!Bu kitap Adel Laura ile Choso Kamo'yu esas alıyor.
!Şiddet, baskı, tehtid, şantaj, küfür vs. bulunacaktır.
!Kitapta geçen her karakter reşittir.
!Tamamen kurgudur, gerçeklikle hiçbir alakası yoktur.
...
Adel üniversite üçüncü sınıfa giden genç ve güzel bir kızdır. Derslerinde başarılı, profesörleriyle ve arkadaşlarıyla arası iyi, kimseyle bir derdi olmayıp kendi halinde takılır ve eğlenceli bir hayat sürmeyi amaçlar.
Kasımın son haftalarıydı. Hava oldukça soğuk, karanlık ve sağanak yağmur vardı. Rüzgarın korkutucu sesi binanın dış cephesine çarpıyor, arada gok gürültüleri duyuluyordu.
Yeni bir haftaya başlamanın ve havanın bu denli kötü olmasının verdiği gerginlikte Adel uyandı. Vizeleri yeni bitmişti, üzerinden hem bir yük kalkmıştı hemde sonuçlar için strese giriyordu.
Dalgınca mutfağa gidip kahve demlemek için ocağa su koydu (kendi yağında kavrulan bir öğrenciydi, kahve makinesi alma lüksünü henüz elde edememişti) ve suyun kaynamasını beklerken banyoya girdi.
Hızlıca aldığı günlük duş ile daha uyanık ve temiz hissederek gün için hazırlanmaya başladı. müzik dinleyip, kahvesini yudumlarken her sabah yaptığı sade makyajını yaptı. Gözlerini ilk açtığında korkutucu gelen rüzgar ve yağmur sesi şuan rahatlatıcı geliyordu.
Yarım saat içinde hazırlanmıştı. Gerekli araç gereçlerini aldı; kabanını, şapkasını ve atkısını taktı. Bu şekilde kendisini yumuşak bir panda gibi hissediyordu. Kendi kendine gülümsedi, soğuk hava insanı olduğunu biliyordu.
Sonunda evden çıktığında havanın daha iyi olduğunu gördü. Hâlâ daha çise şeklinde yağan yağmur ve esen rüzgarla hava oldukça soğuktu ama kesinlikle sabahki fırtına yoktu. Kulağına kulaklıklarından birisini taktı ve favori şarkılarından birisini açıp kampüse gitmek için yol aldı.
Trafiğe rağmen yirmi dakika içerisinde kampüsün bahçesindeydi. Okuluna yakın bir ev tuttuğu için kendi kendine gururlandı ve dersi olduğu bloğa girdi. Sınıfına girdiğinde ise her zaman aynı yerde oturan en yakın arkadaşını görünce yüzüne küçük bir gülümseme yayıldı.
"Günaydın." Kendisi de arkadaşının arkasındaki sıraya yerleşirken mırıldandı. Arkadaşı da aynı şekilde Adel'i selamlayıp telefonuyla ilgilenmeye devam etti.
Dersin başlamasına birkaç dakika kala arkadaşı heyecanla arkasına döndü ve Adel'in kulağıma eğilip sessizce fısıldadı. "Edebiyat hocası değişmiş, bizim yaşlı bunak yurt dışına gitmiş. Yeni ve genç bir profesör geldiğini duydum."
Adel kaşlarını çattı ve sorgulayarak arkadaşına baktı. "Emin misin Shoko? dönem ortasında profesör değişimi olmaz genelde?"
Shoko omuz silkti ve iç çekti. "Öyle duydum."
Adel, arkadaşının emin olmadığını anlayınca çok üzerine düşünmedi. Öğleden sonraki dersleri edebiyattı. Bu dedikodunun doğruluğunu birkaç saat sonra zaten öğrenecekleri için çok umursamadı.
Bu sırada bulundukları dersliğin profesörü geldi ve yoklama kağıdını dağıtıp derse başladı...
Yoğun geçen bir dersin ardından Adel oflayıp sürekli oturmaktan gerilmiş kaslarını esnetti. Shoko sırasından kalkmış, Adel'i de kaldırmıştı. Küçük bir çay arası vermenin mantıklı olacağını düşünüp kampüsün kantinine gittiler.
Shoko masalardan birine oturmuştu, Adel ikisini için iki çay alıp gelecekti.
Buharı tüten çayları dikkatlice Shoko'nun oturduğu masaya taşımaya çalışan Adel, telefonunun aniden titremesiyle korktu, bu sırada hemen yanındaki adamın üzerine çaylardan birisinin neredeyse yarısı döküldü.
