Bacaklarım yanmaya başladı. Koşuyoedum diğer yanımda Eda vardı ve nefesinin altından Diren'e küfür ediyordu. Neden mi koşuyoruz?
Çünkü arkamızdan iki tane köpek geliyordu. Koluma taktığım bez çantadan bir kaç tane erik düşü verdi. Tabi benim umursayacak durumum yoktu. İçimden Diren'e sövüyordum çünkü onun yüzünden bu durumdaydık.Mahalle'li bizim bu hallerimize alışkın olduğu için sadece gülmek ile yetiniyorlardı. Karşıda ablam ile konuşan Timur Abi'yi gördüm. Ablamın kaşları her zaman olduğu givi çatıktı tabi koşan bizi görünce daha çatıldı. Hemen ablamın arkasına saklandım, diğerleri de hemen arkamdan geldi. Timur abi gene gülüyordu ama ablam kızgındı. Eda tedirgin bir şekilde konuşmaya başladı. "Timur yardım et! O köpekler resmen bizi yiyecek. " Timur abi bunu güldü ama Eda'yı ikiletmeden tasmalarından tuttu ve geri yerine götürmeye başladı.
O sırada ablam bana anlatmamı ister gibi bakıyordu. Sevimli bir şekilde gülümsrdim ama pek işe yaradığını sanmıyordum. O yüzden anlatmaya başladım. "bak ablacığım benim bir suçum yok hepsi bu Diren'in suçu. "
" Diren "benim ne suçum var siz pinpiklediniz beni" Eda sinirle konuştu "sanki ben dedim gidip o sinirli yaşlı bunağın eriklerini çalalım diye! " Diren hemen kendini savunmaya geçti tabı o sırada ablam daha da kızgın bakmaya başladı. Timur abi ise çoktan gelmiş halimize bakıp kahkaha atıyordu. Diren "tamam ben dedim ama bir sorun bakalım neden diye? " Hep bir ağızdan "Neden" Diye sorduk, Diren "hay maşallah, hayatımıza heyecan kattık işte daha ne istiyosunuz. " Biz sabır dilerken Timur abi kahkahalarının arasında konuştu "Bu çocuğun heyecan anlayışını seviyorum. " Diren elini kalbine götürüp eyvallah işareti yaptı ve ablam sinirle konuştu. "ne zaman bitecek bu şamatalarınız? " Üçümüzde haklı olduğunu bildiğimiz için sessiz kaldık. Ablam derin bir nefes aldı ve daha sakin bir şekilde konuştu. "bir daha olmasın. "Timur abi dalga geçerek konuşmaya başladı. "Gerçekten bela mıknatısı gibisiniz inanılmaz. " Eda "aşk olsun ya ben ne zaman böyle bir şey yaptım. " Hüzün dolu bir ses ile konuştu ve hepimiz gülmeye başladık tek kişi hariç Timur abi bu sefer gülmedi. Ablam "ee kurunun yanında yaşta yanarmış, bir daha böyle bir şey istemiyorum, canınız erik isterse bana veya Timur'a söyleyin ya da size o kadar para veriliyoe gidin alın." Ablam derin bir nefes verip tekrar konuştu "Duru bir daha böyle yapma yoksa ceza alırsın." Ablam diğerlerine baktı "tek Duru değil hepiniz alırsınız. Anlaşıldı mı? Özellikle de sen Diren" Diren başını salladı. Ben hemen ablama sarıldım. Kolları anında bana sarıldı ve iç çekti, gülümsedim bana karşı zaafı olduğunu biliyordum ve bazen bunu kullanmak güzeldi.
Bu ortamı bölen ablamın telefon sesi oldu. Benden biraz uzaklaştı telefonda gören ismi görünce kaşları çatıldı. Ortams bir anda sessizlik çöktü. Ablam telefonu açtı ve kulağına yasladı bir süre dinledikten sonra "tamam geliyoruz" Dedi ve kapattı. Ablam çok sinirliydi onu en son 7 yaşındayken bu kadar sinirli görmüştüm o olay yüzünden...
Derin bi nefes vererek ablam konuştu "hastaneye gidiyoruz " Eda tereddüt ederek konuştu "neden gidiyorsunuz Melek abla" Ablam bana baktı ve sıkıntıyla iç çekti "Duru'yu DNA testi için çağırıyolar." Gözlerim şaşkınlıkla açıldı ve ellerim titremeye başladı. Ne zaman strese girsem ellerim titrerdi. Bunu gören ablam ellerimi tuttu. "Öyle bir ihtimal olabilir mi sence olamaz düşünme sakın kötü şeyler tamam mı sen benim kardeşimsin." Sadece kafamı salladım. Eda "abla bizde gelelim aklımız kalır" Ablam tam itiraz edecekken Diren'de konuştu "evet sonucu biliyoruz zaten ama olsun yine de yanınızda olalım." Timur abi de onayladı. Tabi ablam istemedi "sağolun ama gerek yok biz zaten gidip geleceğiz." Çok net olduğu için kimse bir daha ağzını açamadı.