Medyada:Tarkan-Dilli düdük
Yine bir pazar sabahı başımın yanındaki sehbada duran saat ötmeye başladı.Ben öyle her kez gibi saati sabahın 8'ine kurmamış.Saat 11:30du.Yinede yataktan 12ye çeyrek kala civarı zar zor kalkmıştım.Odamdaki lağaboda elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı kata indir.Sanırım dün gece maçı izlerken odayı fazla dağatmış olmalıyımki her yer her yerdeydi.Bende hiç toplamakla uğraşmadım tavaya bir 3 yumurta kırdım.Ohh mis gibi yağda yumurta.Aslında kendime bir hizmetçide tutabilirdim ama hiç uğraşamam.Tembellik dünyanın en güzel hissi.Hiç düşündünüzmü dünyanın en tembel ukalası bir taşı taşımak için tekerliği bulmasaydı bizim sonumuz nolurduki.
Her neyse o gün kahvaltından sonra konser provam için arabaya atladım ama birden öyle bir şey gördümki o şey bir fıstıktı.
Uun ve siyah saçlı kumral,ve aynı benim boylarımda.Belki ben bir kaç cm uzun ama bir şey olmaz.Birden önüne kırdım demesinmi,
-Nabıyon sen be manyak,
-Hiç,bir şey sorcaktım,
-İyi tamam sorda defol,
-Burdaki en güzel bayanı tanıyormusunuz,
-Yoo,kimmiş,
-Sizsiniz
-Hı,iyi bakalım öyle olsun,
-Cafede bir şeyler içmek istermisiniz,
-Oha,çüş ,ayı yavaş gel oğlum.Olmadı eve ataydın.Yarın gel konuşur.
Bende bastım gaza bizim yayın binasına gittim.Eve giderken yine onu gördüm ama bu sefer sadece takip ettim.Sapıklık amaçlı değil elbette sadece kimmiş ne innesiymiş bide evi nerdeymiş öğrenmek için 53dk süren takipte saat 21:20 olmuştu ve o sadece annesinin evine ziyarete gitmiş.Bende yarın görmek amaçlı eve gittim.
O gece gözüme uyku girmemişti çünkü hem FenerBahçe&Galatasaray maçı vardı hemde o ruh Öküzüm olan kızın adını öğrenmeyi unuttum.
