Kitabının arasında bir kağıt gördü Sarper. Daha önce bu kağıt var olmamıştı ve dikkatini çekmişti şimdi orada öylece durması.Tuhaf bir elyazı ile tuhaf yazılar yazıyordu.Şaşkınlıkla kağıdı açtı ve görebileceği şekilde tuttu.
"Sarper Kaya, erkek arkadaşım olmaya hak kazandın. "
- Gece Arkan
Kaşları çatıldı.Ne demek oluyordu bu böyle?Yüzündeki öfke tarif edilemezdi.Önüne ne gelirse kırıp dökecek kadar sinirliydi.Elindeki kağıdı yumruğunun içinde sıktı.Oturduğu sırasından büyük bir ihtişamla kalkarak elleri yumruk halinde sınıfa göz gezdirdi.Notun sahibi ortalıkta yoktu.Aceleyle sınıftan çıkıp koridorlarda dolaştı.Her geçen saniye gözlerindeki öfke artıyordu.Yumruk yaptığı ellerindeki damarlar bir bir ortaya çıkmıştı.
Yürüdü...yürüdü...Kantine baktı, bahçeye baktı.Ama yoktu.Kağıdı bırakıp ortadan kaybolmuştu.Sınıfta da yoktu.Koştu bu defa uzun koridorda.Sona geldiğinde bekledi; nefes verdi soluk soluğa.Ardından kızlar tuvaletinin kapısına güçlü bir tekme atıp içeri daldı.Korkudan ne yapacağını şaşıran kızlar o telaşla kendilerini dışarı attılar.Sarper makyaj yapan Gece'yi gördü karşısında.Makyaj malzemelerini elinden alıp yere fırlatarak kolundan tutup sarstı.Makyaj Gece için çok önemliydi.Ama onlar yerde dağılmış bir şekilde duruyorlardı.
"Aa...Ne yapıyorsun sen be!"
"Anlamamazlıktan gelme süslü küçük! "
"Hem suçlu, hem güçlü...Oluyor mu ama?"
"Şimdi beni iyi dinle."dedi elindeki kağıdı göstererek.
"... bunun benimle alakası yok egosu kendisinden büyük, bencil şey."
"Böyle bir şerefe nail olduğun için teşekkür etmen gerekirdi, ukala."
Elindeki notu Gece'nin göz hizasında tutarak ufak parçalara ayırdı.Elinde parçaları toplayıp sanki sahnedeki bir soliste gül dökermiş gibi kağıt parçalarını başından aşağı döktü Gece'nin.
"Eğer itibarının bozulmasını istemiyorsan sus ve ego yığınının içinde kendini imha et!"
Gece asla ve asla bu lafların altında kalacak değildi.
"Sen! Bana rakip olmaya falan mı çalışıyorsun? Zaten bu sene gelmişsin okula, ayağını kaydırmasınlar dikkat et Kaya Holding'in varisi. "
Islak ellerini kurulayarak son bir bakış atıp tuvaletten çıktı Gece, ardında Sarper'i bırakarak...
Sarper çok sinirlenmişti.O da ayağını kapıya çarparak çıktı. Gece ne yapacağını bilemez bir şekilde koridorda hızlı adımlarla yürüdü...yürüdü...
Her şeye rağmen Sarper'i istiyordu.Onu sevdiği için değil.Çok zengin olduğu için değil.Ona olan siniri içini yiyip bitiriyordu.Gece bilmiyordu.Aşkı bilmiyordu.Şimdiye dek onu gerçekten seven birini bulamamıştı ki... Bütün herkes onun yüzünün güzelliğine aşıktı, ruhunun değil.
Onun ruhunu tanımlayacak biri olmalıydı. Ruhuyla bütünleşmeli ve ona aşkı öğretmeliydi.Gözlerinden yaş düşmesine izin veremezdi.Bu kadar saf değildi. Onun bağırmasıyla ağlamayacaktı asla.Ellerini yanaklarına götürüp akmaya hazır gözyaşlarını sildi.Herşeye rağmen ona karşı ayakta duracak ve onu kendi tuzağına çekecekti.Planı harekete dökmeliydi zamanla.En büyük destekçisi ve yardımcısı Mısra'yı bulmalıydı.Büyük bir aceleyle sınıfa girdi.Mısra oradaydı işte. Sırasında şiir yazıyordu yine.Onun herkesten saklanma yöntemi buydu belki de.Gözyaşlarını içine değil de dizelere akıtıyordu.Gece usulca Mısra'nın yanına sokulurken ters bir şeyler olduğunu fark etmiş gibi kaşlarını çattı.Olan biteni anlattıktan sonra Mısra bir hayli düşünceliydi.
"Sarper istemiyorsa sevgili olamazsınız."
"Ama olmak zorundayız."
Histerik bir kahkaha attı Mısra.
"Ne o? Ondan hoşlanıyor musun?"
"Tabiki hayır."diye karşılık verdiğinde gözlerini kaçırdı.Ondan kesinlikle hoşlanmıyordu.Hatta nefret ediyordu.İçinde sevgiye dair en ufak bir duygu yoktu onun.Kimse onu gönülden sev(e)memişti.O yüzden kendi bencil olmayı seçmişti.Duygularını kimseye açamıyor; kilitli bir kutu gibi saklıyordu herkesten.Sanki bir çocuğun elinden oyuncağı alınacakmış gibi korkuyordu kalbinin kırılmasından.
Öğretmen içeriye girdiğinde Gece bunu fark etmemişti bile.Ayağa kalkma nezaketinde bile bulunmamıştı.Sınıf bile alışmıştı Gece'nin bu tavırlarına.Bütün kızlarla kavgalıydı ve bu yüzden Mısra'dan başka destekçisi olmamıştı. Onu da kaybetmekten korkuyordu.Sınıfın en zekisi olduğundan herkes kıskanırdı zaten.Birden içini bir kuşku kapladı. Ya Sarper Gece'den bir adım önde olsaydı? Sınavlarda hep birinci olurdu ve bu nedenle açıklandığı zaman panoya bakma ihtiyacı bile hissetmezdi.Sarper onu çok zorlayacaktı anlaşılan.Bütün dersler tüm monotonluğuyla geçmişti ve son teneffüste Gece'nin hiç keyfi yoktu. Artık vişne suyu bile içesi gelmiyordu. Hiçbir şey umrunda değildi.Bu defa sessizliği bozan Mısra'ydı.
"Gece..." diye sızlandı."... Sana böyle somurtmak hiç yakışmıyor.Hadi gel."
"İstemiyorum.Mısra ben ne yapacağımı bilmiyorum.Korkuyorum." deyip hiç beklenmedik bir tavırla Mısra'yı kolları arasına alarak sıkıca sarıldı.Mısra çok şaşırmıştı buna ama bozuntuya vermeden o da sıkıca sarıldı.Bir müddet öyle kaldıktan sonra Gece'nin eski kişiliği yerine gelmişti.
"Hadi gidip biraz 9.sınıfları kızdıralım."
Büyük bir neşeyle alt kata indiler.Mısra'nın kardeşinin sınıfına girip bir sıraya oturdular rastgele.
Mısra'nın kardeşi Altınay da sınıf başkanı olduğundan elindeki birkaç kağıtla bazı öğrencilere gerekenleri söylüyordu.
İşi bittikten sonra ablasının yanına gidip;
"Abla, bir sorun mu var?"diyebildi.
"Yok, hayır tatlım.Öylesine geldik."
"Gece abla? "
"Abla mı? "diye yerinde sıçradı Gece.
Mısra ise küçük bir kıkırdamayla yetinmişti.
"Abla kelimesi kesinlikle benim için yasak!"dedi saçını geriye savururken.
"... Onun dışında ne istersen söyleyebilirsin, birtanem."
"Ego yığını diyebilir miyiz mesela?"dedi gaipten gelen kalın bir erkek sesi.
Gözleri faltaşı gibi açıldı Gece'nin.Zaten siniri yeni geçmişti.
"Bu hadsiz yüzünden tekrar sinirimi bozamayacağım."
"Hadsiz dediğin kişiye dön de bir bak istersen."
"Sen!"
"Ya, evet ben."dedi dalga geçen ses tonuyla.Gece burnuna dikildi onun.
