(1) Kayıp Zamanın İzinde

20 3 0
                                    


Öncelikle Merhaba, umarım hoşunuza gider ve beğenirsiniz. Keyifli okumalar!

Buraya başladığınız tarihi yazabilirsiniz.

🍁13.11.2024🍁

Bölümü okurken dinleyebileceğiniz 3 tane şarkı bırakıyorum buraya🫶🏻

Bekle Dedi Gitti - Kaan Tangöze.

Acıtır gibi severek - Canozan.

Aşk yok olmaktır - Mabel Matiz.

~

"Nefretten aşk doğmaz, aşk zaten gerçek bile değildir."

"Yanılıyorsun, en güzel aşklar nefretten doğar..."

ཐིཋྀ

"Rüya, Nolur sus artık... Yalvarırım." Başımın ağrısı giderek katlanırken Rüya'nın sınavdan aldığı düşük notlar için sızlanmaları devam ediyordu.

"Ne sus ya? Kaldım ben kesin sınıfta! Son senemizde ben sınıfta kalacağım şaka gibi!" Kısılan gözleri ile beni süzdü. "Sen tabii rahatsın, en düşük notun 70! Anlamıyorum sabah akşam test mi çözüyorsun sen?"

"Rüya. Lütfen. Sus, bak bir iki dakikacık sus ya. Başıma ağrı girdi yemin ederim!" Rüya dudak büzerek kafasını dizine yasladığında sonunda sustuğu için rahat bir nefes aldım. "Çisem'den haber var mı?"

Başını hüzünle olumsuz anlamda salladı, bu zaten artık alıştığımız bir durumdu fakat ümidimizi kesmemekte inatçı davranıyorduk. "Üç hafta oldu neredeyse..."

"Oldu," Diye beni onayladı. "Yani olanlardan dolayı onu da anlıyorum tabii ki ama gittikten sonra bizimle hiç iletişime geçmemesi biraz kırıcı gibi. Değil mi?" Yerden kopardığım çimlerle oyalanırken bir süre sessiz kaldım. Yaşadıklarından sonra böyle davrandığı için Çisem'e asla kızamazdım ama açıkçası bende biraz kırılmıştım.

"Neyse, en kısa zamanda arar umarım." Rüya omuz silkerek "Umarım." Diye mırıldandıktan sonra ortam tamamen sessizleşti. Zaten okul bahçesinin arkasındaki sessiz bir alanda oturuyorduk, burayı bizden başka kimse bilmiyordu sanırım çünkü bizim dışımızda kimse yoktu. Öğle teneffüsünü genelde burada geçirirdik.

"Kantine gidelim mi? Acıktım." Rüyanın cümlesi üzerine inanamaz gözlerle ona baktım, ciddi miydi? Yemek yiyeli yarım saat bile olmamıştı.

"Gerçekten acıktın mı?" Diye sordum.

"Ne yani sen acıkmadın mı?" Aynı şaşkınlığı Rüya'da bana gösterince gülmeden edemedim. "İyi hadi kalk," Oturduğumuz çimlerden kalkıp üstümüzü silkeledik. Kantine doğru giderken Rüya her zamanki gibi koluma girmişti, kantine girdiğimizde sıraya geçmek yerine kaynak yaparak önlere geçtik.

Rüya önüne geleni hafifçe kenara iterek en öne geçmeye çalışırken iteklemeye çalıştığı bir çocuk kenara çekilmek yerine arkasına dönüp bize ters ters baktı. "Ne yapıyorsun sen? Okul kurallarını öğretmediler mi sana?" Doruk Bayer. Böyle konuşarak büyük hata yapmıştı Rüya asla bu lafın altında kalmazdı.

ALTIN HİSLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin