Beklenmedik Bir Sürpriz

371 21 5
                                    

İlkin, birkaç gün önce aldığı haberi hâlâ sindiremiyordu. Hamile olduğunu öğrendiğinden beri içini tarifsiz bir korku kaplamıştı. O an ne yapacağını bilememiş, hiçbir şey söyleyememişti. Barış'a da, en yakın arkadaşı Elif'e de haber vermemişti. Telefona bile bakmaya cesaret edemiyordu. Her şey üstüne üstüne geliyordu; hamile kalmıştı ama bunun zamanlaması çok yanlıştı.

Barış'la 2-3 yıldır birliktelerdi, birbirlerini çok seviyorlardı. Ancak ne evliydiler ne de böylesine büyük bir sorumluluğa hazırdılar. İlkin, profesyonel bir voleybolcuydu. Spor kariyerinin zirvesindeydi, takımıyla birlikte büyük turnuvalara hazırlanıyordu. Hamilelik bütün bu planları altüst edebilirdi. O yüzden korkuyordu; hem spora olan bağlılığı yüzünden hem de evli olmadan çocuk sahibi olmanın yaratacağı toplumsal baskıdan.

İlkin, son birkaç gündür sadece ağlamıştı. Sürekli kendi içinde bir savaş veriyor, ne yapacağına bir türlü karar veremiyordu. Barış'a bunu nasıl söyleyeceğini düşündükçe boğuluyormuş gibi hissediyordu. Telefonu sessize almış, hiçbir çağrıya cevap vermemişti. Hem Barış hem de Elif defalarca aramışlardı. Ama İlkin, onlara verecek hiçbir cevabı olmadığını düşünüyordu.

Bir sabah, kapısının önünde bir tıklama sesi duydu. İlkin yorgun bir şekilde yatağından kalktı ve kapıya doğru yürüdü. Kapıyı açtığında karşısında Elif vardı. Gözleri şaşkınlık ve endişeyle doluydu.

Elif: "İlkin! Neredesin sen? Neden telefonlara bakmıyorsun? Barış'la ikimiz de delirdik! Anneni bile aradık, iyi olduğunu söyledi ama bu hâlde olduğunu söylemedi."

İlkin, Elif'e baktığında gözyaşlarını tutamadı. Elif hemen içeri girdi ve kapıyı kapatıp İlkin'in yanına geldi. İlkin kendini yatağa bıraktı, yüzünü elleriyle kapattı ve daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladı.

Elif: "Ne oldu İlkin? Beni korkutuyorsun. Bu kadar kötü ne olabilir?"

İlkin, derin bir nefes alarak Elif'e baktı. Gözleri şişmişti, yorgundu ve çaresiz hissediyordu. En yakın arkadaşıyla paylaşması gerektiğini biliyordu, ama söylemek o kadar zordu ki...

İlkin: "Elif, ben... hamileyim."

Elif bir an için ne duyduğunu anlamaya çalıştı. Gözleri büyüdü, ağzı hafifçe açık kaldı. İlkin'in böyle bir şey söylemesini hiç beklemiyordu. Şaşkınlık ve endişe karışımı bir hisle İlkin'e baktı.

Elif: "Hamile misin? Ne zamandır? Barış biliyor mu?"

İlkin, Elif'in soruları karşısında başını salladı.

İlkin: "Hayır... Hiçbir şey söylemedim. Kimse bilmiyor. Birkaç gün önce öğrendim ve ne yapacağımı bilemiyorum."

Elif, İlkin'in yanına oturdu ve onun elini tuttu.

Elif: "İlkin, sakin ol. Tamam, bu büyük bir haber ama Barış bunu bilmek zorunda. Bu senin tek başına alman gereken bir karar değil. Onunla paylaşman lazım."

İlkin, gözyaşlarını silerken başını iki yana salladı.

İlkin: "Biliyorum, ama ya hazır değilse? Ya ikimiz de hazır değilsek? Benim kariyerim, Barış'ın futbolu... Hepsi mahvolabilir. Evli değiliz bile. Ne yapacağım Elif? Ya toplum ne der? Hem sporcularız, hem evli değiliz, insanlar ne düşünecek?"

Elif, derin bir nefes aldı ve İlkin'e daha sakin bir şekilde konuşmaya başladı.

Elif: "Biliyorum, bunlar korkutucu şeyler. Ama şunu unutma: Bu sadece senin sorumluluğun değil. Barış seni seviyor. Eğer ona güveniyorsan, bu süreci birlikte atlatabilirsiniz. Evet, kariyer zor bir konu ama belki de çözümü vardır. Hem artık insanlar bu konularda daha anlayışlı."

One -Shot İlkBarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin