Hayat, karanlık ve belirsizliklerle dolu bir sahne; her köşe, kayıplarla ve kazançlarla dolu bir hikaye anlatır. Karanlıkta yürüyenler, yalnızca düşmanlarını değil, en derin korkularıyla da yüzleşmek zorunda kalır. Güç, sadece sokaklarda değil, zihinde kazanılır; Her kayıp, insanı yeniden doğurmaya hazır bir ateşken, yeniden doğmak için önce yanmayı göze almak gerekir. Dostluk, bu çürümüş dünyada en nadir bulunan bir hazine gibi; Sadakat, bir çetenin temeli gibidir; bir kere kaybedildiğinde, geri kazanmak için kan dökmen gerekir.
Bölüm şarkıları;
Adele- Skyfall
Jeff Satur- Comedy
Keyifli okumalar dilerim.
- Arya Aksel
Her gün şube de geçen her dakika, onun kalbinde bir özlem oluşturuyordu. Onun babası da polisti, görevdeyken şehit düşmüştü. İçinde babasının üniformalı bir fotoğrafı olan boynundaki kolyesini asla çıkartmıyordu.
Arya, başını eğerek masasındaki dosyaları inceledi. Sayamayacağı kadar çok olan dosyaların içinde kaybolmuş hayatın izleri vardı. Her sayfa, yeni bir ipucu ve belirsiz bir sona dair işaretler taşıyordu. Sadece bir delil peşinde değil aynı zamanda geçmişinin de peşindeydi.
Arya dosyaların sayfalarını çevirirken karakolun ağır havası, içindeki olayları çözme arzusunu daha da yoğunlaştırıyordu. Karşısındaki dosyalar, kaybolmuş hayatların izlerini taşıyor ve sanki ona bir şeylerin yolunda olmadığını fısıldıyordu. Onun mesleği buydu, en küçük kanıtları bile değerlendirerek olayları çözmek onun işiydi. Bu yolu kendisi seçmişti.
Odada yalnızdı. Karanlık, ve soğuk atmosfer içindeki huzursuzluğu arttırıyordu. Karakolun ince duvarları ve loş ışığı onu git gide bunaltıyordu. Çoğu zaman böyle oluyordu fakat işini seviyordu, insanları kurtarmak, işlenmiş olan suçların faillerini ortaya çıkarmak içini rahatlatıyordu. Masumların, çocukların ve daha birçok kişinin huzurunu sağlamak onun göreviydi.
Dosyalara bakarken içinden geçirdi. ''Hayat, ne garip şey.'' Diye düşündü. ''Bir gün her şey yolundayken, ertesi gün terse dönebiliyor.''
Karanlık bir geleceğe doğru yürümeye karar vermişti. Her şey ona daha da belirsiz görünse de kararlılığıyla bu yolu seçmişti. Polis olmak.
Karakolun içi, soğuk metal ve betondan oluşan duvarlarla çevriliydi. Duvardaki sarımsı floresan ışıklar, gölge dolu bir atmosfer yaratıyordu. Odasının ortasındaki büyük masada duran onlarca dağınık dosya, davası belki de yıllardır süren, yıllardır çözülmemiş kaybolmuş hayatları temsil ediyordu.
Bazen yetersiz kanıttan dosyalar ve davalar kapanırdı, o süreye kadar suçlular ellerini kollarını sallayarak serbest kalırlardı. Bazen de yıllar sonra bile o davadan bir ipucu çıkar ve hak yerini bulurdu. Bu mesleğin en kötü yanı bu olmalıydı.
Zamanın oldukça yavaş geçtiği bu mekanda birçok şeye şahit olmuştu. Ne hayatlar, ne yaşamlar, ne insanlar vardı. Annesini öldüren, kendi öz evladını katleden ve daha niceleri. Gördükleri şeyler ilk başlarda ona ağır gelmişti, zamanla alışmıştı fakat hala bazı şeylerin yükünü kaldıramıyor, başkalarının üzüntüsüne ortak oluyordu. Çoğu zaman gelen davalar yüzünden geceleri uykusu kaçmış, kabuslar görmüştü.
Karakolun dingin ortamı, Arya'nın bitmek bilmeyen düşünceleriyle çatışıyordu.
Burası sadece suçluların sorgulandığı, kaybolanların arandığı, katillerin izinin sürüldüğü bir yer değil, aynı zamanda insanların hayatının alt üst olduğu bir yerdi. Soğuk duvarları, sarımsı floresan ışıkların altında hayat buluyor, sessizliğin altında fısıldayan acı hikayelere ev sahipliği yapıyordu. Burası, keskin metal ve solgun duvarların oluşturduğu karanlık doluydu.
Elindeki dosya, sıradan bir kağıttan fazlasını içeriyordu. Sayfaların kokusu, basılı kelimelerin hapsolmuş bir geçmişe tanıklık ettiğini fısıldıyordu. Bir avukatın elinden çıkmış, bir mahkumun itiraflarının kaleme aldığı bu eser, her cümlesinde gerçeklerle kurgunun birbirine girdiği yaşamla ölüm arasında bir köprü kuruyordu.
Hayat, karanlık ve aydınlık arasında yürüdüğümüz bir ip; her adımda kaybetme korkusunu taşırken, cesaretle yol almamız gerektiğini hatırlatır. Bir gün masumiyetin en yüksek olduğu an, ertesi gün her şeyin altüst olabileceği bir gerçekle yüzleşmek; bu, yaşamın en acı ironisidir. Her dosya, geçmişte yaşanan acıların yankısıdır ve her kelime, kaybolmuş bir hayatın anılarını taşır. Gerçekle kurgunun iç içe geçtiği bu dünya, bazen bir adalet arayışı, bazen de bir içsel hesaplaşmadır. Karanlık duvarlar arasında yankılanan her ses, insan ruhunun derinliklerindeki çatışmayı ortaya çıkarırken, umut ışığı belki de en beklenmedik anlarda belirecektir.
Karakolda her insanın hikayesi farklıydı. Kimisi masumdu, kimisi günahkar, ama hepsinin karakola girişi, kaderin acı bir cilvesiydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADI BENDE GİZLİ
Teen FictionArya Aksel, sahte kimliği Esin Sayar olan tecrübeli bir polis, mafyanın derinliklerine sızarak Ferhat Hazar'ın oğlu Meriç'in koruması olur. Tehlikelerle dolu bu yeni dünyada, Meriç'in soğuk tavırları ve gizli geçmişiyle yüzleşirken, aralarındaki ger...