Yaa hep 2 seme görürdük şimdide değişiklik olsun dedim 2 uke yaptım.
Bu arada arkadaşlar ben bu kurgunun bölümlerini henüz taslakta saklayacam yani finale kadar, bu bölümü atma sebebim fotoğrafların kaybolmaması için, çünkü tekrardan bölüme girince siliniyor!
Tanıtım: (fotoğraflar en altta)
Ömer Önder
32 yaşında
1.94 boyunda
110 kilo
Alaz Altan
19 yaşında
1.56 boyunda
44 kilo
Aras Altan
19 yaşında
1.58 boyunda
46 kilo
************
Alaz ve Aras akşam geç saatte eve geçtiklerinde, birden ışıklar yandı. Karşılarında babalarını görmeyi bekliyordular aslında. İkiside göz devirerek salona geçtiler. Önlerindeki adamın gözlerindeki alevi görüyordular sanki.
Ama umursamıyordular tabii ki.
Oktay: Gene kim bilir hangi döl israflarının altında yattınız. Sizden tiksiniyorum, keşke ölseniz. Ben sizi dövmekten bıkdim siz dövülmekten bıkmadınız.
Deyip hızla ikisinin de yanına geçerek sertçe vurdu. İkizler vurulmayla yeri boylamıştılar. Hem onlara çalışın deyip hemde kiminse altına yattınız ihtihamında bulunuyordu. Alaz sinirle karşısındaki adamın gözlerine baktı.
Alaz: Senin bu sikik evinin kirası için para kazanıyoruz biz! Senin gibi yan gelip yatmıyoruz anlıyor musun? Eğer bizi istemiyordunsa dünyaya getirmezdin! Senden nefret ediyorum duydun mu?!
Oktay onun karşı çıkmasına tekrar sinirlenip vurdu.
Oktay: Emin ol geçmişe dönme şansım olsaydı ikinizden de kurtulurdum. Ölen annenize dua edin burda kalmanızın tek sebebi ona söz vermiş olmam yoksa çoktan elimde kalmıştınız.
Diyerek odasına doğru gitti adam. Alaz hemen ikizinin yanına gitti. Kendisi ne kadar asi olsada ikizi kırılgandı. Doğduklarında anneleri doğumdan 1 gün sonra ölmüştü. Hemde çift cinsiyetli olduklarını da doğum sırasında ortaya çıktı.
Babaları onların çift cinsiyetli olduklarını öğrendiğinde tiksintiyle bakıp 'Benim ne oldukları belli olmayan çocuklarım yok,götürün öldürün bunları' dediğinde Melis hanım zayıf canıyla onları ölümden kurtarmıştı. Ölümünden saatler öncesindeyse Oktay bey'e yemin ettirmişti. Annelerinin kopyasıydı ikiside.
Alaz Aslanın yüzünden tutarak başını kaldırdığında kardeşinin tekrar gözlerini doldurduğunu gördü. Babasının elinin izi kalmıştı yüzünde.
Alaz: Şerefsiz nasıl vurmuşsa artik yüzünde iz kalmış.
Aras: Yaa.. Senin dudağın kanıyor hadi hemen pansuman yapalım, mikrop kapar.
Dedi ve kalkmaya çalıştı, ama Alaz onu durdurdu.
Alaz: Merak etme sen, yıkayınca geçer. Hadi ilk önce senin yüzüne buz tutalım morarıcak yoksa.
Dediğinde Aras eli ayağına dolaşarak ayağa kalkıp mutfağa taraf koştu. Alaz onun bu haline gülmeden duramadı. Aras güzelliğe bayılırdı, bu dünyada ondan başka güzelin olmadığını iddia ederdi hep. İşve ve cilve kendisinden sorulurdu. Bayılırdı hem kendisinden büyük ve kaslı erkeklerden.
Alaz da böyle şeyleri severdi ama az da olsa erkek olduğunu hiss ederdi...
***********
Ömer: Bunu da bitirdim. Başka bir şey yoksa gidiyorum, Sedef.
