Bölüm 1- "Yeni Hayat"

683 34 11
                                    

Buradaydım işte, yetimhaneden çıkıp annemlerden kalan evin önünde. Avukat babamın burayı bana ve Ufukcan'a bıraktığını söyledi. Ama ölmüştü o da ölmüştü... Tek ben kalmıştım. Hayatım boyunca kendimden nefret ettim, onlar öldü ben neden yaşıyorum. Ailem...

Benim bir sevgilim vardı, Gökhan... Ben ona yıllarımı verdim, tam 7 yıl 7.. Ben onu çok severdim.. O da beni çok severdi yani öyle olduğunu söylerdi..Birbirimize söz vermiştik asla başka biriyle olmayacağız diye.. O sözünü tutmadı beni bıraktı gitti.. Ben onun yokluğunda yaşayamayacağımı bildiğim için intihar etme kararı aldım... Eğer ailem beni odamda görmeseydi ben şimdi yaşamıyor olurdum. Ve ailemin beni kurtadığı günden 2 gün sonra ailem kafamı dağıtmak için birlikte pikniğe gidiyorduk. O kaza... Benim yüzümden oldu her şey yani ben öyle düşünüyorum... Ailem öldükten sonra beni yetimhaneye verdiler orada her gün intihar etmeyi düşündüm.. Her saat her dakika düşündüm.. Kendimi "eğer ölürsem ailem daha çok üzülür" diye avuttum. Hiç arkadaşım yoktu... Sadece Sahra'm vardı, sadece Sahra... Kimseyle konuşmaz sadece onunla konuşurdum. Her şeyimi bilir benim. Yetimhaneye avukat gelince Sahra gelmezse gelmem dedim. Kararlı olduklarımı anlayınca Sahra da benimle geldi.

"Merve Hanım isterseniz girelim" dedi avukat. Onun sesiyle bu derin düşünceleri bir kenara bıraktım.

"G-girelim" dedim.

"Her şey eskisinden daha iyi olacak Merve.."

"Umarım Sahra, umarım.." dedim.

"Buyrun siz geçin, eve bakın ben geliyorum"

"Peki Tolga Bey" dedim. Sahra'yla eve girdik ve evi incelemeye başladık. Evin mobilyalarının üstünde beyaz örtüler vardı. Sahra örtüleri kaldırırken benim gözüm bir çerçeveye takıldı. Yavaşça yürüyerek çerçeveyi elime aldım. Bir fotoğraf vardı. Fotoğrafta annemle babam ben ve küçük bir bebek vardı. Bu bebek Ufukcan olmalıydı. Ben annemin saçlarında parmalarımı gezdirirken göz yaşlarım çerçevenin üstüne damlıyordu. Sahra yanıma geldi. Fotoğrafı elimden aldı, fotoğrafa baktıktan sonra bana sarıldı.

"Onlar seni ağlarken görmek istemez, yapma bunu Merve! Hani birbirimize söz vermiştik hani ağlamayacaktın ? Hadi sil göz yaşlarını, güçlü ol Merve. Unutma sen Ufuk Aydın'ın kızı Merve Aydın'sın" dedi. Evet söz vermiştik birbirimize ama dayanamadım. Hafifçe kollarımı Sahra'dan çektim. Yüzüne baktım.

"Sakın sende gitme..."

"Beni senden sadece o ayırabilir " dedi ve işaret parmağını kaldırdı. O sırada avukat bize seslendi.

"Geliyoruz" dedik. Mutfakta ki masada oturuyordu.

"Oturun her şeyi konuşalım" dedi ve eliyle oturmamız için sandalyeyi gösterdi. Sandelyeyi çekip oturduk.

"Merve Hanım, babanız bu evi size ve kardeşinize bıraktı. Ama kardeşinizde vefat ettiği için bu ev sizin. Eee sizde Sahra Hanım'ı kardeş gibi gödüğünüz için ve onunda gelmesini istediğiniz için birlikte yaşayacaksınız. Babanız size bir araba, bu evi ve bir yönetilmesi gereken koca bir holding bıraktı. Bu holding de amcalarınız çalışıyor sizin orada çalışmanıza gerek yok. Mustafa Bey (Merve'nin hem gerçek hemde hikayedeki amcası) size her ay 3500 Tl verecek. "

"Oha! Biz ne yapalım 3500 Tl 'yi ?"

"Merve Hanım, sizi amcanız okula kaydettirdi, İstanbul'un en lüks ve en iyi kolejlerinden birinde okuyorsunuz artık ve size şunu söyleyeyim zengin ve lüks hayatınıza alışsanız iyi olur "

Ben ve Sahra birbirimize baktık. Ne yani artık zengin miydik ? Bu hayata alışmak belki zor olacaktı hatta belki hiç alışamayacaktık ama eminim ki biz Sahra'yla bir olursak bütün engelleri aşarız.

