Leyla Kıral
Gerginliğim kapıda karşılaştığımız kişinin sabah ki gelişiyle biraz olsun azalmıştı. Kapıyı açtığımda radyonun ne olduğunu sordum, bana şaşkınlıkla bakmış 'ne radyosu?' demişti.
Şuan ikimiz de koyu lacivert tonlarında olan üçlü çekyatımda oturuyoruz. Radyoya hiç dokunmamıştım, şayet kendimi oldukça mühim bir olay da bulmuş gibiyim.
"Ee, ne yapacağız şimdi?" Sorum evde yankılandı. Sadece salonu ve mutfağı yerleştirmiştim, geri kalanını güya bugün halledecektim.
"Bu radyo... bilmiyorum hiç de görmedim ki!"
Çıplak elle dokunmak istemiyorum. Radyonun çalıştığından bile emin değildik -evet hâlâ iki kişiyiz- ve en önemli bir soru vardı; BU RADYONUN YENİ EVİMDE İŞİ NE?
Babamlara soramadım açıkçası bakmazlardı çünkü- "İsminizi öğrenebilir miyim?" Soluma döndüm. "Leyla." Dedim. Kafasını salladı, "Bende İbrahim Yağız Sarıcalı. Tanıştığıma memnun oldum."
Pek memnun olmadığı fazlasıyla açıktı. Zira bana bakıp duruyor ve ben ayrıca geriliyorum.
"Eviniz de-"
"Dedemle nası-"Evet, mükemmel. Klişe, klişe, klişe! Yüzümü büzmemek için zor tutuyorum. Rezillikti ya! "Sizin ki daha mühim, lütfen devam edin." Bak bak laflara bak! resmilik hiç benlik değil.
Kafasını salladı, "Öncelikle bu resmiliği bırakalım çünkü çok karşılaşacağız gibi." Hayırdır sonradan karşılaşmalar falan? Kaşlarımı çatıp söyledim "devam edin."
"Dedem gibi olan kişiyle nasıl tanıştınız?" Eh, işin aslı ehline gelmiştik. "Huzur evlerinden birinde tanıştığım bir teyze bana yardım etmişti. Önceden tanışıyorlarmış, beni ona yönlendirdi. Eve ilk geldiğimde Latif Bey beni çok güzel karşıladı ve ağırladı. Mirasından bahsetti; hiç evlenmemiş."
İbrahim kafasını eğiyor. "Öyleydi." Derin bir nefes alıyorum. "Bana 'Benim bir oğlum var, onu bulabilirsen Miras ona kalacak lakin oğlum başkasındandır. Bulamazsan da tanıdıklarıma söyle artık bu ev toptan senindir. ' dedi. Bulmaya çalıştım ne yalan söyleyeyim ama bulamadım. Yeni biri ile tanıştığınız kişinin kendi soyundan olmayan akrabasını bulmak biraz zordu. Ben bulamayınca her şeyini bana verdi."
"Leya sana- ah yani-" Ne? Afallayarak ona bakıyorum. "-Dostluk ve bağlılığı yüksek, içten ve sadık demek. Çok içten birine benziyorsun. Ayrıca isminiz de benziyor- yani- evet- pekala dilim sürçtü." Hiç bir şey anlamadım.
"Kızdın mı?" Başımı sağa ve sola 'hayır olarak' salladım. Aşağı kalmayı pek sevmezdim ve biraz da canım sıkılıyordu. "Benim için sorun olmaz Yağız."
O sormadan tekrar sordum. "Kaldığın evde hiç lastik eldiven var mı?"
~
“Leyla?” Yağız’a döndüm, evet ona artık Yağız diyorum. “Efendim?” Elindeki radyoyu aynı yere koydu. “Radyo bozuk; ne açılıyor ne de ses veriyor.” Ne yapacaktık yani?
“Ee tamir ettiremez miyiz?” Dedim. Elinde hâlâ kurcalarken alttan bir tık sesi geldi. Yağız kafasını kaldırdı ve bana baktı.
Eline dörte katlanmış ve birazda eskitilmiş bir kağıt düştü.
Yağız hâlâ hiç bir şey söylemiyor, ben ise tereddüt ediyorum. “Açalım mı?” Yağız çok sessiz olduğundan iyice geriliyorum. “Yağız?” Yağız kağıdı açtı ve bir mektup olduğunu gördük. El yazısı çok güzeldi ve mektubun sonun da sadece bir mahlas yazıyordu.
§
Sevgili Güzel Saçları Olan Hanımefendi;Biliyorum her ne kadar da olsa beni tanımıyorsunuz. Biri ile tanışmak çok zor şuanda ancak size olan hislerimi bir şiir ile taçlandırmak ve neler hissettiğimi anlatmaktır dileğim:
…
Çiçekler taktım saçlarına
Papatya tacından bir urgan gibi
Kesti nefsimi bakakaldım mavi ufkuna
İçimi acıtan ateşi söndüren su gibi
Bir fotoğraftır benim batan güneşim.
…Sizden şuan ki isteğim bir an önce herhangi bir oyuncakçıda karşılaşmamız, şayet görünüşünüz genç bir kız olsa bile yüreğiniz de küçük bir kız çocuğu var. Bir demet lale ile sizi bekliyor olacağım, siz beni göremeseniz de o beyaz laleyi kabul edin…
Sevgilerle; Paltolu Şair
§Şiir çok hoşuma gitmişti. “Ne kadar da hoş, umarım istediği gibi oyuncakçı da karşılaşmışlardır.” Yağız kafasını aşağı yukarı sallarken dudağını büzmüştü. Kendince ne düşünmüştü bilmiyorum ancak ayağa kalktı ve “Bir yere gitmemiz gerek, benimle gelir misin?” Tabii canım ne de olsa daha dün tanıştığım birisin yani(!) Nihayet kafamı evet dercesine salladım ve üstümüzü değiştirmek için ayrıldık.
~
Pekala bölüm nasıldı? Ben açıkçası Leyla ve İbrahim Yağız’ın hikayesinin ana temelini attığıma sevindim. İyi okumalar diliyorum ve iyi günler diliyorum!
♥️♥️🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Radyo
ChickLitEve yeni taşınan genç bir kız, mahallenin tanınan; evin sahibinin torunu olan genç bir oğlan ve boş evin içinde bozuk eski bir radyo.