Karanlık sokak

11 0 0
                                    

İnsanlar soğuk birsi olduğumu düşünürler. Çünkü çoğu zaman onlardan uzak durmuşumdur. Yalnızlığı herzaman sevmişimdir, kapalı odalarda tek başıma oturmayı ve uyumayı.
Hep garip biriydim hala da öyleyim.
Sokakta ifadesiz ve soğuk bakışlarla (herzamanki gibi) yürüken dün olanları düşündüm benimle neden uğraşıyordu acaba? Bunu umursamıycam açıkcası ondan daha önemli işlerim var mesela şuanki saçma geometri dersini dinleyip hayatımı kurtarmak gibi 😒😒
Derz bitiş zili çaldığında toplandım, annem tabikide gelmişti. Artık ifadesiz ve suskun suratıma o kadar alışmıştı ki konuşmam garip olmuş olabilirdi:
+Babam geldi mi?
-Ah, hayır haftasonu görüşücez
Bu kadardı tüm konuşma bu kadar.
Eve gelip rutin işlerimi hallettim bugün dersim yoktu evde yayılma kararı aldım. Ama tabiki rahat var mı? Hayır yok
Işıl gel Işıl git köleleri sanıyolar bende ses çıkartmıyorum aptallarla konuşmayı sevmem. Bırakalım istediklerini yaptırsınlar nasıl olsa lise bittiğinde onlara ihtiyacım olmuycak.
Yayılıp telefonfan hikaye okuyordum ki mesaj sesi geldi normalde pek umursamam çok da mesaj gelmez ama galiba bilinmeyen numaralar dikkatimi çekiyolar bakalım ne yazmış;
- Yarın Bağdat cafede saat 2 de buluşalım.
Hangi gereksiz acaba bilmiyorum ama şuan gidip gitmemek arasında kararsız kaldım.
Galiba gidip kim olduğunu öğrenmeliyim.
ERTESİ SABAH:
Güneşten nefret ettimi söylemiş miydim? Söylemediysem bile söylüyorum güneşten nefret ediyorum karanlık herzaman mükemmel.
Kalkıp koyu yeşil perdelerimi kapattım evet tabikide uyanmıycam.
Geri uykuya dakmayı ne kadar istesem de uyuyamadım kalkıp duşa girmem gerektiğini biliyorum ve o aptal buluşma için daha 4 saatim var. Yani duş almayı son dakikaya bırakabilirim. Harika o zaman ilk önce kahvaltı yapmam gerek.
Kahvaltı yapmak için odamdan çıktım mutfağa doğru ilerliyordum ama aklıma gelen şeyle hemen merveye mesaj attım;
+ Acil durum annem sorarsa seninle dışardayız. Saol
Merve arkadaşım gibi sayılır bizim 5. Katta oturuyolar. Annemin başka türlü izin vericeni zannetmediğimden merveyi kullanmak akıllıca.
Muftağa girdiğimde çoktan kahvaltı yapmışlardı
Biraz bişeyler atıştırıp sofrayı kaldırdım
Şimdi sıra dışarı enneme söylemekte. Odaya girdiğim sırada belime sarılan ellerle gözlerimi aşağıya çevirdim.
Ah bu küçük kuzenim Masal.
8 yaşında ve Ablaaa diyerek koşup sarılan bişey düşünün biraz fazla samimi.
Pek bana göre değil.
Sarılışı bittikten sonra;
+ Merhaba, anne ben merveyle dışarı çıkıyorum. Geç kalmam saat 2 de gidicem belli bi yere değil gezicez. Görüşürüz
Hızlı hızlı konuşup odama geçtim giyiniceklerimi ayarladıktan sonra duş almak içim banyoya ilerledim
Kısa bir duştan sonra hızlıca üzerimi değiştirdim.
Aynaya bakma ihtiyacı duymadığım için saate baktım 1:30 u gösteriyordu.
Şimdi çıksam anca giderim diyerek çıktım ve otobüslerden birine bindim.
Biraz müzik dinledikten sonra cafeye geldim saat 1:55 di iyi zamanlama.
Cafeye girdim. Masalardan birine oturup belkemeye başladım. Her kimse bir an önce gelmeyiydi.
Eve geç kalmamalıyım yani tutucu bir ailem olması benim suçum değil.
Aradan yaklaşık 4 saat geçtiğinde bir mesaj geldi:
-Afferim söz dinliyorsun. Fakat bir bayan bu kadar bekletilmez farkındayım, yakında görüşücez 😆😆😂
Saatlerdir bekletti tabi pis sapık. İçimden küfürler yağdırırken havanın karardığını farkettim.
Kış ayında olunca hava erken kararıyodu. Eve gittiğimde 3. Dünya savaşı çıkıcak ama pek de umrumda değil boşverim ben çok dinlemiyorum onları.
Karanlıkta cafeden çıktım ara sokaklardan birinde olduğu için ıssızlaşmıştı ortalık anayola çıkabilirsen sorun olmazdı sanırım en azından ışıklar vardır anayolda.
Karanlık sokakta telefonun flaşını açmak için telefonumu çıkardım. Cevapsız aramalar tavan yapmıştı 15 kere annem 12 kere anneannem aramış 4 kerede babam iyide numaramın o adamda ne işi var. Herneyse bunu daha sonra tartışıcam.
Aydan Sermenli yazısının üstüne tıkladım.
Çalıyor... Çalıyor ... Çalıyor...
Cevap yok. Duymamıştır ya da başka biriyle konuşuyordur.
+Karanlık sokaktan da bir çıkamadım ya böyle bir yere cafe yapılır mı.
Kendi kendime söylenirken arkada bişey. Tıkırdadı evet dal ya da başka bişey.
+ yok canım sen paranoyaksın bence kedidir o kedi
Evet iç ses galiba haklısın kedidir. Yoluma devam ediyim en iyisi. Ama tekrar aynı sesi duydum daha net algıladım şuan bu namlu sesi silah namlusu. Umursamazca arkamı döndüm. Tamam tamam o kadar da umursamazca değil korktum ama pek duygularımı dışa vurmayı sevmem herneyse kapatalım bu konuyu
+ bencede gerizekalı şuan bir namlu sesi duydun ve kafaya taktığın şeylere bak.
İç sesi İLK defa dinleyip düşüncelerimden ayrıldım ve karşımdaki kahve koyusu gözlere bakmaya başladım.
+Yamaç ??
- Evet Yamaç ama sen dünyadaki cehennemim diyebilirsin güzelim.
+Yamaç ne saçmalıyorsun. Kendine gel
-Ben gayet kendimdeyim ve sen bana zorluk çıkarmadan benimle geliyosun.
+ Pardon da sen kim oluyosun da bana emir verebiliyorsun bu hakkı sana kim verdi.
- Baban
+Kendinde değilsin sen ve ben seninle gelmiyorum şimdi defol ve rahatsız etme beni.
- Demek zor kızı oynamayı seviyoruz peki madem bizde kuralına göre oynarız.
Tam cevap vermek için ağzımı araladığıım sırada boynumdaki ağzıyla gözlerim kapadım. Gerisi karanlık.

