Hey,oldukça tatlı ve karizmatik bir çocuktu bu böyle.Mavi gözlü,sarı saçlı...
Ah neyse bu beni hiç ilgilendirmiyor.Çocuğun arkasından patronum belirdi.Allah allah bu ne hikmet böyle anlayamadım.
-Bella bu Niall benim bir akrabamın oğlu sayılır artık seninle birlikte burda çalışacak.
-Oh pekala,tamam patron.
-Sorun yoksa,siz tanışın ve 5 dakika içerisin de işinizin başına geçin,kolay gelsin evlat.
-Teşekkür ederim efendim.
Tanrım! Yeni bir çalışan demek benim maaşımın düşmesi demek neden bu çocuğu işe almıştı ki kütüphaneye iki kişi yetiyodu zaten masraflarımı zor karşılıyorum.Ben bu düşüncelere dalmışken Niall denilen çocuk bana bir şeyler anlatıyordu.
-Şey,ben Niall işte sende Bella.Tanıştığıma memnun oldum tatlım.
Ben memnun olmadım yakışıklı demek istesem de;
-Bende Niall.. demek zorunda kaldım.
Aman tanrım saat çoktan gece yarısını geçmişti ve ben hala kütüphanedeyim.Ben şimdi bu saatte eve tek başıma nasıl gidebilirim ki? Ayrıca yarın okul var.
-Hey,Bella saat çok geç oldu,istersen seni evine bırakabilirim? diyen bir Niall ile karşı karşıya kaldım.
-Çok iyi olur Niall,gerçekten çok teşekkür ederim.
-Hadi eşyalarını al da bende ışıkları kapatıyım Bella.
Niall beni eve bırakırken yol da sohbet ettik bana işe neden başladığını anlattı.Babası ceza vermek istemiş.Keşke bana ceza verecek bir babam yanımda olsaydı.Yol da giderken baya bir sohbet ettik,uzun uzun her şeylerden konuştuk.Bana hangi okulda okuduğumu,yaşımı,derslerimi ve daha bir çok şeyi sordu.
Evin önüne geldiğimiz de Niall;
-Bella sen evde tek başına mı yaşıyorsun?
-Ah şey aslında hayır,annem ile birlikte yaşıyorum da annem şuan şehir dışında anneannemi ziyarete gitti.
-Peki o zaman deyip yanağımı öptü ve gitti.
Yanağımı öptü benim yanağımı öptü,inanamıyorum Niall benim neden yanağımı öptü ki.Ah tabi ya beni çok yakın bir kız arkadaş olarak gördü.O üniversiteli ve de sevgilisi var.İlk günden çok sevdim bu çocuğu ya.
Ertesi gün bir saat önceden kalktım.Neden bilmiyorum ama uyku tutmadı.Aslında bakılırsa o okula gitmeyi hiç istemiyorum.Benimle sürekli alay ediyorlar,çocuk gibiler aynı.Özellikle burslu olmamla.Altıma deri bir pantolon üstüme de bir swietshirt giydim.Saçlarımı topuz yaptım,ayakkabılarımı da giyerek ve tabi ki sırt çantam ve kitaplarım hep birlikte okul yolunu tuttuk.
Ve tabiki okul yolunda Styles'ı görmeden olmazdı.Tanrım bu çocuktan nefret ediyorum.Bakın size söylüyorum yine kıyafetlerimle dalga geçecek.
-Bells ayakkabılarını nerden aldın bebeğim,hiç senin zevkine benzemiyorlar.
Cevap verme Bella.Buna gerek yok cidden,yoluma bakarak hızlı adımlarla okuldan içeriye girebildim.Ben direk sınıfa çıkarken okulumuzun popiler ve güzel kızı bir o kadar da sürtüktür kendisi Angel'i gördüm.Bakmayın isminin Angel olduğuna tam bir şeytandır kendisi.O bana laf sokmadan direk sınıfa girdim.
Dördüncü tenefüsteyken annem aradı bugün akşam 8 de dönmüş olacağını söyledi.Tanrım nasıl sevindim size anlatamam.
Bugün patrondan izin aldım ve kütüphaneye gitmedim.Annemin gelmesini bekledim ve annem geldi,yemeğimizi yedik ve şuan televizyonun karşısında keyif yapıyoruz.
-Tatlım,sana söylemem gereken bir şey var.
-Efendim annecim?
-Anneannenin yakın bir dostunun kızı var onun da bir kızı varmış ve de çocuğu,bakıcı tutmak istiyorlarmış.Anneannen senin gitmeni rica ediyor,güvenilir olması lazımmış.
-Ne? anne lütfen,kütüphanede çalışıyorum biliyorsun.
-Tatlım haftanın üç günü.Anneanneni mahcup etmek istemezsin değil mi?
-Of,pekala.Evin adresini yaz komidinin üzerine koy yarın okula gitmeden alırım,yatıyorum annecim iyi geceler
Tanrım! Ben nasıl bakıcılık yapacağım,of anne of...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Caregiver Girl
Teen FictionBella lise son sınıf öğrencisi bir genç kız. Harry okulun popüler çocuğu.Zengin,her şeyi olan,arkadaşları ve ailesiyle takılan bir oğlan. Bella bir çocuğa bakmaya başlar. Peki bu baktığı çocuk okulunda en nefret ettiği çocuğun yeğeni ise.