Can liseyi bitirmişti bu yüzden gemi yolculuğuna çıkacaktı.Bavulunu hazırlamakla uğraşıyordu orda 1 ay tatil yapacaktı.Tatilinin çok iyi geçeceğini düşünüyordu.Hem yanına arkadaşı Kuzeyi'de alcaktı.Bavulunu toplarken annesi odasına girdi ve markete gidip alışveriş yapmasını istemişti.Can usulca markete doğru yürüdü.Alışverişini yaptıktan sonra kasaya geldi parayı ödedikten sonra yavaşça eve yürümeye başladı.Oturdukları sokak zenginlerin oturduğu bir yer değildi.Her türlü insan bulunabiliyordu.Havanın sert esmesini takmayarak ceketini üstünden çıkardı ve beline bağladı.Evleri markete yakındı ama Can düşünmek için her zaman arka yollardan giderdi.Evinin yanındaki sokağa geldiğinde bir ses duydu.Bu bir kızın çığlığıydı.Kafasını hemen o tarafa çevirdi.iki tane adamın bir kıza yaklaştığını gördü.Adam kızın yanına yaklaştı ve bıçağını çıkardı.Can bunu görünce hemen yanına gitti.
-Bırakın kızı lan!
Adımlarını sert bir şekilde atarken adamda ona doğru ilerliyordu.Yere poşetleri fırlattıktan sonra kıvrak bir hareketle adamın elindeki bıçağı aldı.Boşuna dövüş derslerine gitmiyordu.Adamın suratına yumruk attı.Adam sarhoş olduğundan hemen yere yığıldı.Öbür adam ise Can'ın gücünü gördükten sonra hemen oradan uzaklaştı.ve adamları uzaklaştırdı ama Canın bacağına bir kesik atmışlardı.Can kızın yanına oturup adını sordu
-B Büşra dedi.Hava çok soğuktu bu yüzden ceketini kıza vermişti.Ayağa kalkarken Can "ahhh"diye bağırdı çünkü bacağı çok acıyordu.Büşra ona hastaneye gidelim mi dedi ama Can hayır dedi.Sessiz sokakta yürürken her adımda daha çok canı yanıyordu.Yürürken Can pantolonunun kandan ıslandığını gördü.Kızla omuz omuza yürüdüler ve can onu evine bırakmıştı ama Can sonra anladı ki bu onların oturduğu binanın karşısıydı.Büşrayı bıraktıktan sonra eve yürümeye başladı ama yürürken köpek dışkısına basmıştı.Ayakkabısı iğrenç kokuyordu.Hatta bu yüzden annesi onu eve bile almayabilirdi eve girmişti merdivenlerden çıkıyordu kapıya geldiğinde kapıda ölü bi fare gördü iğrençti kafası kopmuş ve bağırsakları deşilmişti bu karşı dairedeki veledin işiydi hep böyle iğrenç şeyler yapıp kapının önüne koyuyordu.Bir keresinde bize hediye diye balığı üçe bölüp kapının önüne koymuştu.Eve girdiğinde herkes masa başında yemek yiyordu.O da sofraya oturdu bugün en sevdiği yemek vardı mantı yiyeceklerdi.Hala kimse onun bacağındaki kesiği fark etmemişti yemeğini yavaşça yedi.Oturma odasına televizyon izlemeye giderken canı yandı ve "ahh" diye bağırdı.Bunu ailesi duyunca ne oldu diye sordu.
-Sadece bacağım kesildi
Babası onu hemen hastaneye götürdü ayağana sargı yaparken hastanenin çok soğuk olduğunu farketti.Hastaneden eve dönünce yatağına uzandı ve en sevdiği televizyon programını açtı.Yorganı çekti ve uykuya daldı.Sonraki gün evlerine Kuzey geldi.Bavullarını toplayıp arabaya bindiler.Çok zengin bir aile olmadıkları için şöförleri yoktu ama Kuzey ve ailesi çok zengin olduğu için çok pahalı bir arabada şöförle gidiyorlardı.Limana vardılar ama ikisininde karnı acıkmıştı köşede bir lokantada makarna yediler.Orası deniz kokuyordu.Yemeklerini yediler