Bölüm 28

13.4K 1.5K 605
                                    


Gündem böyleyken bölüm atmak içimden gelmedi ama biraz kafa dağıtmak iyi gelir belki🥲

Bölüm beklediğinizi telafi edecek şekilde uzun, keyifli okumalar gece kuşlarım 🕊️🕊️



Kenan etkisi.. Hızla atan kalbimin sesi.. Ona çıkan tüm yollarımın adresi. Aşk böyle bir şey miydi? Kenan büyücüydü.. Bir orada bir burada görünen bir rüya alemi.. Ne ara buraya gelmişti, benim eve geçeceğimi nereden bilmişti? Bizi anılara hapseder gibi neden hapsetmişti buraya? Derdi neydi? Kapıyla arasına almış, hesap sormak istercesine beni köşeye sıkıştırmıştı. İlk defa zevk alıyordum orası ayrıydı. İlk defa beni köşe bucak sıkıştırmasına gönlüm razıydı.

'Sen ne yaptığını sanıyosun!!'

Dişlerinin arasından tıslayarak sorduğu sorunun etkisi kirpiklerimi titretti. Ne yapıyordum? İleri mi gitmiştim? Bu kadarı fazla mı gelmişti? Elbise mi, makyaj mı, saçlar mı olmamıştı! Neyi beğenmemişti?

'Ne yapıyomuşum!!'

'Senin bu rahat hareketlerin yüzünden, parmağına takmadığın şu halka yüzünden benim karımı bekar sandılar! Karımı bekar sandılar ulan! Benim karımı! Kenanın karısı demediler! Bu kız yeni galiba dediler!!'

'Ne diyosun ne bekarı ya?'

Tabi tabi, hiç anlamadım zaten.. Ne parmağımda yüzükler ne kolumda bilezikler.. Öyle bekar kız gibi salınıp durdum, tabi zannedecekler. Karanlıkta görmüyor diye güldüm içime içime. Ohhhhh sana Kenan! Benden bu kadar da yerin altında vardı ama göremedin be kocam..

'Anlamamazlıktan gelme! Salağa yatma bak beni çileden çıkarma!!'

'Kenan.. asıl sen napıyosun.. bırak beni bekliyo herkes!'

Kızgın boğalar gibi burnundan soluyordu.. Öfkesi elle tutulacak kadar somut, siniri bir öpücüğümle sönecek kadar şeffaftı. Dudakları alnımda beklediği için nefesi saç diplerime esiyordu. Arkamda ki tahta kapıya bir yumruk attı, beni yerimden hoplattı.

'Narin.. seni bekleyeni de sikerim! Sana bakanı da sikerim! Bütün gece seni alıp gitmeyen kendimi de tamam mı!'

'Ne oldu ya! Neden sinirleniyorsun şimdi?'

'Ne neden! Bana bile bile sorma! Beni bile bile delirtme!'

Kıskanmıştı, öyle kıskanmıştı ki, deliye dönmüş, karşımda nefes nefese kalmıştı. Karanlıktan net göremesem de silüetini gayet seçebiliyordum. Çenesi kasılmış, kaşları çatılmış, göz bebekleri tüm beyazı kaplamıştı. Korkutucu görünüyordu, korkuyu damarlarımda hissediyordum. Yine de geri adım atmıyordum ya, ben de biraz kaşınıyordum.

'Bir aydır evliyiz tabi ne yan yana görüldük ne bir yerde beraber anıldık. Normal yani bekar sanmaları.. Yengeme de kaç kişi sormuş, ayrıldıysa biz talibiz filan demişler..'

Bir yumruk daha attı kapıya, yüreğim hop oturup hop kalkıyordu. Korkudan mı heyecandan mı çarpıyordu bu denli? Beni kıskanmasının verdiği zevk mi taşıyordu içimden? Hissettirmediği tüm duyguları şu iki günde toplu olarak yaşattığı için mi çağlıyordu yüreğimden? Kan bile daha hızlı pompalanıyordu kalbimden, duygularımı kontrol altında tutamıyordum.

'Senin o taliplerini ne yaparım biliyor musun?'

'Ne yaparsın? Harun'un dediği gibi kamyonun arkasına bağlayıp tüm köyde sürükler misin?'

Kalbinin sesinden başka bir şey duymuyordum. Kalbimin sesi dahi bastıramıyordu onu. Dışarıdan gelen müzik sesi bile yetmiyordu kalplerimizi susturmaya. Öfke, şehvet, korku, arzu, o kalbin gümbürdemesinden duyduğum sesler karmakarışıktı. Gömleğin iki yakasından tuttum. Ah... tüm gece hayalini kurduğum o harika koku burnumun ucundaydı.

Narin | Yaban GülüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin