2.5

983 68 68
                                        


Alaz geç kalmıştı.

Asi'nin yedek ilaçlarını sakladığı torpidosunu açamadan kızın ellerini yumruk yaptığını gördü. Krizi başlamıştı, arabadan inmesiyle Asi'nin bedenini yere bırakması bir oldu. Alaz onu düşmeden yakaladığında artık ilacı vermesi için çok geçti. 

Etrafındaki kalabalığı dağıtmak istese de Asi'nin korkmaması için bunu yapmadı, Alaz Asi'nin sara hastası olduğunu öğrendiğinden beri ilk yardım eğitimine daha fazla önem verir olmuştu, hayatını ona adamıştı. Asi sık sık kahve içemezdi mesela, iyi gelmezdi ona. Alkol de almazdı, çay bile zararlıydı onun için ve Alaz da Asi'yle beraber bunları da yavaştan hayatından çıkartmıştı.

Asi'nin denize ya da havuza tek başına girememesi vardı mesela. Alaz bu konuda da onun yanında olmayı sabırsızlıkla bekliyordu, bu hastalık onun için sorun değildi. Asi iyi olsa Alaz'a yeterdi ama böyle anlarda eli kolu bağlı oluyordu.

Kavgacı biri değildi Alaz- en azından Asi'yi tanıdıktan sonra bu huyunu törpülemişti- ama bu yaptığından sonra Emir'in hayatına yürüyerek devam etmesi gibi bir ihtimal artık yoktu artık.

Bu duruma gelmesinin sebebi de kendisiydi, Emir onu üzmek için yapmıştı. Kendine kızgındı.

Ağzındaki köpüğü fark ettiği anda soğukkanlı olmak için zorladı kendini, bu sefer neden böyle olmuştu?

Gömleğinin düğmelerini açtı önce, sonra da kolyesini nazikçe çıkarttı. Alaz, ceketini çıkartıp Asi'nin başının altına koyarak onu yükselttiğinde kitlenen çenesini gördü. Nefesi kesilir gibi olmuştu ama dayanmalıydı. Vücudunu yan çevirerek Asi'yi olması gereken en rahat pozisyona getirirken dilini ısırıp ısırmadığını kontrol etti. Zeminde onu yaralayacak şeyler var mı incelemeye çalıştı ama bu çok zordu, gözü kararıyordu.

İçinden saymaya başladı gözyaşları arasında. Bir, iki, üç...

"Güzelim... Sakın bırakma kendini tamam mı, bu da kısa sürecek.."

"Etrafındaki onları kınayan kalabalık Alaz'ı çileden çıkartmıştı.

"Ne bakıyorsunuz! Ambulansı arayın!"

"Açılın dedim!"

Asi ağlıyordu, çok korkmuştu, çok üzülmüştü. O herif bir Asi'yi tehdit etmiş, bir hayvanı katletmiş ve bunu Asi'yi tetiklemek için yapmıştı. Üstelik ilaçlarını da çalmıştı.

Ona bugün ilaçları içmesini söylemedin Alaz, senin suçun.

"Sevgilim... Az kaldı dayan." diye fısıldadı. İkinci nöbet gelmeden onu hastaneye götürmeliydi. Alaz yine koruyamamıştı Asi'yi.

iki yüz otuz sekiz, iki yüz otuz dokuz...

...



Asi, işittiği sesin güzelliğiyle büyülenerek gözlerini açtığında Alaz'ın ıslak gözlerini gördü. Kalbi fazlaca acıdı, Alaz'ı yine korkutmuştu. 

"Günaydın bebeğim!" dedi neşeyle sanırım ilaçlarını almıştı ve sabaha kadar da uyumuştu, artık iyiydi, çünkü Alaz yanındaydı.

"Asi!" Alaz başını eğdiği yerden kaldırıp yüzünü Asi'nin başı ve saçı arası bir yere gömdüğünde ağlaması daha da şiddetlendi.

"Bebeğim, aşkım güzelim, kurban olurum ben sana ballı lokmam sütlü çöreğim..."

"Alaaz, gıdıklanıyorum ya!" kıkırdadı.

Secret Date - Aslaz TextingWhere stories live. Discover now