Bölüm 1

105 1 1
                                    

Adım Ömer. Siz bana TUŞ BEĞINLI de diyebilirsiniz.
Dördüncü sınıfa gidiyorum.
En sevmediğim işlerden biri: DERS ÇALIŞMAK.
Ne yapayım? Yalan söyleyemiyorum. Ama sanırım artık ders çalışma zamanım geldi. Bugünlerde köşeye sıkıştığımı hissediyorum. Çünkü her kafadan bir ses çıkıyor.

Babam= Ben senin yaşındayken gece gündüz ders çalışırdım.

Öğretmen= Böyle giderse elli yaşında ancak bitirirsin sen bu okulu

Erkek Kardeşim= Abi neden hiç başarı belgesi alamıyorsun?

Annem= Hayriye' nin oğlu Murat hep taktirname alıyor.

Herkesin gözü benim üzerimde. Neden benimle uğraşıyorlar hiç anlamıyorum. Ama 50 yaşında okulu bitirme fikri komikmiş doğrusu. Acaba gerçekten olabilir mi?

Düşünmesi bile korkunç. Sanırım öğretmenimizin canı bugünlerde bir şeylere sıkkın. Hem sınıfın en tembel öğrencisi ben değilim ki! Yani en azından bana göre.
Deneme sınavlarındaki o korkunç sıralama olmasa, aslında başarısız olmadığımı daha kolay ispat edebilirdim. Sırf panoya asılan o kağıt yüzünden susuyorum.

Öğrenci= Ömer sınavda YINE BIRINCI olmuşsun.

Ömer= Ben mi?

Öğrenci= Evet ama sondan birinci. Hah ha ha

Bir de Hayriye teyzenin oğlu Murat var tabii. Bence sorunun asıl kaynağı o. Bu kadar çok ders çalışılmaz ki. Mahalledeki tüm anne ve babalara kötü örnek oluyor!
Birinin ona bir dur demesi gerekiyordu. Ben ne yaptım biliyor musunuz? Gidip onunla konuştum en azından konuşmayı denedim.

Ömer= Seninle çok önemli bir konuyu görüşmek istiyorum. Müsait misin?

Murat= Üzgünüm. Daha çözmem gereken 1750 matematik sorusu var. Onlar bitmeden kimseyle görüşemem.

Aslında onu alıp, fizyolojik, genetik, sosyolojik bakımdan incelemeleri gerek. Bilim adına önemli veriler elde edeceklerinden eminim. Abarttığımı düşünmüyorsunuzdur umarım. Aynen doğru söyledikerim. Hatta bazı geceler rüyama bile giriyor.

Ömerin gece rüyası...
Yine mi 100 aldın. Olamaaaz!

Hani uğurlu sayıları olur ya bazı insanların. Benim uğurlu sayım yok ama uğursuz sayım kesinlikle 100.

Murat gerçekten tam bir problem çözme makinesi. Dersleri de çok seviyor. Ikinci sınıftaydık galiba. Yıl sonuydu. Öğretmenimiz"Çocuklar hava çok sıcak. Dışarı çıkıp beden eğitimi mi yapalım, içeride kalıp matematik dersi mi yapalım?" demişti. Bir kişi hariç, hepimiz beden eğitiminı tercih etmiştik.

O kişi kimdi biliyor musunuz?
Tabii ki MURAT! Sonra ne mi oldu? O sıcakta sınıfta matematik dersi yaptık...

Arkadaşlar ben bu hikayeye bakarak yazdım 1. Bölüm bu kadar umarım beğenirsiniz 2. Bölümü yarın yazıcam

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tuş BeğinliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin