4

3 1 0
                                    

Taehyung'tan:
Ders bitmişti ve biz jungkook'la beraber okuldan birlikte çıkmıştık. Sessiz biriydi ama yanında hiç sıkılmıyordum. Normalde bu kadar sessizliğe katlanan insan değilimdir ve bu çok garip neyse.
Bizimkilerle olan kavgamız bir az canımı sıkmıştı.

Yani hiç tanımadıkları biri için benimle kavga ettiler cidden. Ne var bunda ikimizde karlıyız. Benimle bir az zaman geçiricek bende bogum'u yeniden kazanıcam. Bu kadar basit bence abartılacak bir şey yok ortada.

Ah neyse gelelim jungkook'a. Evet etkileyici yüz çizgileri var. İnsanı kendine çeken biri fakat ben her kese benzemem. Hoseok cidden haklıymış. Hem seks hemde çok tatlı biriymiş cidden. Ama ben bogum'u seviyorum. Neyse bogum pişman olup dönsünde başka bir şey istemiyorum.

Beni en sevdiği mekanına getirmişti. "Burası mı en sevdiğin mekan?" demiştim merakla. "Evet burası beğendim mi?" dedi heyecanla. "Evet beğendim baya iyiymiş cidden" dedim aynı heyecanla. Bilmiyorum ama ona uyumu sağlamak istiyorum. Sonuçta böyle daha da yakınlaşırız ve bogum kıskanır dimi?

Bir dakika cidden o gülüş neydi? Yüzüne taktığı gülüşle gamzesi belirgin bir hale gelmişti. Cidden tanrı gibi çocuktu. Belki onu ilk defa böyle gülerek görüyordum. E zaten ilk defa görücem, çocuğa baktığım mı vardı? Şimdi zaten konuşuyoruz diye her şeyine dikkat ediyorum.

"Sana en sevdiğim muzlu milkshake ısmarlıyım mı?" dedi gülerek. "Ismarla bakalım ama-" dediğim zaman sözümü kesmişti. "Oreolu pastanı unutmuyorum tabiki" demişti sözümü keserek. Cidden bu çocuk beni çok iyi tanıyordu.

"Jungkook bana bir az kendinden bahsetsene" dedim merakla. Sesimin meraklı çıkmasına çok özen göstermiştim. "Karakter olarak mı, hobilerim hakkında mı?" dedi gülerek. Şu an tüm okulun yarısından çoğunun jungkook'a aşık olduğuna cidden inanmıştım.

O nasıl gülüştür öyle. "Evet ilk olarak karakter mesela en nefret ettiğin şeyler ne falan fistan" demiştim merakla. "Ben nasıl desem kindar bir insanım, hiç bir şeyi unutmam, bana zararı dokunan insanada acımam. Ama o insan benim canımsa onun için yapamayacağım bir şey yoktur."

Cidden böyle beklemiyordum. Ben onu daha zarif saf bekliyordum ama jungkook artık 1 saat içinde beni baya şaşırtıyordu. "En sevmediğim şey yalan, aldatma, bir insandan yararlanma, bir insanı oyuncak olarak görmek ve verdiğim değerin karşılığını görmediğim zaman çok kötü birine dönüşüyorum.

Beni başka biri gibi tanıyorsun. Çünkü sana karşı farklıyım, arkadaşlarıma farklıyım yani sizlere kendim nasılsam öyle davranıyorum. Ama kahpelik görürsem ben bu jungkook olmam.
Yani böyle açık biriyimdir."

Sözleri sanki bana bir uyarıydı. Benimle oynuyorsan, beni kullanıyorsan yapma taehyung.
Sana olan sevgimi güvenimi mahvetme taehyung. Hissediyordu belkide ne yapmak istediğimi. Ama yinede yanımdaydı. Sanki güveniyormuşda ama korkuyormuş gibiydi. Haklıydı.

Jungkook zeki biriydi. Olayı hemen kavrardı. Ama bana öyle güveniyormuş gibi bakıyordu ki bu masaya oturduğumdan bu yana kaçıncı kalp sancımdı böyle? Yapacak bir şey yoktu. Birileri krılıcaktı birileri pişman olucaktı ama ben sevdiğim kişi için her şeyi yapardım.

Daha doğrusu istediğimi elde etmek için her seyi yapardım. Ben buydum işte ben bencildim. Ben sadece kendimi düşünürdüm. İsteklerim olmalıydı. Benim acımam yoktu. Kendim her bir insandan değerliyim. O yüzden kimi kandırmışım kimi aldatmışım ve kimi kaybetmişim bunlar koymaz bana.

Daha sonra ise normal ama bir o kadar meraklı sohbetlerle geçti. Yanında asla sıkılmadım. Ya da ona katlanmak zorunda olduğumu düşünmedim. Sadece merakla onu dinlemeye çalıştım. Daha sonra arkadaşları aradı acil bir işleri varmış.

Kendim gitmeyi söylesemde beni kendi evime bırakmıştı. Her ne kadar acil işi olsada. Tüm bunları düşünmemek için kendimi güzel bir uykunun kollarına bıraktım. Ama kendime sadece bunu hatırlattım. Sen bencilsin Taehyung hiç kimse seni değiştiremez...

_____

aynen degistiremez 🥰

regret/ taekookWhere stories live. Discover now