C.Y.R.X gezegeninde Su elementin savaşçısı Prens Hwang Hyunjin 7 yıl öncesinden Hava elementinden olan sevgilisi Lee Yongbok'u savaşta kaybetmiştir.
bir Kehanete göre; Ölen birisi, ya yıldız olup sonsuza kadar galakside kaybolur. Yada Tekrardan ba...
Kendi etrafında dönerken su baloncukları toplandı ve vücuduna yapıştı.
Evet, bu bir dönüşümdü.
Daha sonra o baloncukları ellerini hızla açarak yok etmiş ve kendini yukarıdan aşağıya suyun içine girmek için bırakmıştı.
Su perileri, elfleri, savaşçıları, bilgeleri.. kısacası suya ait olan kişiler sudan çıkınca ıslanmamaları ve hâlâ aynı kalmaları için bu dönüşümü gerçekleştiriyordu.
Onlar isterse denizerkeğine, denizkızlarına dönüşerekte suda okyanusun derinliklerinde yüzebilirlerdi. Hyunjin Su elementine ait olduğu için her şekilde suda dayanıklı kalabilirdi. ikisinide seviyordu.
Kafasını dağıtmak için suyun içinde Abisinin yanına gitti.
Prens Lee Minho.
Evet üvey kardeşler, ancak birbirlerini çok sever ve kollarlar.
Su sarayına yaklaştı Hyunjin, hızlı hızlı gidiyordu. Göz yaşları denizdeki su ile beraber kayboluyordu..
"Hyung!" Dedi Hyunjin defalarca tekrar ederek.
"Hyunjin? Neden bağırıyorsun öyle?"
"Hyung.. ben tekrardan.. onu gördüm.."
"Kimi? Yongbok'u mu?" Dedi Minho.
Hızlıca kafasını salladı Hyunjin. "Evet, evet hyung tekrardan gördüm ve.. bu sefer korktum çok korktum Minho.."
"Gel sakin ol önce, hep gördüğünü söylüyorsun onu ama.. sencede artık onu unutman zamanı gelmedi mi?" Dedi Minho daha sonra sözlerine devam etti.
"Biliyorum, bu çok zor sonuçta siz evlenmek üzereydiniz ve o gidince senin için çok zor olmuştur. Ama Hyunjin bizim içinde çok zor inan, hiç birimiz onu unutamıyoruz. Ama en azından çalışıyoruz unutmaya. Bunu açığa vurmuyoruz. 7 yıl oldu ve sen 1 yıldır onu gördüğünü söylüyorsun hep.."
Hayal kırıklığı ile dinliyordu Hyunjin, tamam haklı olabilirdi. Ama hyunjin bir tek ona güvenmişti ve şimdi onunda Yongbok'u unutması gerektiğini söylemesi elbette acı vericiydi. Zorla konuştu Hyunjin.
"Hyung.. beni.. anlamıyorsun. Biliyorum iyiliğimi düşünüyorsun ama ben gerçekleri söylüyorum, sanki o gerçekten ölmemiş sanki gerçekten yardım istiyormuş gibi.. hatta sürekli aynı şeyleri diyordu ya hani, bu gün yeni bir cümle daha söyledi. Hyung ben.. ben hayal görmediğime eminim. Bu hayal olsada, Yongbok'un bana.. bize ihtiyacı var."
"Peki.. yeni cümle söyledi dedin. Neydi? Ne dedi bu sefer?"
"Bana tekrar beni kurtar dedi ama sonra dedi ki, dikkatli ol bunu yaparken yoksa beni sonsuza kadar kaybedebilirsin."
"Bu ne demek şimdi?"
"Bilmiyorum hyung.. bilmiyorum, tek bildiğim onu tekrardan göreceğime inanmak.. buna inanıyorum."
"Bilgenin yanına gidelim mi? O bize yardım eder, hm?"
"Hayır, olmaz. Senden başka kimseye anlatmadım. Sakın kimseye söyleme lütfen. Bu işi kendim çözeceğim."
"Peki.. jisung? Ona söylememi ister misin? Bilirsin o toprak prensi. Böyle şeylere ilgisi vardır. büyüdür sihirdir ve başka şeyler. Ona güvenebiliriz."
"Hyung.. güvenmekle tabii ki ona güveniriz, ama ben onun için demiyorum. Lütfen bu aramızda kalsın. Kimseye söyleme o sevgilin jisung olsa bile."
" Ah.. peki, sen nasıl istersen."
"Teşekkürler.. şimdi ben dinlenmeye gidiyorum biraz. Yongbok'u rüyamda görmek için."
Diyip çıktı Minhonun odasından ve kendi odasına gidip uyumak için çabaladı. Yongbok'u unutamamıştı. Biricik sevgilisini unutamıyordu, özlüyordu onu. Çok özlüyordu, onu görmek için gözlerimi kapattı ve onu düşünerek uykuya daldı.
-----
BÖLÜM BİRAZ KISA OLDU AMA OKULA BİR SAAT GEÇ GİDECEĞİM BÖLÜM ATABİLMEK İÇİN BÖLÜMSÜZ KALMAYIN DİYEE
ŞİMDİ BEN KAÇAR OY VERMEYİ UNUTMA BEBEK,
#OKUNSUNNNN777#
Kalp kalp kalp♡♡♡
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
