Bi çocuk var görsen o kadar tatlı ki ama en çokta gülüşünü sevdim onun dedi ve heyecanla anlatmaya devam etti. Dünyam başıma yıkılmıştı sanki, kelimeler düğümlendi boğazımda nasıl birgün böyle nefes alamıyorum, kalbim sıkışıyor, gözlerim kararıyor başım dönüyordu.
Ece'nin anlattıkları çoktan bitmişti. Bana bakıp bakıp bir yorum yapmamı tebrik etmemi bekliyordu, onun anlattığı o kadar şeyi dinleyemesem de ne olduğunu biliyordum. Tebrikler umarım çok mutlu olursunuz senin adına çok sevindim, bunları tekrar konuşuruz benim yetiştirmem gereken birkaç ödevim var deyip kalktım masadan, ve gözlerimden usul usul düşen gözyaşlarımla okulun bahçesine çıktım. Ne kadar da zor bir durum böyle, çekilmiş nefesim, yıkılıp kalacağım sanki bu okulun ortasında. Geçip bahçenin bir köşesine oturdum, kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım, içinde olduğum durumu şarkılara atlatmaya çalıştım. Çok tuhaf iyi gelmişti müzik dinlemek, gözlerimi kapatıp, oturduğum yerde ki çimlerin üzerine uzanıp müziğin akışına bıraktım kendimi. Gözlerimi açtığım da şarkı çoktan bitmişti tekrar açmak için açmıştım gözlerimi, ve gözlerimi açtığım da tam da yanımda oturan biri bana gülümsüyordu, tepemden vuran güneşin gözlerimi kamaştırmasıyla tam olarak seçmemiştim kim olduğunu. Uzandığım yerden kalkıp kulaklığı çıkardıktan sonra, tekrar baktım ve baktığım yerde takılı kaldım. Merttt 'ti bu ne de güzel gülümsüyordu öyle, ve ben yine öylece takılı kaldım ne konuşuyor ne de onun gülüşüne bir karşılık veremiyordum. Sonra bana birşey sormak istediğini söyledi, tabi ki sor dedim gülümseyerek. Yaa geçen sabah ece'yle tanıştık ve senin onun en yakın arkadaşı olduğunu söyledi, bende onu göremeyince hem seninle tanışmak hem de ece'yi sormak istedim dedi ve uzun uzun baktı yüzüme, birşeyler söylememi bekliyordu. Kafamı önüme eyip ece kantin'de yani en son orda karşılaşılaştık onunla dedim, gülümsedi ve ayağı kalktı teşekkür ederim deyip ilerledi, sonra geri dönüp bu arada ben mert elif memnun oldum tekrar Sağol sonra görüşürüz deyip gitti. Adım'ı söyledi "ELİF" dedi görüşürüz dedi. Tekrar söylemiydi ki adımı ya da görüşürmüydük yine, peki yaa? Severmi'ydi birgün beni'de ece gibi. Neler söylüyorum ben böyle ece benim en yakın arkadaşım ve mert onun erkek arkadaşı, evet biri en yakın arkadaşım diğeri ise Çocukluğumun enkazı. Ne olursa olsun ne kadar mutsuz olursam olayım herşeye rağmen ece çok mutlu, ve o benim tek dostum bu yüzden kimse bilmeyecek, gerekirse unuturum ama ece bilmeyecek. Hem belki birgün bi başkasını severim hatta daha çok severim. Bilmiyorum karmakarışık duygular içerisinde mahkûm gibiyim, ne bir adım ileri ne de bir geri gidemiyorum, tam'da ortasında kaldım bu illetin. Bütün bu düşünceleri bir köşeye bırakıp sınıfa çıktım, bizim gruptan kızlar geldi yanıma sema, rabia ve dilan. Evet biz zamanla 5 kişi olmuştuk, her ne kadar yakın olup birlikte hareket etsekte hiçbirine ece kadar yakın değildim, ama onlara'da çok iyi anlaşıyordum zamanla 5 kişilik grup olduk işte...