Yaptığı sakarlığı fark eder etmez çarptığı adama şokla baktı. Adamın beyaz gömleğinde kahverengi çay lekesi belirgindi. Ayrıca kaynar çay tenine deyince adam inledi ve gömleğini teninden uzaklaştırmaya çalıştı. Bu sırada gözleri sinirle kendisine çarpan kıza baktı.
Adel mahçup bir şekilde çayları masaya bıraktı ve adama yardım etmeye, üzerini telaşla silmeye çalıştı.
"Aman tanrım! Özür dilerim bayım, gerçekten isteyerek olmadı! Telefonum bir anda çalınca endişelendim size çarptım, tamamen benim hatam. Lütfen size yardım etmeme izin verin-"
Adam hareketsizce Adel'i izliyordu. Gözlerindeki sinir ve şaşkınlık gitmiş, anlamlandırılamayan bakışlarla Adel'in kendisine dokunmasına izin veriyordu. (Daha doğrusu Adel'in gömleğini temizlemeye çalıştığının farkında değil gibiydi.)
Adel, adamın bu donukluğunu fark edince durakladı ve kendisini izleyen adama baktı. Bu sırada adam, rüyadan uyanır gibi oldu ve boğazını temizleyip kendisini Adel'in elinden kurtardı. Kalın ve derin sesiyle dalgınca mırıldandı. "Önemli değil."
Ağzının içinden gevelediği iki kelimeyle Adel hayret içinde kendisine baktı. Ancak adam gerçekten önemsememiş gibi dalgın bir şekilde kantinden uzaklaştı.
Adel bir süre adamın uzaklaşan figürünü izledi. Kantindekilerin bakışlarını üzerinde hissedince iç çekti ve Shoko'nun yanına gitti.
Shoko ise hâlâ adamın gittiği noktaya bakıyordu. Adel'in geldiğini görünce mırıldandı. "Bu kadar sakar olmana ve şu adamın.. haşlanmasına rağmen bu kadar umrunda olmayaşına hayret ediyorum. Senin sakarlığını biliyoruz da.. Kim lan bu adam?"
Adel dalgınca masanın üzerindeki ellerini izliyordu. Adamın dağınık, ensesine kadar gelen uzun katlı saçları; kızarık göz altları ve ölü gibi beyaz teniyle onu şimdiye kadar kampüste hiç görmediğine yemin edebilirdi. Ayrıca uzun ve oldukça yapılı vücudu, yüz hatlarından anladığı kadarıyla yirmi yedi- yirmi sekiz yaşlarında olmalıydı.
Adel ofladı, yarısı dökülmüş olan çaydan bir yudum aldı. "Bilmiyorum.. Ama öyle gitmesi kötü hissettirdi. Sövse daha iyiydi."
Shoko sigarasının son nefesini de çekti ve kül tablasına bastırıp ateşi söndürdü. "Her neyse.."
Shoko, erkenden ek dersi olduğu için Adel'i yalnız bıraktı. Adel ise edebiyat dersine kadar kütüphanede takılmanın daha iyi olacağını düşündü ve oraya gitti...
Okuduğu kitaba oldukça dalmışken telefonundan ders saatini kaçırmamak için kurduğu alarmla telefonu titredi. Alarmı kapattı ve eşyalarını toparlayıp dersliğe gitti.
Profesör gelene kadar not defterine öylesine karalama yapan Adel, Shoko'nun dürtmesiyle kapıdan giren yeni profesörlerine baktı.
Beyaz, çay lekeli gömlek yerine siyah bir polo yaka giyen adam elindeki bilgisayar ve yoklama kağıdıyla dersliğin ortasına geldi. Gözleri öğrencilerin üzerinde gezerken monoton tuttuğu ses tonuyla konuştu.
"Merhaba arkadaşlar, ben Choso Kamo." Bakışları Adel'in üzerinde oyalandı. "Yeni edebiyat profesörünüzüm."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐩𝐫𝐨𝐟𝐞𝐬𝐨𝐫 // 𝐜𝐡𝐨𝐬𝐨 𝐤𝐚𝐦𝐨
Fanfictionprofesörünün kendisine takıntılı bir manyak olabileceğini nerden tahmin edebilirdi ki?.. -yandare! -uygunsuz icerik! -takıntı, şiddet, cinsellik! -dark romance!