" İyi bilin ki,şu dünya hayatı boş bir oylanma ve oyundan başka birşey değildir.
Âhiret yurduna gelince ,işte gerçek hayat odur.Keşke bunu bilmiş olsalardı!"
Ankebut suresi 64. AyetBazen bir çıkış yolu bulamaz dolanır durursun.Sen Allah'a yönel yol seni bulsun.İnsan ancak başına bir şey geldiğinde Allah'ı daha çok anar oysaki Allah'ı anmamız icin illa başımıza bir şey mi gelmesi gerekir.
Telefonumun alarm sesiyle uyandım
ezandan önce ayarladım ki ezanı dinlerken dua edebileyim ezana on dakika kalmıştı hızlıca odamdaki banyoya girip abdest aldım ve balkona
çıktım havadaki mis gibi kokuyu içime çektim.Tam o sırada ezan okunmaya basladı bi değişiklik vardı bizim imamın sesi böyle değildi önceki imam
da güzel söylerdi ama bu daha bi güzel geldi acaba yeni imam mı gelmişti.Düşüncelerimi bir kenara bırakıp ezanı dinlemeye koyuldum ellerimi açıp dua etmeye başladım
"Allah'ım sen bana Salih bir eş nasip et,benim de Saliha bir eş olmamı nasip et, Allahım sen nasibimi bana yaklaştır ve nasibimi kızlardan uzak tut beni de erkeklerden uzak tut..."
Elimi yüzüme sürüp ezan duası okuduktan sonra içeri geçtim.Sabah namazımı eda ettikten sonra duamı edip tespihatımı çektikten sonra Kur'an'ı Kerim' i de okuyabildigim kadar okuyup cıktım odamdan mutfağa gittim babam ve annem namazlarını bitirmiş babam Kur'an'ı Kerim okurken annem de dinliyordu. Onları rahatsız etmemek için diğer koridora doğru gittim tam o sırada abimin odasının kapısı açıldı.
"Günaydın fıstığım" diyip yanağımdan makas aldı."Günaydın abimm" dedim içten bir şekilde abim benim için çok değerliydi onu gerçekten çok seviyorum onun yeri çok başkaydı.
Elini omzuma atıp beni mutfağa götürdü.
" Evet Elif hanım sizce kahvaltıda ne yapalım bu gün" diye sordu gülerek cevap verdim" bence güzel bir menemen iyi olurdu" dedim abimin yüzünde kocaman bir gülümseme peydah oldu"bencede, abine yarım edersin değil mi canım kardeşim" dedi" Olur " dedim sevinçle ve kahvaltı hazırlamaya başladık. Bir süre sonra annem ve babam da bize katıldı hep birlikte kahvaltıyı hazırlayıp oturduk
yemeye başladık.Annem ve babam ikisi aynı anda " Ellerinize sağlık canlarım çok güzel olmuş" dediğinde güdük sonra afiyet olsun diyip yemeye devam ettik.
Aklıma bir anda gelen şeyle durdum ve babama döndüm" baba sanki bu gün ezanı başka biri okudu çünkü Mehmet amcanın sesine hiç benzemiyordu" diye sordum "Mehmet amcanın tahini başka bir yere gitti kızım bu yeni imam bu gün gelmiş olmalı ki ezanı bu gün o okumuş" abime baktığımda o da onaylarcasına kafasını salladı ve cevap verdi." Onu tanıyorum eski okul arkadasım lisedeyken sürekli birlikteydik ama sonra ben tıp o ise ilahiyat okuyunca ayrılmak zorunda kaldık şimdi de buraya atanmış dün gördüm onu yanına gittim bayağı bı özlemişim oturduk konuştuk biraz. Sonra da eve geldim" dedi. "Yaa ama ben Mehmet amcama çok alışmıştım camide onunla birlikte geçirdiğimiz zamanlar çok güzeldi" dedim hüzünle çok üzülmüştüm gerçekten çünkü Mehmet amayı çok seviyordum ve çocuklar da onu çok seviyordu.
Bir dakika çocuklar evet çocuklar ben camideki kız cocuklarına ders veriyordum erkeklere de Mehmet amca ders veriyordu. Acaba yeni imama bir sorun eder miydi?
" Baba hani ben cocuklara ders veriyorum ya acaba yeni imam bi sorun eder mi?" Diye sordum babam ise " bende bu gün camiye gelicem hem tanışırız hem de bu konuyu konuşuruz" dedi rahatladım çünkü ben çocukları çok seviyordum ve bir de evde boş boş oturacağıma çocuklara ders vermenin daha güzel olacagını düşünüyorum.Kahvaltımızı ettikten sonra babam ve abim hazırlanmaya gittiler ben de anneme sofrayı toplamada yardım ettikten sonra hazırlanmak için odama çıktım krem rengi ve kahverengi sufle takımımı giydim.