üç gün geçti.
changbin ile konuşmasının üzerinden üç gün geçmişti. üç gündür changbin'den haber alamıyor, kalbi ağzında atıyordu. kocasından yetmiş iki saattir haber alamıyor, acaba bir şey mi oldu sorusuyla evhamlanıyordu.
ondan gelecek tek bir mesaja, tek bir aramaya bile razıydı. sadece yaşayıp yaşayamadığını öğrenmek istiyordu. derin bir soluk verip oturduğu koltuktan kalktı ve salonda volta atıyor, bir yandan tırnaklarını kemiriyordu.
saat beş buçuktu. tüm seul'de kasvetli bir hava hakimdi, bulutlar çökmüş, güneşi kapatmıştı. hafifçe yağmur yağıyor, sokaktaki insancıklar evlerine, kapalı alanlara üşüşüyordu.
jeongin tırnaklarını yiyip en sonunda etini ısırdığında, evin önüne bir arabanın yanaştığını gördü.
arabayı hemen tanıdı. yüreğine su serpildi. huzurlu bir nefes verip dolan gözlerini sildi hızlıca. koltuğa attı kendini, arkasına yaslandı ve elini kalbine koydu.
kocasının arabadan inip eve doğru adımladığını görünce içindeki heyecanı gizleyemedi ve sıcacık bir gülümseme oturdu yüzüne.
anahtarın sesini de işitti, ondan mutlusu yoktu artık. changbin'i karşısında görünce, ne yapacağını bilemedi birden.
çehresi solmuştu sanki, kilosu aynıydı ama ruhu çekilmişti sanki. gözlerinin feri gitmiş, dudakları çatlamıştı. kirli sakalları kesilmeyi bekliyordu, elleri nasır tutmuştu.
"yavrum," jeongin, her şeye rağmen o nazik ses tonunu duyabildiği için tanrıya şükretmeliydi.
changbin ceketini çıkarıp askılığa astı, kalın botlarını ayağından çıkarıp yerine rahat terliklerini giydi ve evinin kokusunu içine çekti.
koltukta kaskatı oturan kocasının yanına attı kendini. eli hemen belinden içeri nüfuz etti, üzerindeki kalın kazağı sıyırıp sıcacık belini okşadı.
"gel." diye fısıldadı. kısık ama netti, kucağına çekti.
jeongin yüzünü changbin'nin boynuna gömdü hemen, kızaran yanaklarını ve kulaklarını saklamak için. fırsattan istifade changbin'nin teninin kendine has kokusunu da doya doya içine çekti.
"çok beklettim mi seni?" diye fısıldadı changbin, jeongin'nin kulağına.
jeongin düğümlenen boğazı yüzünden sadece mırıltılarla onaylayabildi onu.
"on sekiz gün." sesi içine kaçmış gibi mırıldandı jeongin. changbin derin ve rahatsız bir nefes verdi.
"on sekiz gündür gözüme bir gram uyku girmedi jeongin..." kocasının saçlarını ve sıcacık belini okşadı, okşadı ve okşadı. bu kısa lafının üzerine ikisi de başka bir laf etmedi.
çıt çıkmadı salonda, ikisi de birbirini sıcak dokunuşlarla sevdi.
"kızım ner'de?" burnunu çekerek konuştu changbin.
"ağlıyor musun?"
"hayır."
jeongin kafasını kaldırdı, changbin'nin kucağından ayrıldı ve tek kelime etmeden salonla birleşik olan mutfağı atladı, koridora girdi ve gözden kayboldu.
changbin yaşların biriktiği gözlerini sildi hızlıca. ardından ayağa kalktı, jeongin'nin peşinden gitti. yatak odasındaydı, kızı da aynı şekilde.
eunsan, babasının yatağında onun yastığına sarılarak yatıyordu. changbin'nin gözleri tekrardan doldu.
jeongin kızının başucuna eğilmiş, yüzüne düşen kıvırcık saçlarını eliyle geriye tarıyordu nazikçe.
saçları yüzünde çekilince fark etti changbin, beti benzi atmıştı minik kızın."hastalandı mı?" diye sordu endişe dolu sesiyle.
"evet, iki gün önce ateşlendi aniden. jisung vardı neyse ki, götürdük hastaneye." dedikten sonra ayağa kalktı jeongin. o da dolmuş olan gözlerini silip odadan ayrıldı hızlıca.
changbin'den kaçmaya çalışıyordu, apaçık ortadaydı bu.anlamıştı'de salak değildi, anlamıştı.
jeongin'nin peşinden odadan çıktı hemen, uyuyan kızını uyandırmak istemediği için temkinliydi adımları.
"jeongin, bekle beni." tekrardan salona dönüp koltukta kenara büzülüp bağdaş kurdu.
"jeongin,"
"benden kaçıyorsun."
kocasının yanına gitti ve önünde dizlerinin üzerine eğildi. jeongin'nin yaptığı ilk şey kendisini koltukta geriye çekmek oldu. elinden geldiğince, bulunduğu dar alanda changbin'den kaçtı. changbin bunu göz ardı etti.
ellerini kocasının beline yerleştirdi, bacaklarına kaydırdı ve okşadı kocasını. jeongin, bu dokunuşların anlamını biliyordu.
"özledim..." jeongin'nin elini kavrayıp avcunun içine kokulu bir öpücük kondurup muzip bir gülümsemeyle sordu.
"kabul et beni, hadi, seveyim seni."
"benden uzak dur."
•
bu ficin okunup okunmayacak olması zerre umrumda değil🙏🏻
sadece yazacağım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
me and my husband ☓ jeongbin
Fanfictionben ve kocam. [ seo changbin & yang jeongin,, ff ] 💌merbe!! ♡ 𝐡𝐚𝐧-𝐰𝐚𝐧𝐠 || 𝟐𝟕.𝟏𝟎.𝟐𝟒