alaz:
bana yok mu şekerdenbak görüyorum kaldırıma oturmuşsun tek başına yiyorsun orda
ayrıca niye tek başınasın sen
hani ben yanında olduğum için hava atıyordun arkadaşlarına😎
heey
telefonuna baksana
asiii
güzelim baksana telefona
bak yanına geliyorum
asi:
alazgrlme ysnıma
alaz:
ağlıyor musun sen????asi
yanına geliyorum
asi:
glme deidm anlamıyoe musubanlatmamo istemiyor musyn
ysnıma gelirsen anlatamdmki
alaz:
pekianlat dinliyorum
anlattıktan sonra gelirim yanına nasıl olsa|
asi:
hani demiştim ya alazsana karşı olan duygularımdan bahsetmiştim
bunu bugün bir arkadaşoma anlsttım
bana bunun yanlış olduğubu söyledilr
ben normsl değilmişiö
ama herkesib anne babası birbirinw asık olup evlenmiuo mu
ben nedrn normsl değiliöki
dalga geçtiker benimle
ponyli kalemliğiöi alıp çöpe attılae
sorna ben çöpteb alamadjm onu
suluğumu alıp kollarını kaldırarak elden ele yükseklerde gezdirdiler
boyum kısa oldupu için alamsdıö ellerjnden
ben çok üzüldüö
onlar arkadaşom değilmiş bwnim
arkadaslar böule uapmaz cubku
cesur bugün hasta oldugu icin gelmwmiati okula
o gelseydi böyle yapmazdı
korurdu beni
hisşwrim gerçekteb uanlıs mı alaz
ama yanlış değil demiştib bsna
eğer yanlışsa özür dielrim
...
Alaz, okuduklarından sonra telefonunu sinirle kapatıp cebine koymuş, sert adımlarla okulun bir köşesinde kaldırıma oturup ağlayarak şekerini yiyen kıza doğru ilerlemeye başlamıştı.
Arkasından, "Alaz! Nereye gidiyorsun?" diye seslenen arkadaşlarını bile duymuyordu. Şuan sadece Asi vardı onun için.
Asi, Alaz için çok özeldi.
Hem de çok...
Yere oturan küçük bedenin yanına geldiğinde küçük kız biten şekerinin çubuğunu yere fırlatmış ve kafasını telefonundan kaldırarak Alaz'a bakmıştı.
"Alaz, gelme demiştim sana." demişti, bir yandan küçük elleriyle ıslanmış yanaklarını silerken.
Alaz, Asi'nin yanına oturmuş, bedenini ona doğru çevirerek bir süre öyle baktıktan sonra ileri atılıp sımsıkı sarılmıştı Asi'ye. Asi zaten kendini ağlamaktan alıkoyamazken, Alaz'ın kollarında olmak onu daha da duygusallaştırmıştı. Kollarını Alaz'ın boynuna dolayıp kafasını da omzuna gömdükten sonra artık az önceki gibi kimsenin duymaması için gizli, sessiz ve çaresizce ağlamıyordu. Artık içinden geldiği gibi, kimin duyacağını önemsemeden ağlıyordu. Çünkü Alaz yanındaydı. Biliyordu, Alaz onu korurdu. Belki de başka evrenlerde Asi kendi başına büyümüş ve herkese korku salan biri olabilirdi. Başka bir evrende Asi'nin canını en çok yakan Alaz olabilirdi. Ama bu evrende Asi, sadece Alaz'ın kollarında huzur buluyordu. Bu evrende onun canını yakan değil, onu her daim koruyan ve destekleyen 7 yaşından bu yana hep Alaz olmuştu.
Alaz ellerini Asi'nin sırtına götürmüş yavaş yavaş okşuyordu.
"Onlar çok kötü insanlar Asi, onların ne dediğini umursamamalısın."
"Ama ponyli kalemliğim çö-"
Alaz bir anda Asi'den geri çekilmişti.
"Hadi gel, gidip kalemliğini alalım."
Küçük kız, ağlamaktan kızarmış burnunu içine çektikten sonra kafasını hafifçe aşağı yukarı salladı. Alaz ayağa kalkıp Asi'nin de kalkması için ona elini uzatırken, Asi yüzünde oluşan küçük tebessüme engel olmaya çalışmadan elini Alaz'ın elinin üstüne koyup ondan destek alarak ayağa kalktı.
Beraber okul binasına girdikleri sırada Asi, Alaz'ın elini asla bırakmıyordu.
"Onlar çok kötü insanlar Asi. Şey gibi... Sombra! Hani Kristal İmparatorluğu ele geçirmeye çalışmıştı." dediğinde Asi'nin gözleri parlamıştı.
"Gerçekten mi?"
"Gerçekten." dedi Alaz gülümseyerek. "Onlara Twilight ve arkadaşları gibi derslerini vermelisin."
Asi, kararlı bir ifade ile dudaklarını birbirine bastırmıştı. "Evet, onlara derslerini vereceğim!"
Beraber Asi'nin sınıfına geldiklerinde Alaz, elini hiç bozuntuya vermeden çöp kutusunun içine daldırarak Asi'nin kalemliğini almıştı oradan.
"Bunu kim buraya attı!" diye sınıfa bağırdığında sınıftakiler, okulun popüler çocuğu Alaz Soysalan onlara bağırdığı için haliyle korkmuşlardı. Asi ise çoktan Alaz'ın arkasına saklanması gerekirken, göğsünü kabartmış şekilde dimdik duruyordu. Alaz'dan öğreniyordu tabii bir şeyler.
"Şuradakiler attı Alaz abi." diye fısıldayarak konuşmuştu sınıftaki bir kaç kişi. Alaz, hiçbir şey demeden, sadece sert bakışlar atarak sınıftan çıkmıştı. Şimdi ise Asi ve Alaz hala el ele iken o kattaki kızlar tuvaletine girmişlerdi.
Kalemliğin içindeki rengarenk kalemleri çıkartıp kalemliğin üzerine biraz sabun damlatmış ve suyu açarak yıkamaya başlamıştı Alaz.
"Şey Alaz.." diye mırıldandı Asi, elinde renkli renkli kalemlerini tutarken. Alaz kafasını sağa çevirip gözlerini Asi'nin gözlerine dikerek konuştu.
"Efendim bebeğim?"
"Sonra sen benimle sınıfa gelsen, kalemlerimi sıranın üstüne koyup renklere göre dizsek olur mu?"
"Olur tabii ki, dizeriz beraber Asi." demişti Alaz kızın tatlılığına kıkırdayarak. Asi ise ona içten ve sıcacık bir gülümsemeyle bakmıştı.
...
ciddi ciddi oturup ağladığım bi bölümdü😭😭
umarım düz yazı yazmayı becerebilmişimdir hiç benlik değil çünkü
ama aralarındaki ilişkiyi mesajlaşma dışında görmenizi istediğim için yazdım işte bir şeyler
yorum ve oyları unutmayıınnn💋🍯