13. Bölüm

88 3 0
                                    


kremi sürdüğüm süre boyunca beni izledi bu hoşuma gitti kremin kapağını kapattığımda çok deyişik bi yüz ifadesi vardı cidden bittiğini şuan anlamış olamaz dimi 2 kabı ona verdim diyer 2'sini de ben aldım ve önden gittim Ece ve Selim'e mısırlarını verdim Yağmurun oturduğu yere oturunca mısırımı bana verip gitmek için adım attığında kolundan çekip yanıma oturttum bişey demeden filmi izlemeye başladı

 heyecanlıydı ve ters köşeleri güzeldi filmin filmin sonlarına doğru omzuma düşen kafayla gözlerimi televizyondan çevirdim yağmurun başıydı uyuya kalmış lan yiyim mi şimdi ben bunu dili hafif dışarı çıkmış çok tatlı ve minnoş uyuyodu eğer bu gibi birinin hayatına son verseydim bunun azabından kurtulamazdım ve ne garip ki şu ana kadar kimseye acımayan göz bile kırpmayan ben bi kıza acımıştım ki buna acımak bile denemezdi ki neyse  kim bilebilirdi ki öldürmek için gittiğim kızın evine öldüremeden bi de üstüne onu da yanıma alıcağımı 

bu anın keyfini çıkarmam gerektiğinin farkındayım çünkü bu cadoluzun benim normal şartlarda omzuma yaslanması ya da uyuması imkansız kafasına silah dayasak vur beni yaslanmam ben buna der bu deli be ama eylenceli bu kızla uğraşmak bi insanın kızması bile tatlı olabilir mi yaa ama daha fazla burda uyumaması lazım Yağmur'u kucağıma alıp yukarı odaya çıkarttım yatağa olabildiğimce naif bi şekilde bırakıp yanında bende yerimi aldım şuan on sarılmak gibi bi çılgınlık yapsam

lan milletin çılgınlığı dağ bayırdan atlamak olur bizim ki kıza sarılsam mı

Allah napmasın seni bişe olmaz uyuyo sonuçta Yağmur'u belinden kavrayıp kendime çektim sarılırken aynı zaman da boynunun altına yerleşip yattım  uykunun beni ele geçirmesine izin verdim 

Sabah kollarımın arasındaki kıvranmayla uyandım Yağmur kolumun arasından yavaşça 

( sanırım şuan kendini yavaş sanıyo )  kıvranıyodu bunu fark edince onu biraz daha sıktım ve açtığı küçük boşluğu da kapattım 

Yağmur: ya bilerek mi yapıyosun gevşetmek için ne kadar uğraştım haberin var mı

Ege: ne kadar mı uğraştın hani yavaş fark ettirmeden yaptığını sanıyosan yanılıyosun 

Yağmur: haha sen öyle san bi saattir mışıl mışıl uyuyosun beyefendi

Ege: souca bakın hanımefendi uyandım

Yağmur: oh iyi olmuş ben kıvranırken sen niye uyuyosun ki hem sen bıraksana beni ahtapot gibi yapıştın ve sen hangi hakla bana sarılırsın

Ege: 1.'si  o ahtapot bi size sarılıyo 2.'si ben ahtopot deyilim 3.'sü uyurken olan şeylerden ben sorumlu deyilim

Yağmur: öylemii

Ege: öyleee

Yağmur: o zaman şuan uyanıksın bıraksana

Ege: yoo uyanık deyilim

Yağmur: peki o zaman ben seni uyandırırım 

Deyip komidinin üzerindeki su bardağını aldığı gibi yüzüme boşalttı bunu yapar yapmaz açılan kollarımdan faydalanarak ayağa kalktı ve

Yağmur: senin yüzünden bana da geldi

Ege: ben sana bi getiricem 

diyip ben de ayağa kalktım ve komidinin üzerindeki sürahiyi aldığım gibi onu kovalamaya başladım aşşağıya koşarak indiğinde onu takip ettim merdivenlerin sonuna doğru bileğini burkup son üç basamaktan düştü

Yağmur: aahh

Ege: YAĞMUR

Diye bağırdım arkasından ona doğru koşarken bileğinden gelen gelen sesi ben bile duymuştum çok kötü burkmuştu bileğini elimdeki sürahiyi hemen kenara bıraktım ve tam yanına çömeldim

Ege: iyi misin

Yağmur: deyilim çok acıyoo ayy

Ege: tamam dur sakin ol 

Ege: SALİHH

Salih'e bağırdım buraya gelmesi uzun sürmedi Yağmur tek göz damlası bile düşürmedi ama gözleri dolmuştu o gözleri görünce içim parçalandı ama hayret normal biri olsa ağlamıştı bi kaç merdiven yuvarlandı ama onun dışında da zaten bileğinden gelen sesi ben bile duymuştum

Salih: efendim abi

Ege: bi doktor çağır eve çabuk ol

Salih: tamam hemen 

Ege: çok acıyomu hala 

Yağmur: Evet çok kötü

Ege: tamam eee napalım bişe yapalım heh

Yağmur: Sek sek oynayalım Ege heh ne dersin 

Ege: tamam olur  söyliyim tebeşir bulsunlar

Yağmur: Ege sana burdan sana bi koyarım kafanda tebeşirler uçar

Ege: Ayy pardon pardon napiyim acın gitsin unut diye. Ben de şaşırdım nağpıcağımı 

Salih: abi yarım saate burda olurmuş

Ege: LAN ne yarım saati ara çabuk gelsin 

Salih: abi işleri varmış 

Ege: lan siktirtmesin işlerin nasıl dayansın yarım saat çabuk ara söyle hemen gelsin

Sesim yükselmiş ve bağırmıştım ama sonra daha sakin bi sinirli olmam gerektiğini fark edip sakinleştim kız zaten acı çekiyo bi de ben bağır miyim yanında

Salih: tamam

Ege: Güzelim sen bekle buz getiriyim ben tamam mı

Bi an bana ters baksa da kızmaya hali yoktu ama bunun iyi mi kötü mü olduğunu çözemedim

Yağmur: yok getirme buz filan

Ege: güzelim eğer yanında kalmamı istiyosan daha iyi yöntemlere başvurmalısın

Yağmur: Tamam Ege siktir olup gidebilirsin ama bana bi iyilik yap ve gelme tamam mı

Ege: incindim ama

Bunu dalga geçer bi biçimde söylemiştim

Yağmur: off off uzun yoldan yürüyen aklımı s...

Bunu derken o geceden bahsediyodu ama sondaki küfrü çok kısık olan sesinden daha da kıstığı için anlamdım ama tahmin edebiliyorum

Ege: aaa neden öyle diyosun ki  bak ne güzel mutlu mesut yaşayıp gidiyoruz işte

Ege: hem yürümek iyidir ve iyi sonuçları vardır bak sonucuna ne güzel

Yağmur: ya tabi tabi kime güzel acaba merak ettim çünkü bana olmadığı kesin

Ege: hadi ama yaa 

Ege: bence naz yapıyosun

Yağmur: Ege yeter şu an seninle uğraşamıyıcam

Ege: naz yaptığını kabul ediyosun yani

Yağmur: Egee

Yağmur bu sefer uyarıcı ve tehtitkâr şekilde sesini yükseltmişti bende sustum o yüzden tam o sırada Salih yanımıza geldi

Salih: abi doktor geldi 

Ege: tamam gelsin içeri çabuk

Salih: tamam 

Ege: bak geldi doktor tamma  mı

Bunu onu rahatlatmak amacıyla söylemiştim

Yağmur: ooo hadi canıım şaka yapıyosun. Ben de duyuyorum heralde ıık giz şurdan sinirimi bozma benim 

Ege: onu yapamıyoruz malesef

Zorla AŞKWhere stories live. Discover now