4. Etkinlik

1.4K 99 199
                                    

Selam,

Bu ne perhiz bu ne lahana demeyin hemen, bu bölümü daha önceden yazmıştım, ufak düzeltmeler ile bugüne geldi.🥹
Dilerim seversiniz.♥️

Sevgiler

-------

Sabah çalan alarmı gözü kapalı bir şekilde eliyle sertçe kapattı. Yüz üstü yattığı için dağılan saçları önüne dökülmüştü. Derin ve bıkkın bir nefes vererek onları havalandırdı. Yatağın üstünde zıplayarak sinirle sırt üstü hale geçti. İki gündür üzerinde nereden geldiğini bilmediği bir sinir hali vardı. Aslında bu konuda bir fikri vardı ama bu kadar kafaya taktığını kendine yediremediği için söyleyemiyordu.

Alaz'ı evinden uğurladıktan sonra iki koca gün geçmişti. İzin günleri olduğundan Asi işe gitmemişti. Bu sürede ondan ne bir arama ne de mesaj almıştı. Anlayamıyordu, onu yolculadığında her şeyin bir nebze daha normalleştiğini düşünmüştü. Daha öncesinde yaptıkları sohbet, Alaz'ın kibar davranışları, onu değerli hissettirmesi, dokunuşları, öpüşleri...Asi tüm bunları düşünürken bile bedeninin ısındığını fark ediyordu. Onu düşünmenin vücuduna yaptığı bir sürü farklı etkiden sadece biri buydu. Bu denli kapılıp evine ve yatağına aldığı için kendine de kızıyordu. Hayır kızmıyordu. Evet, kızmadığına karar verdi. Çünkü o an bar taburesinde otururken ve dip dibeyken onun tadına bakmadan o gecenin bitmesi mümkün değildi. Asi de gerekeni yapmıştı, hoş tam olarak sevişmemişlerdi ama yaşadığı her an daha önceki sevişmelerine bedeldi. Alaz'a sinirliyken tekrar tüm bedeni onu ister hale geldiğinde derin bir nefes daha döküldü dudaklarından. Örtüsünü üstünden atarak yatağında oturur hale geldi. Daha birkaç gündür tanıdığı bu adamın kendisini ele geçirmesine izin vermeyecekti. Son bir güçle yatağından kalktığında işe gitmek için hazırlanmaya başladı.

İzin gününün ilkini Ozan ile geçirmişti. Onunla bir türlü konuşamadıklarını konuşmuş, arayı kapatmışlardı. Kuzeni, en son bıraktığı halinden çok daha keyifliydi. Yüzündeki yaraları bile umursamıyordu ki, görünmeyen yerlerinden bile sinek ısırdığında iz kalacak diye dertlenen bir Ozan için bu çok büyük bir şeydi. Asi'nin tüm ısrarlarına rağmen peynirci'nin gerçek kimliğini ona söylemedi. Şu an her şeyin iyi gittiğini ve bu durumu bozmak istemediğini söyleyince daha fazla onu zorlamadı Asi. Kuzeninin gözlerinde gördüğü mutluluk ve ışık ona yetmişti. Hissediyordu bu sefer ki farklıydı, Ozan'ı daha önce hiç böyle görmemişti. Karmaşık ilişki geçmişi boyunca genelde üzülen taraf hassas duygularıyla o olurdu. Onu toplamak Asi'ye kalırdı ve o hafta boyunca eve sipariş edilen sayısız kumpirin Ozan'ın tüm sorunlarını çözmesini ümit eder, keyfini yerine getirmek için elinden gelen her türlü desteği gösterirdi. Tekrar bu girdaba girmesini istemiyordu. Belki de o yüzden bu gizemli adamın kim olduğunu öğrenmek ve kuzenini olası kırgınlıklardan korumak istemişti. Kendisi emin olduğunda ona söyleyeceğini belirtti, Asi beklemeye karar verdi. Alaz ile aralarında ne olduğunu pek detay vermeden anlatmıştı ona, bu bile Ozan'ın heyecanlandırmıştı. Zaten ikiliyi sabah evde görünce Ozan kendi kurgusunu çoktan uydurmuştu ve çoğu Asi'nin anlattıklarıyla uyuşuyordu. Ama bir sorun vardı, üzerinden saatler geçmesine rağmen Alaz ona ulaşmamıştı. Asi, gün içinde pek çok kere telefonuna bakmaktan kendini alamıyordu.

Babasının yoğun ısrarlarıyla akşam yemeğinde ailesine katıldığında izninin ikinci günündeydi. İhtişamlı villanın her yeri bıraktığı gibi düzen içinde ve özenliydi. Cadde'de ki kendi üç oda bir salon sıcak evlerinin boyutunun ne kadar yeterli olduğunu düşünmeden edemedi, bu villa kocaman gözükse de içinde sıcak bir aile olamamanın verdiği soğukluğu taşıyordu. Babası, Asi'ye çoğu zaman destek olan ama kendi belirtiği yolda ilerlemesi için dikta etmelerinden geri durmayan biriydi. İskender, Endüstri Mühendisliği okurken sınıfının en başarılı öğrencilerindendi. Babası Fikret ona Anadolu Yakası'nda kurduğu hastaneler mirasını bırakmıştı. Bu yüzden kendi mesleğini henüz yapamadan genç yaşında yönetimi ele almış, hırsı sayesinde giderek işlerini daha da büyütmüştü. Tabi bu hırsı ve yoğun çalışma temposu ailesine ayırdığı zamanları giderek azalmıştı. Asi, bu zamanları hatırlardı. Babası her daim eve geç gelirdi ve onlar farkına varmasa da sesli tartışmalarının çıkardığı yankılar kendi odasına ulaşırdı. Böyle anlarda yastığı başının üstüne gömer ve yatağının içinde kaybolmak isterdi. Evet, ortada bir servet vardı ama ne uğruna, kimin uğruna? Tüm bunlara rağmen, Hande ile olan tartışmalarına rağmen İskender kızına eşinden daha çok vakit ayırırdı sanki onlar bir ikili olarak ayrı bir aileyi temsil ederlerdi. Beraber yaptıkları çiftlikte geçen at binme günleri, Asi'nin yenilince mızıkçılık yaptığı tenis maçları ve yaz bile olsa yurtdışında gittikleri kayak tatilleri. Board ile kaymayı Asi'ye babası öğretmişti, ilk düştüğünde yine yanında o vardı. Babası ona, ne zaman düşsen de ben senin arkandayım dediğinde Asi 5 yaşındaydı ve o zaman bunun sadece oyun oynarken kayaktan düşmek anlamında olduğunu düşünüyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 5 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Biraz Gerçek, Biraz Yalan / AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin