Bir buz kitlesindeyim.Kollarıyla beni kucaklayan soğuk beni ısıtmaya çalışıyor.Ne kadarda acı değil mi?Buz aşık sıcağa ,kötü aşık iyiye , siyah aşık beyaza , kardan adam aşık Güneş'e... Zıtlıklar bulmuş birbirini sevmişler köpekler gibi.Bende sevdim onun beni sevmediğini bile bile,beni görmediğini bile bile, sevdim işte.Sonra sabah oldu gözlerimi açtım o yok ,ben yokum ,biz yokuz.O zaman bıraktım sevmeyi çok üzdü beni.O gün karar verdim ve arkama dönüp bakmadan gittim.Arkama baktığımda ne olacaktı sanki? Sadece birkaç hayal kırıklığı , bir tutam üzüntü , bir tutam benim hiç olmayan ailem ve bundan sonra asla ona inanmayacağım sevdiğim.İşte burdayım.Ne kadar kötü bir yer olsada iyi bir yerdeyim şuanlık,kötü insanlara benzemiyorlar ama iyide değiller.Hırsızlık yapıyorlar,ama belli nedenleri var.Bende yapıyorum.Yapmak zorundayım,ne kadar istemesemde sevmesemde zorundayım.Ama şuanlık bir şey biliyorum , bu işi hemen bırakmam gerek daha fazla başlamadan çünkü benim hayatım mahfoldu.Başkasının hayatını mahfetmek istemiyorum.Daha küçük bir kızken aldılar hayallerimi elimden küçük bebeğim Merve ve ben bir gün yatağımızda yalnız başımıza uyandık.Daha dört yaşındaydım.Şimdi dün gibi hatırlıyorum."Umay!"diye bir ses beni düşüncelerimden çekip kopardı.Kafamı yorganın altından çıkarıp yukarı doğru baktım.Kirli sakalını ovuşturan Tayfun abi beni dürtüp "Hadi hazırlan ilk iş günü ."dedi.Derin bir adamdı. İki gündür bir kağıt parçasına bakıp ağlıyordu.Bunu kimse bilmiyor ama ben iki gündür su almaya giderken bakıyordum ve hep ağlıyordu.Şimdi ise gözleri sadece çok az şişikti."Hadi hazır mısın?"diye bağırdı Tayfun abi çekmeceyi açıp maske ve silahı aldım hemen ardından "Hazırım Tayfun abi."dedim.Ayaklarım ileri doğru gitsede kalbim dur diyordu.Ama bu sefer onu dinlemeyecektim.Hemen hızlı adımlarla Tayfun abinin yanına doğru ilerledim.Tayfun abi hemen bizim karşımızdaki evi göstererek hemen bir şey olduğunda işaret yollamamı istedi.Hemen maskemi giydim ve ilerledim.İşte ilk iş günüydü.Hemen karşımdaki demirlere ayağımı attım.
*** Sonunda içeri girebilmiştim.Tayfun abi bana yatak odasına gir demişti ve şimdi oraya doğru ilerliyordum.Çantamın içindeki spreyi alarak nefesimi tutup etrafa sıkmaya başladım .Şimdi zamanı gelmişti.O meşhur dizilerdeki gibi büyük bir ihtimalle kasa dolaptaydı.Dolabı açtığımda içine bakınmaya başladım.Biraz bakındıktan sonra evet evet işte tamda oradaydı.Şimdi kasanın şifresini çözmeye çalışacaktım.Bir saniye kıyafetin içindeki şey "Evet!" Diye fısıldadım içimden,işte kasanın şifresi yanı başımdaydı.Hemen şifreyi girip tüm paraları almaya başladım.Hepsini çuvala doldurunca kapıyı yavaşça kapayıp ilerlemeye başladım. Bir saniye!Az kalsın unutuyordum.Altın vazoyuda almalıydım.Salona doğru ilerledim."tak tak." Bir saniye o seste nerden geldi diyip altın vazoyu güçlükle kaptım.Biranda geriye doğru yalpalandım."Ahhh!".
Bu bölüm biraz kısa oldu ama heyecanda kesmek istedim.Bundan sonra ne olacağını az çok tahmin ediyorsunuzdur.Umarım beğenirsiniz.Eleştrilere açığım.Yorum yapmanızı ve hak ediyorsam emeğe saygı olarak vote vermenizi rica ediyorum.Hepinizi seviyorum .Umarım beğenirsiniz.