kremi sürdüğüm süre boyunca beni izledi bu hoşuma gitti kremin kapağını kapattığımda çok deyişik bi yüz ifadesi vardı cidden bittiğini şuan anlamış olamaz dimi 2 kabı ona verdim diyer 2'sini de ben aldım ve önden gittim Ece ve Selim'e mısırlarını verdim Yağmurun oturduğu yere oturunca mısırımı bana verip gitmek için adım attığında kolundan çekip yanıma oturttum bişey demeden filmi izlemeye başladı
heyecanlıydı ve ters köşeleri güzeldi filmin filmin sonlarına doğru omzuma düşen kafayla gözlerimi televizyondan çevirdim yağmurun başıydı uyuya kalmış lan yiyim mi şimdi ben bunu dili hafif dışarı çıkmış çok tatlı ve minnoş uyuyodu eğer bu gibi birinin hayatına son verseydim bunun azabından kurtulamazdım ve ne garip ki şu ana kadar kimseye acımayan göz bile kırpmayan ben bi kıza acımıştım ki buna acımak bile denemezdi ki neyse kim bilebilirdi ki öldürmek için gittiğim kızın evine öldüremeden bi de üstüne onu da yanıma alıcağımı
bu anın keyfini çıkarmam gerektiğinin farkındayım çünkü bu cadoluzun benim normal şartlarda omzuma yaslanması ya da uyuması imkansız kafasına silah dayasak vur beni yaslanmam ben buna der bu deli be ama eylenceli bu kızla uğraşmak bi insanın kızması bile tatlı olabilir mi yaa ama daha fazla burda uyumaması lazım Yağmur'u kucağıma alıp yukarı odaya çıkarttım yatağa olabildiğimce naif bi şekilde bırakıp yanında bende yerimi aldım şuan on sarılmak gibi bi çılgınlık yapsam
lan milletin çılgınlığı dağ bayırdan atlamak olur bizim ki kıza sarılsam mı
Allah napmasın seni bişe olmaz uyuyo sonuçta Yağmur'u belinden kavrayıp kendime çektim sarılırken aynı zaman da boynunun altına yerleşip yattım uykunun beni ele geçirmesine izin verdim
Sabah kollarımın arasındaki kıvranmayla uyandım Yağmur kolumun arasından yavaşça
( sanırım şuan kendini yavaş sanıyo ) kıvranıyodu bunu fark edince onu biraz daha sıktım ve açtığı küçük boşluğu da kapattım
Yağmur: ya bilerek mi yapıyosun gevşetmek için ne kadar uğraştım haberin var mı
Ege: ne kadar mı uğraştın hani yavaş fark ettirmeden yaptığını sanıyosan yanılıyosun
Yağmur: haha sen öyle san bi saattir mışıl mışıl uyuyosun beyefendi
Ege: souca bakın hanımefendi uyandım
Yağmur: oh iyi olmuş ben kıvranırken sen niye uyuyosun ki hem sen bıraksana beni ahtapot gibi yapıştın ve sen hangi hakla bana sarılırsın
Ege: 1.'si o ahtapot bi size sarılıyo 2.'si ben ahtopot deyilim 3.'sü uyurken olan şeylerden ben sorumlu deyilim
Yağmur: öylemii
Ege: öyleee
Yağmur: o zaman şuan uyanıksın bıraksana
Ege: yoo uyanık deyilim
Yağmur: peki o zaman ben seni uyandırırım
Deyip komidinin üzerindeki su bardağını aldığı gibi yüzüme boşalttı bunu yapar yapmaz açılan kollarımdan faydalanarak ayağa kalktı ve
Yağmur: senin yüzünden bana da geldi
Ege: ben sana bi getiricem
diyip ben de ayağa kalktım ve komidinin üzerindeki sürahiyi aldığım gibi onu kovalamaya başladım aşşağıya koşarak indiğinde onu takip ettim merdivenlerin sonuna doğru bileğini burkup son üç basamaktan düştü
Yağmur: aahh
Ege: YAĞMUR
Diye bağırdım arkasından ona doğru koşarken bileğinden gelen gelen sesi ben bile duymuştum çok kötü burkmuştu bileğini elimdeki sürahiyi hemen kenara bıraktım ve tam yanına çömeldim
Ege: iyi misin
Yağmur: deyilim çok acıyoo ayy
Ege: tamam dur sakin ol
Ege: SALİHH
Salih'e bağırdım buraya gelmesi uzun sürmedi Yağmur tek göz damlası bile düşürmedi ama gözleri dolmuştu o gözleri görünce içim parçalandı ama hayret normal biri olsa ağlamıştı bi kaç merdiven yuvarlandı ama onun dışında da zaten bileğinden gelen sesi ben bile duymuştum
Salih: efendim abi
Ege: bi doktor çağır eve çabuk ol
Salih: tamam hemen
Ege: çok acıyomu hala
Yağmur: Evet çok kötü
Ege: tamam eee napalım bişe yapalım heh
Yağmur: Sek sek oynayalım Ege heh ne dersin
Ege: tamam olur söyliyim tebeşir bulsunlar
Yağmur: Ege sana burdan sana bi koyarım kafanda tebeşirler uçar
Ege: Ayy pardon pardon napiyim acın gitsin unut diye. Ben de şaşırdım nağpıcağımı
Salih: abi yarım saate burda olurmuş
Ege: LAN ne yarım saati ara çabuk gelsin
Salih: abi işleri varmış
Ege: lan siktirtmesin işlerin nasıl dayansın yarım saat çabuk ara söyle hemen gelsin
Sesim yükselmiş ve bağırmıştım ama sonra daha sakin bi sinirli olmam gerektiğini fark edip sakinleştim kız zaten acı çekiyo bi de ben bağır miyim yanında
Salih: tamam
Ege: Güzelim sen bekle buz getiriyim ben tamam mı
Bi an bana ters baksa da kızmaya hali yoktu ama bunun iyi mi kötü mü olduğunu çözemedim
Yağmur: yok getirme buz filan
Ege: güzelim eğer yanında kalmamı istiyosan daha iyi yöntemlere başvurmalısın
Yağmur: Tamam Ege siktir olup gidebilirsin ama bana bi iyilik yap ve gelme tamam mı
Ege: incindim ama
Bunu dalga geçer bi biçimde söylemiştim
Yağmur: off off uzun yoldan yürüyen aklımı s...
Bunu derken o geceden bahsediyodu ama sondaki küfrü çok kısık olan sesinden daha da kıstığı için anlamdım ama tahmin edebiliyorum
Ege: aaa neden öyle diyosun ki bak ne güzel mutlu mesut yaşayıp gidiyoruz işte
Ege: hem yürümek iyidir ve iyi sonuçları vardır bak sonucuna ne güzel
Yağmur: ya tabi tabi kime güzel acaba merak ettim çünkü bana olmadığı kesin
Ege: hadi ama yaa
Ege: bence naz yapıyosun
Yağmur: Ege yeter şu an seninle uğraşamıyıcam
Ege: naz yaptığını kabul ediyosun yani
Yağmur: Egee
Yağmur bu sefer uyarıcı ve tehtitkâr şekilde sesini yükseltmişti bende sustum o yüzden tam o sırada Salih yanımıza geldi
Salih: abi doktor geldi
Ege: tamam gelsin içeri çabuk
Salih: tamam
Ege: bak geldi doktor tamma mı
Bunu onu rahatlatmak amacıyla söylemiştim
Yağmur: ooo hadi canıım şaka yapıyosun. Ben de duyuyorum heralde ıık giz şurdan sinirimi bozma benim
Ege: onu yapamıyoruz malesef