"Sarper Kaya'nın."
"Saçmaladığının farkında mısın?"
"Asıl sen(!) ne kadar kibirli biri olduğunu göremedin mi hala?"
"Bunlara alışmalısın sevgilim."
"Öncelikle ben senin sevgilin değilim. Midemi bulandırıyorsun sersem."deyip son bir bakışla sınıftan çıktı Sarper. Gece patlamaya hazır bir bomba gibiydi.Sırasına oturdu hışımla.
"Yemin ediyorum... Katil olacağım.Ya o beni öldürecek ya ben onu."
"Tamam, tamam sakin ol.Bunun yerine başka şeyler düşünmelisin."
diye yatıştırıcı sözleriyle Mısra girdi araya.Kafasında sanki bir ampul yanmış gibi parladı Gece'nin gözleri.
"Pardon... pardon! Burası benim yerim hanımefendi. "
kendisine böyle hitap edilen birisini görmek hoşuna gitmişti Gece'nin.
Tatlı bir erkek sesiydi bu.Gece ona baktığı an gülümsedi. Gamzeli, saçları dağınık bir 9.sınıf öğrencisi ona şaşkın gözlerle bakıyordu.
"Gece... Abla. " adeta dili tutulmuştu çocuğun.
"Abla yok... abla yok!"
"Peki."
"Söyle bakalım,gamzeli oğlan.Adın ne senin?"
"Anıl."
"Anıl... Hmm.Beni tanıyorsun demek."
"Tanımak ne kelime? Her gün hangi ayakkabıyı giydiğinizi,ayakkabı numaranızı, bütün sosyal medya hesaplarınızdan hangi fotoğrafa kaç beğeni geldiğini, kaç takipçiniz olduğu ve bunun gibi daha birçok şeyi biliyorum."dedi gülümseyerek.
Gece şaşırmıştı Anıl'ın dediklerine.
"O zaman seni 9.sınıflardaki casusum ilan ediyorum."
"Büyük bir zevkle kabul ediyorum. "
"O zaman görüşürüz."diyerek sınıftan ayrıldılar.
9.sınıfları ezmeye gitmişlerdi ama kendisine casus bulmuştu.Bu okulda olan biten herşeyi Mısra, Gece'ye aktarıyordu.Mısra'nın görevi bir nebzede olsa hafiflemişti.
Son ders boş olduğundan epey bir sıkılmıştı Gece.Ders boyu Sarper ile gözleri buluşup durmuştu.Artık bu durumdan rahatsız olan Gece çantasını da alıp oradan ayrıldı Mısra ile birlikte.
Okul çıkışında Mısra'ya mesaj atacağını söyleyerek yola koyuldu.
Değişik insan tipleri onu inceliyordu.Takip edildiği hissine kapılınca adımlarını hızlandırdı.Korkuyla elleri eteğine gitti ve biraz aşağı indirdi.
Sonunda eve varmıştı.Çantasından anahtarları çıkarıp kilit yuvasına yerleştirerek çevirdi. Evde kimse yoktu anlaşılan.
"Anne!"
Elindeki anahtarları sallayarak salona giriş yaptı Gece.Birbirleriyle uyumlu gece mavisi koltuklar, onları tamamlayan açık mavi perdelerle salon harika görünüyordu.Duvarların rengi günışığı olup üzerlerindeki çerçevelerle güzel bir görüntü oluşturuyordu.
Odasına çıkıp kendini yatağa attı Gece.Bugün bir hayli yorucuydu.Kıyafetlerini çıkarıp üzerine bir tayt ve salaş bir bluz geçirdi.
Telefonunu da alıp Mısra'ya mesaj attı.
"Mısra bana Sarper'in telefon numarasını atabilir misin? "
"05********"
Numarayı tuşlayıp mesaj yazmaya başladım.
"Sus ve ego yığınının içinde kendini imha et! "
Birkaç dakika sonra cevap geldi.
"Süslü küçük artık telefondan da rahat bırakmıyor anlaşılan. "
"Yangınımın içinde ölmeye hazır mısın? "
"Kül yangından korkmaz."Merhaba arkadaşlar!
2.bölümü umarım beğenirsiniz.