revenge | taekook

three, unknown plan

iyi okumalar.💕

*

WhatsApp

bay kim - jennie

bay kim
jennie
planı anladın değil mi

jennie
evet bay kim
hemde çok iyi anladım
o iş bende

bay kim
tamam
güzel
sonra konuşuruz
görüşürüz

jennie
görüşürüz efendim

*
Jeongguk'un anlatımıyla

Annemle aramızı düzelttikten sonra mutfakta ki yemek masasında benim için yapılmış çilekli turtayı yiyordum. Tadı her zaman olduğu gibi mükemmeldi. Annem bu sporu yapıyordu.

Turtamı yerken kapıda beni izleyen üvey babamı konuştuğunda farkettim.

"Jeongguk."

Ani duyduğum ses ile korkarak bakışlarımı ona çevirdim.

"Ödüm koptu!" Sinirle söylediğim şeye karşı kıkırdadı. Onun gülüşünü görünce karnım kasıldı.

Sonunda gülmesini bitirdi ve konuştu.

"Korkutmak istememiştim." Gülümseyerek başımı salladım.

"Şey... Gelin, oturun." Sandalyeyi göstererek gelmesini belirttim. Ona yavaş yavaş alıştığımı anlamış olmalıydı.

Yanıma geldi ve karşımda ki sandalyeyi çekip oturdu. Ellerini birbirine dolayıp beni izlemeye koyuldu.

Tanrım, çok çekiciydi. Nasıl bu kadar çekici olabiliyordu anlayamıyordum...

Turtamı yemeğe devam ediyordum, bu üçüncü tabağımdı. Dudaklarıma hep bulaşmıştı çilek sosu. Bunu farketmiş olmalı ki yüzüme eğildiğinde yutkundum. Tanrım!

Sağ elinin baş parmağıyla dudağımın ucuna bulaşmış çilek sosunu temizledi. Nefeslerim hızlanıyordu, kalbim güm güm atıyordu. Bu adam bana ne yapıyordu böyle?

Ve beklemediğimi şeyi yaptı. Dudağımı sildiği için baş parmağına geçmişti çilek sosu. Onu da yıkayarak temizlemek yerine parmağını ağzına gönderdi ve gözümün içine baka baka emdi.

Emme işini bitirdiğinde parmağını ağzından çıkarttı ve gülümseyerek yüzüme baktı.

"Jeongguk?"

Kendime gelerek sesimin titremesine engel olamadan mırıldandım.

"H-hı?" Bu halim hoşuna gitmiş olmalı ki kahkaha patlattı.

"Neyin var öyle? Bir an daldın gittin."

Sanki az önce hiç bir şey olmamış gibi konuşuyordu bir de. Kalbime iniyordu be adam!

"Ha, şey... Aklıma bir şey geldi de."

"Ne geldi?" Tavşan gözlerimle etrafı inceledim tek tek.