"Bu okulunuzun adresi" dedi ve üstünde yazılar olan bir kağıt uzattı. Kağıda baktım. Bu okul benim yetimhanedeyken hep hayalini kurduğum okul. Belki bu ev, bu hayat bana iyi gelecekti. Bu ev ailemdi benim. Gülümsedim ve içimden "Yepyeni hayatım beni bekliyor.." dedim. Ben gülümseyince Sahra bana baktı, şaşkınca.. Neden böyle baktığını biliyordum. Ailem öldükten sonraki belki ikinci gülümseyişimdi. Birincisi Sahra'yla tanıştığım gün, birde şimdi. Gülümsemeye devam ederken konuşmaya başladım.

"Yepyeni hayatımız bizi bekliyor" dedim. O da gülümsedi.

"Umarım.." dedi. Avukat bana bir anahtar uzattı.

"Bu dışarıda duran jipin anahtarı" dedi. Anahtarı elinden aldım.

"Artık gideyim ben. Yarın kendiniz gidebilir misiniz okula ben alayım mı ?"

"Sağolun Tolga Bey, biz kendimiz gideriz" dedim. Bu kolej hayallerimin koleji olduğu için nerde olduğunu iyi biliyordum. Avukat ayağa kalktı ve dış kapının önüne gelince durdu.

"Merve Hanım, dikkatli olun. Sakın orada ki öğrencilerin size söylediği lafların altında kalıp kendinizi ezdirmeyin." dedi. Gülümsedim, acımasızca.. Sahra'ya baktım o da aynı benim gibi gülümsüyordu. Tekrar avukata baktık.

"Siz bizim yetimhanede bize karışanların başına ne geldiğini duymadınız herhalde" dedim. Tırstı adamcağız.

"N-ne yaptınız ?" dedi. Kahkaha attıktan sonra konuşmaya devam ettim.

"Merak etme öldürmedik kimseyi. Sadece bir kızı ölümle tehtit ettik, bir kıza bir fotoğraf verdik üstünde kafası kopmuş biri vardı "bunun gibi olmak istemezsin değil mi" dedim. İşte bunun gibi şeyler.." dedim.

"T-tamam size kolay gelsin ben gittim" dedi ve koşarak gitti. Bende gülerek kapıyı kapattım.

"Merve bence temizlik yapalım ev kirlenmiş" dedi.

"Tamam ama acaba temizlik malzemeleri var mıdır burada ?" dedim ve banyoya çıktım. Merdivenlerde ağlar oluşmuştu. Yukarı çıktım banyoya girdiğimde bir paspas, kova, cam silme suyu vardı. Duş kabinini açtığımda üç şampuan, bir tane lif ve duş jeli vardı. Bir şampuanı elime aldım. Bu Ufukcan'ımın şampuanıydı. Kapağını açıp elime döktüm ve kokladım. Mis gibi kokuyordu bu koku Ufukcan'ın kokusuydu. Sarıldığımız zaman bu koku gelirdi burnuma. Göz yaşlarım onları serbest bırakmam için yalvarsa da ağlamadım. Sahra'ya söz vermiştim. Sonuçta ailem beni mutsuz görmeyi asla istemez. Elimi yıkadım ve aşağı indim.

"Eee var mıymış malzeme ?"

"Var Sahra. Ya Sahra şampuan var yukarıda onlar orada kalsa,onları kullanmasak"

"Tabii, o zaman alışverişe gidelim" dedi.

"Peki, bende para var biraz. Zaten şu avukat bana bir kart verdi her ay para oraya gelecekmiş. Parayı bölüşeceğiz 1500 sana 1500 bana kalan 500 ise evin ihtiyaçları falan olsun. Sakın itiraz etme !"

"Sen neden bu kadar iyi bir insansın ? Seni tanımayan biri görse bu nasıl kötü kalpli bir kız der, ama seni tanıyanlar yani ben senin çok iyi bir dost olduğunu biliyorum" dedi.

"Hadi gidelim" dedim. Çantamı koltuğun üstünden aldım. Valizimden yeni ayakkabılarımı giydim. Sahra arabaya bindiğinde ben evin kapısını kitliyordum. Kitledikten sonra arabaya bindim. Bana araba sürmeyi babam öğretmişti.10 yaşımdan beri biliyordum. (biraz saçma kabul ediyorum ama napim shjshj)
Uzun zamandır sürmediğim için alışmak biraz zordu. Gaza bastım. İlk beş dakika alışamadım, ama sonra güzelce sürmeye başladım. Taa ki çarpışmamız için aramızda santimler kalan arabayı görene kadar...

Evet arkadaşlar !!

Canlarım, hiç tanımadığım ballı kaymalarım ♥♥

Bu benim yeni hikayem. Diğer kitabıma gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim. Aynı ilgiyi bu kitaba da bekliyorum.

Bu bölümü az da olsa tanıdığım ve samimi bulduğum survivorsahra' ya ithaf ediyorum..









Olmayacak Bir HayalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin