Medya:Nilufer Ela Akbaş
~ÖNSÖZ~
Bazen bitti sanarken aslında yeni başlıyor.~YAZAR~
Winterdarktwins
.
.
.
.
.
Sabah sinir bozucu alarmın sesiyle gözlerimi açmaya çalıştım.Dün bana kabul edildiğim hakkında bir posta geldi. Tabii heyecandan uyuyamadım.Bendeniz Nilufer Ela ailemden ayrı yaşayan ve daha yeni mezun olan bir psikoloğum. Çok fazla kuruma iş mektup gönderdim ama malesef sadece biri kabul etti. O da CALROOM HAPİSANESİ oldu.
Tedirgin bir şekilde üstüme boğazlı bir kazak ve uzun bir etek geçirdim. Ardından paltomu kollarımdan geçirince kendimi hazır hissettim. Evimden hızlı adımlarla çıktım. Bir at arabası bulunca oraya doğru ilerledim. Adama hapisanenin adını söylediğimde biraz şaşırdı ardından "deh deh" diyerek atı harekete geçirdi. Yaklaşık 15 dakika içimde ordaydım.
At arabasından inip çantamdan birkaç para çıkartıp sürücüye uzattım ve sıcak bir gülümseme ile ona veda ettim. Derin bir nefes aldım ardımdan 5 metre uzunluğumdaki çelik kapıya doğru emin adımlar ile ilerledim. Duvarlar niye bu kadar uzundu. Neyseleyip gardiyanların önünde durdum. Beni görünce hemen silahlarına asıldılar. Bu hareket gıcığıma gitmişti. Kendimi suçlu biri gibi hissettim.
Onlara selam verdim. Yapmacık bir gülümseme segileyerek. Eteğimin ucunu tutup eğildim."Merhaba efendim, ben Nilufer Ela Akbaş. Buraya yeni bir psikolog olarak geldim."dedim. Birbirine alayla baktılar. Biri benden kimlik gibi önemli evraklara bakmak istediğini söyledi. Itiraz etmeden verdim. Biraz inceledi ardından bana bakıp "Hoşgeldiniz leydim umarım ilk iş gününüz güzel geçer." Diğerleri bana kabaca bakıp gülerken bu kişinin bana nazikçe iyi dilekler dilemesi beni mutlu etmişti.
Çelik kapıdan içeri girince içimde bir ürperti oluştu. Sanki biri beni gözetliyormuş gibi hissettim. Yanından geçtiğim bir gardiyana"Merhaba efendim müdüdürün odası nerede acaba?" diye sordum. "Burdan dönünce göreceğin ilk oda müdürün odası. bayan?" Hafif gülümseyip "Akbaş" diye yanıtladım. "Memnun oldum bayan Akbaş bendeniz Thomas Will." Bu yabancı bir isimdi yinede takmayıp o adamla vedalaştım.
Yavaş adımlarla söylediği yere ilerlerken Thomas'ın gardiyan olamayacak kadar yakışıklı olduğunu düşünüyordum.
Sonunda oraya varınca kapıyı iki kere tıklattım"tık tık". Sert ve kalın bir erkek sesi içerden geliyordu."Gir". İçeri girdim ve kendimi kısaca tanıttım "Merhaba bayım ben Nilufer Akbaş kabul edilen psikolog." Önümdeki yaşlı adamla göz teması kurmaya dikkat ederek devam ettim. "Duyduğum kadarıyla burda 5 yıldır beyaz oda işkencesine tabi tutulan 24 yaşımdaki Enes Yağız Aksoy benim ilk hastam olacak.
Açıkçası korkmuyor değildim. Beyaz oda işkencesi hakkında bir makale okumuştum. Duvarın, yatağın, masanın ,dolabın ,kapının, kiyafetinin hatta yemeğinin bile beyaz olduğu bir yerde tutuluyorlar mahkumlar. Ve yalnızlıkm,halinizasyon gibi beyin hastalıkları ile acı verici bir ölüm tatarlar. Ama gideceğim kişi 6 yıl ceza almış ve son yılında ölmesin diye beni getirmişler.
Müdür bana yanımda bir bıçak taşımamı ve bir şey olursa bağırmamı söyledi. Kabul ettim. Odaya 4 gardiyan girdi. Müdür onlara beni "Hücre 3" adını verdikleri yere götürmelerini istedi. Onları takip ettim.
Hızlı adımlarla koridorda ilerliyordum. Beyaz bir kapının yanına varınca durdum.Kafamı kaldırdırdığımda "Hücre 3" yazısını gördüm.
Büyük bir ciddiyetle kapıyı açtım. Gördüğüm manzara ile şoke oldum. Her yer tozla kaplı idi ve odanın köşesinde biri çökmüş, duvarı seyrediyordu. Bu Enes olmalıydı. Arkama baktım. Gardiyanlar kapıyı kapatmış dışardan bizi izliyordu. O an sert ve çekici bir erkek sesi odada yankılandı. "Burdan çıkmak için mi arkana baktın?" Neden burdan çıkmak istediğimi düşündü ki. "Hayır kesinlikle, ben sadece arkama baktım. Ben senin psikoloğun Nilufer istersen oturup konuşabiliriz."
Arkasına hızla döndü. Reflex olarak irkildim. Ayağa kalktı ve bana "Bu sensin sen...Efsun" neeeeee benim adım Efsun değil bu ne saçmalıyor. Hala bana inanmaz gözlerle bakmaya devam ediyordu. Bende anlamaz gözlerle ona bakmaya...
Selam gençler bu üçüncü kurgumdur.
Önceki kurgular tutmadı bende böyle bir kitap yazmaya karar verdim. Umarım severek okumuşsunuzdur.Yorumlarınızı her zaman önemsiyorum. Yazmayı ve oylamayı unutmayın!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜCRE ÜÇ
RomanceHızlı adımlarla koridorda ilerliyordum. Beyaz bir kapının yanına varınca durdum.Kafamı kaldırdırdığımda "Hücre 3" yazısını gördüm. Büyük bir ciddiyetle kapıyı açtım. Gördüğüm manzara ile şoke oldum... KESİT: "Sen iyi değilsin Enes." Yere çökmüş vaz...