Uyandığımda etraf hala karanlıktı. Galiba gözlerimi bağlamışlardı. Hareket etmeye çalıştım ama tabiki de ellerimi ve ayaklarımı bağlamışlardı. Aksiyon filmi çekiyomuş gibi ya da kitapta yaşıyomuşum gibi hissetim bir an. Hepiniz hissederdiniz ama işin kötü yanı ne babasının prensesi olan birisiyim ne de kötü karakter bana aşık. Yani ölsem kimsenin umrunda olmam. Pardon teyzelerim dışında kimsenin. Onlar yaşama sebebim falan işte.
+Yamanın ne olduğunu bilmesek yutturucaksın sen de
-sen sus hep seni dinlediğim için geliyo başıma ne geliyosa bence konuşma artık sen.
+ İyi ya sen çok iyi biliyorsun ya sanki. Ben iç sesle kavgamı bölen kapı gıcırtısı oldu. Iyy ya ben nefret ederim o sesten bir anda tüm kaslarım gerildi. İrkildim.
Ama kim geldiyse bunu korku olarak algılamış olmalı ki gözlerimi açtı. Birkaç kere gözlerimi kırpıştırdıktan sonra, karşımdakini algılamaya çalıştım.
Aynı kahve koyusu gözler. Koyu siyah saçlar. Siyahlarla kaplı vücudu. Çok aşırı kası olmasada bluzu gerginleştirecek kadar kası vardı şimdi hakkını yememliyim yakışıklı çocuk. Ona ilk defa bu kadar ayrıntılı baktığımı düşündüm. Daha önce gözlerine bile baktığımı zannetmiyorum. İnsanlarla pek göz göze gelmeyi ya da onlara dikkatlice bakmayı sevmiyorum. Bana da öyle bakılmasını sevmem. Ama bu çocuğa dikkat edilmesi gerek nerdeyse heryeri dövmeyle kaplı ve bu onu çok seksi gösteriyor.
- Ne o gözlerini alamıyosun. Biliyorum çok fazla yakışıklıyım bebeğim ama senin için başka planlarım var. Dedi
Cevap vermedim. Sadece gözlerimi devirmekle yetimdim. Konuşmasa iyi çocuk aslında. Konuşunca çok uyuz oluyorum bu mala.
+ Tamam canım bende seni bende seni
Şimdi burda ne işim olduğunu söyle gerizekalı. Dedim
Sinirden kahve koyusu gözleri siyahın en koyu tonuna dönerken kollarındaki dövmeler hareket ediyordu. Ney dövme hareket mi ediyordu, ah kasları kasılıyomuş da neden şimdi bu sinir beni kaçıran o.
- Ağzını topla ufaklık bir daha bana hakaret etmemelisin.
+ Ne bu sinir ya asıl benim sana sinirli olmam gerek yani teorik olarak beni kaçıran sensin. Benim sana atar yapmam gerek onun yerine bana bağıran sensin oh ne ala memleket arkadaş.
- Allahım ne çene varmış sende bende seni suskun içine kapanık birisi sanırdım. Tam başbelası çıktın
+ Aptal düşüncelerini kendine sakla şimdi beni neden kaçırın onu söyle.
- Öğreniceksin küçük kız öğreniceksin ...

Karanlığa DönenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin