bangtan

jikook

Merhaba nasılsınız?

Bu ficte olan olayların aslında bazıları gerçek ama sırasıyla ilerlemiyor.

Umarım beğenirsiniz...

Bangtan diğer adıyla bts kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?

Bangtan 7 kişiden oluşan bir kpop grupudur onlar bir birini tanımayan ve birlikte uzun bir yola çıkan 7 genç üyedir.

İlk başta onları seven ve destekleyen çok az insan vardı ama onlar pes etmediler ve emekleriyle bu güne kadar geldiler hep birlikte.

Bangtan hayranlarına army ismini verdi tabiki yıllar geçtikçe ve bts başarıdan başarıya koşarken armyler adından da belli olduğu gibi tam bir 'orduya' dönüştü.

Bu güne hep birlikte geldiler birlikte ağladılar birlikte güldüler iyi günde kötü günde hep birlikte oldular biri tökezlediğinde diğeri elinden tutup yeniden kaldırdı onları hiç birşey yıldırmadı hala ayakta ve sapasağlamlar.

Fakat bu hikayenin başlarında üzülen aşık bir genç vardı gurubun en küçüğüne aşıktı fakat bu aşkın ona ne getireceğinden haberi yoktu.

Park Jimin çekik gözleri dolgun dudakları minik burnu aynı burnu gibi minik elleri kısa boyu gülümsediğinde iki hilal şeklini alan gözleri gören her kesi kendine aşık ediyordu.

O çok tatlıydı ama yeri geldiğinde utanmaz yeri geldiğinde seksi ama her haliyle yakışıklı ve uhreviydi.

Fakat bu minik bebeği seven çok kişi yoktu bunlardan biride aşık olduğu tavşan çocuktu-yani o öyle biliyordu.

Jeon jungkook çok içine kapanık ve utangaç biriydi- jiminin aksine- jungkook kocaman bambi gözleri kiraz ince dudakları büyük ama yüzüne tam oturan burnu kıvırcık saçlarıyla çok yakışıklı ve tatlıydı.

Sadece nefes alsa bile armylerin kalp krizi geçirmesine yeter.

Jungkook her zaman kendi işiyle meşgul olan içine kapanık ve utangaç bir çocuktu taki Kim taehyungla tanışana kadar tae-hyungu onu kabuğundan çıkarıyordu.

*

Böyle böyle derken zaman su gibi akıp gidiyordu.

Aradan neredeyse 4 yıl geçmişti bu 4 yılda jimin jungkooka olan aşkını ne kadar belli etsede ne kadar söylese de jungkook onu itiyor kalbini kırmak için elinden geleni yapıyordu.

Yine bu anlardan biriydi.

Jimin sadece tek boş yer onun yanı olduğu üçün oraya oturmuştu ama jungkook buna sinirlenip bağırıp çağırmaya başlamıştı hyunglarıda onun bu tavrını hiç sevmiyordu onu kaç kez uyarmışlardı ama jungkook dinlemiyordu.

Aksine jimine hyungları ona kızdığı için daha çok kızıyor ve daha çok kalbini kırıyordu.

Onunda bir kalbi olduğunu umursamadan...

Tabiki umursamazdı çünkü Jimin canı ne kadar çok yanarsa yansın asla ağlamamış ve üzüldüğünü kimseye belli etmemişti yüzünde her zaman gülücükler açardı.

Fakat kimse aslında bu gülücüklerin sahte olduğunu bilmezdi...

Jimin iyi bir oyuncu değildi fakat yaşadığı şeyler ona bunu öğretmişti.

Jimin başını eğmiş öylece bağıran ve iki ucu sivri sözleri jiminin canını yakacağını hiç umursamadan ona sıralayan bedeni dinliyordu.

Bunu hak edecek hiç birşey yapmamıştı gerçekten...