-1-

96 6 2
                                    

-Yanima bunu mu alsam yoksa elindeki kırmızı seritler olani mi?

+ikisini de degil. Bence mavi olani almalisin.

-mavi olani da koy o zman bavula.

Sabahtan beri biricik ablamla ankarada kaydoldugum yatila okul için bavulumu hazırlıyorduk. Yazma yetenegimin beni taa oralara goturecegi aklımdan gecmezdi dogrusu.
Uc ay önce yaptigim basvuru kabul edilmis ve ben mülakatlar icin ankaraya gitmistim. Ilk mülakatta okula alindigimi bildiren mektup eve geldiginde hepimiz havalara ucmustuk. Iki yil önce abimde bu okulun mulakatlarina girmisti ama geçememişti.

Bavulumun agzini zar zor kapatarak kapının yanina getirdim. Bu aksam ucakla ankaraya gidecektim zaten yarinda okullar basliyordu. 10.siniftan itibaren bu okulu okuyacaktim. Hayallerim gercek olmustu.

Oturma odasina girip kanepeye kuruldum. Annem son hazirliklari yapiyor,babam ve abimse mac hakkinda konusuyordu. Ablam erkek arkadasiyla aileden gizli konusmaya cabaliyordu. Ama duvarlar o kadar inceydi ki bu cabasi hicbir seye yaramiyordu. Sehpadaki kumandayi alip kanallari gezmeye basladim. Hafif heyecan ve stres vardi. Kendimi verebilecegim bir film yada dizi olmasi icin hizli hizli kanal degistirdim ama yoktu.

%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%

- evet kuccuk kardesim. Kendine dikkat et. Sakin erkeklere de yavsama. Yoksa önce seni sonra da onları öldürürüm.

Guya beni tehdit eden abime gozlerimi devirip ablama sarildim. Aglayan yoktu. Gerci aglamalarini da beklemezdim ama biraz uzulseydiniz bari.

- kız! Eger yakisikli bi cocuk bulursan numarami ver. Belki lazim olur.
+he abla hee

-yavrum sen bakma bu abazalara. Sen guzel guzel dersine calis. Bizi de sık sık ara tamam mi kuzum?
+ merak etme annem. Her gun ararim.

-hadi hanim bir gitti iki kaldi. Sunlari da evden yolladik mi kaliriz bas basa
+ simdi oyle mi olduk baba? Yaparken iyiydi ama

Ablam ve ben kendimizi tutmaya calissak da gulme sesimiz cikmisti. abim bu sefer 1-0 öndeydi.

- oglum bilseydik senin olacagini bastan yapmazdik. Biraz ciraklik isi oldun ama kusura bakma.

Babam vurduu gol oldduuuu. 1-1.

+ baba ustalik eserin bu gerizekaliysa- beni gosterdi- bende acemi şansı olmus.

Ve bu lafa ailedeki herkes kahkahayla güldü. Aman be! Gidiyorum ben. Arkamdan cok aglarsiniz ama.

%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%

Okula geldigimde güvenlikten cantami ve okula kabul belgemi gostererek zar zor girdim. Acaba neden bu kadar güvenliğini onemsiyorlar ki okulun ? Sinav kağıtları yada öğrenci dolaplari icin olmasa gerek. Mudurun odasini bulmam biraz zor olmustu. Cunku on iki kat ve her katta da on sinif vardi. Sag bina erkek, sol binaysa kiz yurduydu. Ortak alanlar: bahce,kantin,okul,yemekhane ve bilgisayar odası. Bunlarin hepsini giriste gordugum panodan öğrendim.

- burasi da senin yatakhanen miracim. Eger bi sorun olursa odamizin yerini biliyorsun.

Kafami sallayarak odaya girdim. Uc tane ranza vardi. Besinin ustunde oturup bana bakan kizlara gulumseyip sol arkadaki ranzanin alt tarafina geçtim. Ust katta kumral, kaküllü ve gozluk takan sirin bir kiz yatiyordu.

- selam ben deniz. Bu odanin baskaniyim. Eger benden memnun kalmazsan mudure hanima soylemen gerekir. Ama sorun cikartan bi kiz degilim. Spor-10/A da okuyorum.
+ spor-10/A ?
- burada siniflar yetenegine goredir. Ardından okudugun sinif ve sonrada suben. Degisik ve idealleri olan bi okul. Sana da yarin bilgilendirme kartini verirler. Orada sinifin ve suben yazar.
+ tamam. Sagol

- selam ben de gökçe. Ben resim/10-D de okuyorum. Ayni zmanda okul gazetesinin karikatur yonetmeniyim.
+ memnun oldum.

- ben de kubra. Muzik/10-F de okuyorum. Bana kizlar genelde " daginik" der. Muzik aletlerini odama getiririm. O yuzden belki de demeleri dogrudur.
+ ahh desene ben de "daginik 2" olucam.
- daginiklik da bi yetenektir.

- off bosver sen onu. Ben zehra. Tiyatro/10-C de okuyorum. Herhangi birini kandirman gerekirse hemen bana haber ver. Rol yapmada ustume yoktur. Genelde fazla konuştuğumu söylerler ama eger daginikligi yetenek kabul edersek konusmak da bi yetenek olur.
+ o zman benim uc yetenegim var. Yazma,daginiklik ve konusma.

- tamam kizlar fazla konustunuz. Ben burcak. Dovus/10-H da okuyorum. Digerleri gibi asiri konusmak, makyaj yapmak, elbise giymek yada bu tarz seyleri hic sevmem. Kavgaci degilim ama damarima basmak istemezsin.
+ anlasildi komutanim

Son dedigime hepimiz gulduk. Burasi gercekten de cok guzel bir okuldu. Okulda altı branş vardi ve bizim yatakhanedekilerin hepsi de birini temsil ediyordu.

Ben: edebiyat. Deniz:spor. Gokce:resim. Kubra:muzik. Zehra:tiyatro. Burcak: dovus.

%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%

Yemek zili calinca diger kizlarla beraber yemekhaneye indik. Burada da masalar yeteneklere gore ayriliyordu. Diğerlerinin arkadaslari vardi ama benim acilen edebiyat alanindan biriyle tanismam gerekiyordu. Yemeğimi alip "yazmaktan korkma. Birak kalemin murekkebi kalbine aksın" yazili masada ki bos buldugum ilk yere oturdum. Her masa 20 kisilikti ve her dala ait 4 masa vardi. En fazla ogrenci muzik, en az öğrenci ise dovus alaninda vardi. Oturdugum masadakilerin simalari değişikti. Kimisinin yuzu sivilce kaplı, kimisi asiri guzel, kimisi gozluklu, kimisi fazla pasakli. Ama hepsinin gozunde isik vardi. Bu isik iclerindeki hayal dunyalarinin gunesiydi. Yazdiklari her satirda bu gunes daha da aydinlaniyordu. herkes hem yemek yiyor hemde kitap okuyordu.

Kendi masami analiz ettikten sonra diger masalari inceledim. Spor masasinin ustunde" hareket et ve asla umudunu yitirme" yaziyordu ve masa gercekten cok hareketliydi. Herkes sakalasip guluyor yada yemek savasi yapiyordu. Denize bakinca yanindaki kizlarla konuşup guldugunu gordum. Bu masayi digerlerinden ayiran diger konuysa bazi kişilerin boylarinin normalden daha uzun olmasiydi. Buyuk ihtimalle basketbol oyunculariydi.

Resim masasi ise konusmaktan daha cok yemekleriyle tabaklarina resim yapmakla mesguldu. Hepsi pur dikkat tabagina egilmis catallariyla yemeklerine sekil veriyordu. "Hayal et ve hayalini ciz " yaziliydi masalarinda. Gokce de tabagina resim yapanlardan biriydi.

Muzik masasi hem yiyor hem de elleriyle, ayaklariyla yada catallariyla ritim tutuyordu. Bazisi sarki mirildaniyor bazisi da yeni cikan albumlerle ilgili konusuyordu. " muzik ruhun gidasidir. Ruhumun obez olmasi gururdur " yaziyordu masalarinda. Degisik düşündürücü ama anlamli bir sozdu.

Tiyatro masasinda ise herkes birinin
taklidini yapiyor ve ardindan masa kahkalara boguluyordu. İnsanlar icin degil kendin icin oyna yazili masalari gercekten de eglenceliydi. Hele zehra bulent ersoy taklidi yapinca bizim masa bile kahkahalara boguldu.

En sessiz masa ise dovus masasiydi. Hayatta kalmak icin savasmalisin yazili masalari birbirine oldurucu bakislar atan öğrencilerle doluydu. Bazıları arada bir dediklere seye gulse de en sessiz masaydi.

Yemegim bitince tepsimi bulasik kismina koyup bahçeye ciktim ve neden dovus masasinin bos oldugunu anladim. Ben az kisilerdir diye dusunmustum ama onlarin sayilari da fazlaydi ama cogu yemekhaneye inmedigi icin ben onlarin az olduğunu dusunmustum. kavga eden insanlarin olmadigi banka oturup izlemeye basladim.

On- on bes dakika sonra calan zil uyuma ziliydi ve bu zilden sonra herkes yatakhanelere gidiyordu. Odama girip sirt ustu uzandım. Bugun önümdeki uc yilin nerede ve kimlerle gececegiyle ilgili bilgiler edinmiştim. Tatli uykuya merhaba deyip gozlerimi kapattim.

yatili okulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin