AŞKIN BÖYLESİ +18 TAMAMLANDI

🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤

ANASTAZJA

"Neyin?" diye bağırdım.

Ace iç çekti ve elini saçlarında gezdirdi. "Benim ikizim."

Şok içinde ona baktım. "Senin bir..."

"Tek yumurta ikizi, evet."

Aklım başımdan gitti. Duyduğuma inanamıyordum.

"Ana, gördüğün şey için çok üzgünüm ama o ben değildim. Lütfen, içeri gelebilir miyim? Sana doğruyu söylediğimi göstereceğim."

Hissizleşmiş bir halde kenara çekilip onu içeri aldım. Ace elini belime koyup beni kanepeye doğru götürdü. Ağır ağır oturup şarap kadehimi sehpanın üzerine koydum. Elimde tutmaya devam edersem dökeceğimi düşündüm.

Şoka girmiştim. Ace yanıma oturup ellerimden birini tuttu.

"Açıklamama izin ver. Ben büyük bir aileden geliyorum, aslında on dört kişiyiz," dedi utangaç bir şekilde.

"On dört mü?" dedim şaşkınlıkla.

Ace başını salladı. "Evet, on dört. Ama sadece geçen hafta sonu yemeğe çıktığım kız kardeşimle yakınım. Onun adı Liliana. Kardeşlerimizle neredeyse hiç konuşmayız. Tek yumurta ikizim pisliğin teki. Onunla hele hiç konuşmam.

"İki yılı aşkın süredir görüşmedik."

Telefonunu çıkarıp ekranı bir süre kaydırdı. Sonra bana uzattığında şok içinde neredeyse yere düşürüyordum.

İkisinin fotoğrafıydı. Daha genç ve ergen gibi göründükleri için birkaç yıl öncesine ait olduğu belliydi.

Ama birbirlerinin tıpatıp aynısıydılar. Gülüşlerine, gözlerine, saçlarına, her şeylerine kadar. Bunu inkâr etmek mümkün değildi.

"Son birkaç yıldır Çin'de ama ara sıra dönüyor ve her seferinde arkasında bir kaos bırakıyor. BDSM'e olan ilgimi biliyor ve yıllardır benimle oynuyor.

"Kulübe üye olduğumu biliyor, sırf hayatımı mahvetmek için bu gece oraya gitmiş olmalı. Kargaşa yaratmak için bilerek benim adımı kullanıyor. Benimle uğraşmayı seviyor."

Şakaklarımı ovuşturdum, tüm bunlara bir anlam vermeye çalışıyordum. "Neden bana söylemedin?" diye sordum. "Bir ikizin olduğunu."

Ace mahcup görünüyordu.

"Ailem hayatımın paylaşmaktan hoşlanmadığım bir parçası. Onlarla gurur duymuyorum. Onlar hakkında sık sık konuşmam. Günün birinde sana anlatacaktım ama onlarla tanışmak isteyeceğinden endişelendim, bunun olmasını asla istemem."

Nedenini soracağımı anlayınca devam etti. "Jack bizimle uğraşmak isterdi. Önceki kız arkadaşımla birlikteyken, bir gece ona sürpriz yapıp benmişim gibi davrandı.

"Onunla yatmaya çalıştı ama neyse ki kız arkadaşım ben olmadığımı tam zamanında fark etti," diye acı bir şekilde açıkladı Ace. "Lanet olası bir psikopatın teki."

İnanılmaz derecede suçlu hissederek ellerime baktım.

"Ace... Çok özür dilerim. Beni aldattığını düşündüm, özür dilerim–"

Ace beni öperek sözümü kesti. Kısa bir öpücüktü, ben farkına bile varmadan bitti ama beni susturdu.

"Özür dileme. Sana söylemeliydim ama yakın zamanda hayatıma geri döneceğini düşünmemiştim. Ben olduğumu düşünerek yaşadıkların için çok üzgünüm." Ace yüzümü ellerinin arasına alıp beni usulca öptü.

"Yemin ederim, seni asla aldatmam."

Nutkum tutulmuştu, söyleyecek bir söz bulamadım. Son iki saattir duygusal hız treninde gibiydim. Duygusal olarak tükenmiştim ama yine de içim mutlulukla doldu.