Bazı yollar ne kadar gidilmek istense de yarım kalmaya yazgılıdır . Nasip değilmiş demek ki... Yüreğimizde açılan o derin boşluk, herşeyini adayıp sonunda elleri boş kalmanın hüznü...
Fuzulinin de dediği gibi, 'Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabip,'deriz de aslında bilmeyiz nasıl sarılırız o yara izlerine. Geceleri kalbimize ağır basan, sustuğumuzda içimizi daha derin bir sessizliğe çeken bu yükle, yaşar gideriz .
Herkesin bi imkansız aşkı bi imkansız crushı vardır. Benimki de böyle başlıyor ;
2022 Yazı
Kurban bayramıydı bugün annemle babam mutfakta etle uğraşırken bende duşumu almış rahat rahat hazırlanıyordum . Tam o sırada hayatımın neşe kaynağı " Ablaaa " diyerek odama daldı . " Annemler işini bitirmiş çıkacakmışız " diyip yanağıma öpücük kondurup çıkmıştı .Bende son olarak rujumu sürüp boy aynamın karşısına geçmiş nasıl olduğuma bakıyordum .
Bu bayram spor takılmayı seçmiştim . Odamdan çıktığımda annemlerde arabaya ilerliyorlardı . Bende kapıyı kapatıp arabaya bindim . Bazı evlere et dağıttık kimi evlerde oturduk kahve içtik kimi evlerde sadece kapıdan konuştuk .
Sürekli konuşmadığımız insanlarla bir araya geldik . Yeni yeni akrabalarımızla tanıştım . Böyle böyle günü bitirmiş akşama kadar dışarıda dolaşmıştık . Tekrar bi evden çıktığımızda artık durağımızın anneannemler olduğunu bildiğim için heyecanlanmıştım .
Oradaki kuzenlerimi ve anneannemi çok seviyordum. Telefonuma bakınırken babam arabayı park etti ve bizde arabadan inip anneannemlere doğru ilerlerken bizim minik canavar elimi tutmuştu . Gülümsedim kendisine daha sonra aklıma ona harçlık vermediğim geldi .
Bende karşıdan karşıya geçtiğimizde " Deniz bekle ablacım " diyerek durdurdum erkek kardeşimi. " Efendim abla " " Ablacım harçlığını vermedim gel bakalım buraya " dedim. Çantamdan bi miktar para çıkartıp onu sokakta oynayan çocukların arasına gönderdim.
Anneannemlere geçip herkesle bayramlaştım . Daha sonra elbirliğiyle akşam yemeği sofrasını kurduk . Yemeğimizi yedik, etrafı topladık ve bahçeye masa kurup orda sohbet ettik. Sohbete devam ederken benden 3 yaş küçük olan kuzenim Zeynep " Seyran dışarıya gelsene " diye seslenince bende masadan kalkıp mahalleye çıkmıştım.
Tahmin ettiğim gibi voleybol oynamak için çağırmıştı. Biz keyifli keyifli voleybol oynarken mahallenin aşağısından bi aile mahalleye giriş yaptı. Bi baktım kuzenim Zeynep koşarak o aileden bi çocuğun yanına gitti.
Bende top elimde gelmesini bekliyordum hanımefendinin. Sonra yaklaştıkça tanıdım o aileyi annemin İstanbulda yaşayan kuzeniydi bu kadın. Yanına gidip selam verdim. Ayaküstü biraz muhabbet ederken oğlu Feritle göz göze geldik.
Baya değişmişti hem kendisi hemde abisi çok belli olmasın diye çektim gözlerimi hemen demek Zeynep koşa koşa Feritin yanına gelmişti. Daha sonra Gülgün teyzeler yukarıya doğru çıktı ama Ferit kaldı.
Benim erkek kardeşimi kucağına almış eğleniyorlardı. Bende Zeynep'le voleybol oynamaya devam ettim. Kısa bir süre sonra annemden " Eve girin " diye bir mesaj alınca Denizin yanına gittim. O sırada Ferit " Kim bunlar Zeynep ?" dedi.
Zeynep de " Halamın çocukları Ferit abi " dedi . Denize dönüp " Adın ne bakalım bıcırık ?" diye sordu. Denizde " Adım deniz memnun oldum " diyerek elini uzattı Ferit ' e.
Daha sonra Ferit'te sıktı onun elini . Kafasını denizden kaldırıp bana baktı. " Senin adın ne ?" diye sordu bu defa bana bende " Adım Seyran " dedim ve ayıp olmasın diye elimi uzattım.
O da " Bende Ferit memnun oldum " diyerek elimi sıktı . O an gözlerimiz denk geldi .
Yeşil gözlerim onun kahverengi gözlerinde kayboluyordu sanki onun o gözlerinin büyüsüne kapılmıştı .İşte o an ne ben ucu bucağı olmayan bir fırtınaya sürüklendiğimi biliyordum ne de ona bu kadar aşık olacağımı...
Yeni bir kurgu ve sizlerle yeni yolculuğumuz...
Kitabı yazmam gerektiğini düşündüm. Ben çabuk heveslenip çabuk soğuyorum o yüzden bir sürü kurgum var ama devamı yok😁
NOT: KİTABIN BAZI SAHNELERİ GERÇEK HAYATTA YAŞANIP ONDAN ESİNLENİP KURGU HALİNE GELMİŞTİR...
Umarım beğenirsiniz 😘