1. Parti

2.9K 153 251
                                    

Selam,

Yeni evren, yeni bir heyecan!

Bir teşekkür, beni motive edip tekrar yazmaya yönelten siz değerli okurlara, iyi ki varsınız. Ben bir şey yapmıyorum, siz güzel okuyup, hikayeyi benimsiyor ve aklınızda canlandırıyorsunuz!

Bir teşekkür, kendi kurduğu müthiş evrenler yetmezmiş gibi bu seriyi yazmama teşvik eden ve fikirleriyle besleyen Karışık Kaset yazarıma.

Bir de, tabi ki, okuyan sağlıkçı arkadaşlarımın şimdiden affına sığınıyorum. Çok bilgim olmadan araştırma yaparak yazacağım ama kesin sürç-i lisan ederim.

Keyifli okumalar, dilerim seversiniz.

Sevgiler

-------

Yılın bu bahar aylarında Bağdat Caddesi'ndeki insan ve trafik yoğunluğu giderek artardı. Kırmızı ışıkta duruyordu, arabasının içinde derin bir nefes verdiğinde bu bölgenin ritmine giderek daha da alışması gerektiğine kendini telkin ediyordu. Ailesinin Beykoz'daki villalarında, onlarla yaşamanın tek artısı ters trafikten dolayı evine daha erken ulaşabileceğini düşünmesiydi. Bazen bu fikir aklını çelse de, anne ve babasıyla aynı evde yaşayarak ödeyeceği bedelleri düşünmesi, fikrin anında kaybolmasına neden oluyordu. Parmakları sabırsızlıkla tuttuğu direksiyonun üstünde hareket ediyordu. Önündeki bir ışığı daha atlatabilirse hemen cadde üzerindeki yeni yapılan binanın 3.katındaki evine ulaşabilecekti. Ev arkadaşı olan kuzeni Ozan ile paylaştığı evine demek daha doğru olurdu.

Bir de Ozan vardı ve onun bitmeyen eğlenceleri. Sabah ona telaşla bahsettiği akşam planını hatırladığında bir eliyle alnına bıkkınlıkla vurdu Asi. Kendini eve atmak istiyor ve gün boyunca pestili çıkana kadar çalıştığı uygulama dersinin yorgunluğunu üstünden atmak amacındaydı ancak eve girer girmez başına gelecekleri şimdiden adı gibi biliyordu. Bu yüzden yeşil ışık yandığında tereddütle gaza bastı. Babasının ona, okuldaki son senesinde artık intörn doktor olacağı için önceden hediye ettiği son model kırmızı Audi arabasının ardında bıraktığı tok sesle ve istemeyerek de olsa evin yolunu tuttu.

Asansörden çıkıp sola döndü. Farkında olmadan ayaklarını, kapısının önünde bulunan yerdeki paspasa iyice sürterek sokaktan getirdiği tozlardan kurtuldu. Son kez ayağını sürttüğünde şaşkınlıkla başını salladı çünkü Ozan'ın temizlik takıntısı ve düzen rahatsızlığı Asi'nin günlük hayatında uyduğu ender kurallar arasına girmişti. Çantasını kurcalayıp içinden anahtarı çıkardı ve olabildiğince sessiz hareket etmeye çalıştı. Ona yakalanmadan kendisini odasına atabilirse bu gece dışarı çıkmaktan kurtulabileceğini düşünüyordu. Kendi evine sinsice girdiğinde Ozan'ın banyodan şarkı söyleyen sesini işitti ve kuzeninin bu enerjisine bir kere daha şaşırarak başını salladı. Elinde tuttuğu çantası ve minik adımlarıyla odasına doğru yol aldığında beklemediği şekilde holde Ozan duvarıyla karşılaştı.

"Bamm yakaladım seni, ne o? Ben geldim demek yok mu artık?" kısa saçlarına rağmen iyi şekil almaları için bigudiler sarmıştı ve üzerinde bornozu vardı.

Asi, aniden karşısında onu görünce irkilerek gözlerini kapatıp açtı. "Uff Ozi, ben geldim deyince that's what she said diye bağıran sen değilmişsin gibi bir de soruyorsun." eliyle onu kenara çekip odasının yolunu tutmaya çalıştı.

"Sen şimdi bırak bu numaraları senden kaçmaya çalışıyorum diyemiyor da..." gözleriyle Asi'yi baştan aşağı süzdü ve yüzü hayal kırıklığıyla çöktü. "...hem yine şu hastane önlüğüyle gelmişsin. Iyy mikroplu şeyleri çıkar hemen, bir duş da al. Şu gözlere bak nasıl çökmüş? Nerede benim güzeller güzeli Zeytin'im..." eliyle Asi'nin keyifsizce dudak büzdüğü çenesinden tutup hafifçe kaldırdı. "...çok eğleneceğiz bu akşam. Yeni kapatıcı aldım. Gözlerine ondan kullan banyoda aynanın önünde." Havaya savurduğu bir öpücükle Asi'nin yüzünü bıraktı ve geniş salona doğru yürüdü.

Biraz Gerçek, Biraz Yalan / AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin