İnsanoğlu varoluşundan beri merak eder, sorgular ve kafalarında oluşan soru işaretlerine cevap arar. İnsanların merak ettiği sorular ciddileştikçe, konular ağırlaştıkça bu konulara odaklanıp araştırma yapan, formüller arayan, insanların "bilim insanı" olarak adlandırdığı insanlar ortaya çıktı. Peki, bu insanlar ne ile uğraşır? Sizin de bildiğiniz gibi Fizik, Kimya, Matematik, Biyoloji, Coğrafya gibi birçok temel konu üzerinde derin araştırmalar yapar. Peki araştırmaları yaparken kaynak olarak neleri kullanırlar? Tabii ki bir çok kaynakları vardır fakat en önemlisi onlardan önce yapılmış araştırmaların bilgileridir. Fakat hiç düşündünüz mü, bilim insanları paylaşımcı yerine götü kalkık egoist tipler olsaydı ne olurdu?
----
Dünya'nın her tarafından bilim insanları durmadan araştırma yapıp ortaya yeni fikirler atmakta. Herkes hemen hemen aynı konular hakkında araştırma yaparken kimsenin bilmediği, Seoul'deki sayısız ara sokaklarının birinde, büyük bodruma benzeyen bir alanda zamanlar ile ilgili yasa dışı deneyler yapan bir grup bilim insanı vardı. Bu grubun başındaki adam ise mor saçlı, siyah gözlüklü profesör Lee Minho...
Dünya çapındaki bilim adamlarının birbirlerini geçme arzusuyla yanıp tutuşmaları aralarında rekabete yol açmıştı. Bu rekabetin bilim için iyi yönleri olsa da kötü yönleri çokluktaydı. Fakat Profesör Lee Minho, işin etine sütüne karışmadan kendi halinde çalışmalarına devam ediyordu. Şu an kimse bilmese bile deney tamamlanıp başarılı olduğunda Lee Minho, çok büyük kazançlar elde edecek ve paraya para demeyecekti.
"Efendim gerçekten emin misiniz?" dedi üstü karşısında eğilen adam.
"Ben emin olmadığım işlere başlamam Yoon, Ne dediysem yapılsın." dedi mor saçlı adam eğilen adama bakarak.
"Fakat bu dediğiniz makineleri yapmak için yüklü miktarda bir bütçe ve yeterli alan gerek-"
Mor saçlı adam elini masaya vurarak sandalyesini geri ittirdi ve ayağı kalktı. Önünde eğilmiş, laboratuvar önlüklü adamı önlüğün yakasından tutarak ona bakmasını sağladı.
"Bütçe konusunda istediğiniz kadar harcayın dedim, yeterli alanımız da var. E daha ne bütçesi ne yeterli alan zırvalıyorsun amına koyayım?"
Eliyle kavradığı, yapılan deneylerden dolayı kirlenmiş, bazı yerlerinde ise siyah izler olan beyaz laboratuvar önlüğünün yakasını serbest bıraktı ve masasına geri dönüp sandalyesinin sırtında asılı olan ceketinin cebine erişerek bir sigara paketi çıkarttı. Sigara paketinin karton kapağını aralayarak içinden bir dal sigara çıkarıp dudaklarının arasına yerleştirdi ve çakmak yardımıyla sigarasının ucunu ateşledi.
Sigarasındaki dumanı dudaklarının arasından dışarı salıp havaya karışmasına izin verirken hala eğilen adama baktı.
"Git diğerlerine de söyle, söylenmeden çalışmalara devam etsinler."
"Peki Mr. Lee..."
Genç adam önlüğünün yakasını düzelterek Profesör'ün odasından bıkkın adımlarla çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mr. lee
FanfictionBilim insanlarını araştıracak olursanız ortak yönlerinin olduğunu fark edeceksiniz. Fakat gözünüze çarpan 'Paylaşımcı' ifadesi olacaktır. "Paylaşımcı olmasa ne olur ki?" diye düşüneceksinizdir. İşte; bilim adamlarının paylaşımcı olmadığı bir dünya...