Adım Sesleri

3 1 0
                                    

Bu kitapta yazılanlar tamamen hayal ürünüdür...

Hepinizi selamlıyorum cigerlerim. Öncelikle demek isterim ki bu kitap tamda bana göre bir kitap olucak çünkü hem intikam hemde hukuk olucak ikisi bir arada. Hukuk severmisiniz? Ben severim. İntikam? Fazlasıyla severim. E o halde ikisi bir araya gelebilir. İlk bölümler biraz sıkıcı olabilir sonrasında okuduklarınıza sizlerde inanamıyacaksınız. İyi okumalar yıldızımızı parlatmayı unutmayalım umarım watpadd çabuk açılırda bu güzelim kitapı okursunuz sizleri seviyorum♡♡

Bazen iyilerin kaderi iyi olmayabilir ve tüm yaşananlar onları acımasız birine dönüştüre bilir

Bende onlardan biriyim maalesef. Ben Esra Erdem ve hayatımda düşünüp düşünmediğiniz tüm acımasızlıkları yaşadım ve intikam savaşı çıkarmak için elimden geleni yapmak için avukat olmak için kendime söz verdim.

Bir grup yani bir örgüt ailemi mahv etti. Annemi elimden aldılar kendilerinin maşası yaptılar. Kardeşim, kardeşim intihar etti abim evi terk etti ve ablam. Tüm yaşananların sebebi olan ablam onların içlerinden biriyle evlendi. Babam, babamda öldü hemde gözlerimin önünde.

Ailem dağılırken ben daha 15 yaşındaydım. 15 yaşımda tüm acımasızlıklara şahit oldum.

Ben avukat olmak üzerine babama söz vermiştim. Babam savcıydı benden hep avukat olmamı istemişti. O, öldükten sonra kendime ve ona bir söz verdim avukat olucaktım. Olmalıydım.

Üniversiteyi bitirdiğimde 20 yaşındaydım. Avukat olma yolunda attığım ilk adımda başarılı olamamıştım öyleki işime son vermek istediler ama sonrasında bu düşünce puf olup gitti ben nasıl olduğunu bilemedim ama gitti en azından adımlarım geri gitmedi yolumda adımlamaya devam ettim.

Sonrasında... İşte sonrasında tüm herşey değişti tek bir kurşunla.

21 yaşındaydım. Annem karşımda acıyarak bakıyordu bana. Zavallı gibi bakıyordu oysa kendisi rezildi.
"Esraydı değilmi?" diyen koruma elini uzattı ciddi bir yüzle ona bakıyordum. 1,80 boyunda sakalları bile yoktu, saçını 3 e vurmuştu üzerine giydikleride onları temsil ediyordu. Boz, boz en nefret ettiğim bir renkti. "tamam çok kibarsın" diyip annemin bir adım arkasında geçti. Bu korumayı dövmesinden tanımıştım boynundaki güneş dövmesinden babamı silahla vuranlardan biriydi bu.

Arkadan annemin kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı"sadece 5 dakika verin bana sonrasında gideceğiz ve o zamana kadar kahvemi hazırlayın" arkasındaki koruma başını sallayıp diğer korumaya başıyla dışarıya çıkmasını söyledi. İkiside dışarı çıktığında odanın içinde annemle yalnız kalmıştım. "Kızım" dediğinde kendimden bir kez daha iğrenmiştim"kızım mıı? çok komik bir hitap şekliydi bu " dediğimde annem gözlerini kapatıp nefesini verdi sakinleşmek istermiş gibi. "oturalım öyle konuşalım Esra" dediğinde sandelyeye geçip oturdum elimle karşımadaki sandelyeyi gösterdim "buyur otura bilirsin nezakete gerek yok yabancı değilsin nede olsa, kalbime yabancı olsanda" dediğimde annem göz devirerek karşımdaki sandelyeye oturdu. "eee neden çağırdın? Çağırmanın nedeni nedir?" annem gülümsedi geniş bir şekilde. Maskesini takdı yüzüne her zamanki gibi. Bu beni ilk çağırışı değildi. "kızım, güzel kızım, lütfen yapma böyle. Biraz gülümse bana. Benden nefret ediyormuş gibi bakma bana" içimde öfke vardı göğüsünün üzerindeki kolyede dinleyici olduğuna adım kadar eminim. "hayır yani dinleyici olmadan da bu lafları söylermisin?hiç şiddet uygulamamış, sevmiş gibi görünüyorsunda yada değiştinmi? yada bana oynuyorsun komik çok komik ama hiç gülesim yok ve dinleyicilere selam söyle nasılmışlar bakalım?" annem söylediklerimi hiçe sayıp elimi tuttu gözleri yaşardı duygu sömürüsümü yapıcaktı cidden."neden gelmiyorsun? inan bana bu tarafta her şey çok daha güzel her şey çok daha özel babanın yolundan.. "lafını tamamlamasına izin vermeden elimi ondan ayırdım ve elimi masaya vurup ayaklandım işaret parmağımı uyarıcı şekilde salladım "sakın o cümlenin gerisini getirme her hafta çağırıyorsun ikna etmeye biliyorum bunu bilerekten geliyorum bir umut belki saçımı sıvazlar maske takmadan elimi tutar sarılır diye düşünüyorum ama sen hiç ama hiç değişmemişsin anne, onların maşalarından birisiyken gelip benimde mi onların maşası olmamı istiyorsun? amacın bu mu söylesene her gün başka bir adamlamı yatiyim? ablam gibi içlerinden biriylemi evleneyim? inan senin o salakca cümlelerini dinlemeye ne zamanım nede tahhamülüm yok her hafta beni bu iğrenç odanın içine çağırıp ikna etmekten vazgeç senden de korumlarından da ablamdan da nefret ediyorum hayatımdan def olup gidin "annem ayaklandığında yüzüme tokat atmak için elini kaldırdı elini tutup aşağı indirdim. Sonrasında çantamdan sabah kapımda bulduğum açmadan okumadan çantama attığım mektubu yırtıp annemin yüzüne fırlattım." onlar gibi oldun sende yalaka gibi" Çantamı alıp kapıyı sertce açıp sertçe kapadım.

İntikam Uğruna Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin