Bazen kendi kendimize "mutluluk neydi len" diye. Sorarız ama hiç birimiz de bu sorunun cevabını doğru düzgün veremeyiz. Çünkü mutluluğu sen bilemezsin mutluluk seni bulur. Mesela ben anlatayım "mutluluk neymiş " şimdi 15 yaşlarındaydım. Yazdı havalar sıcak tabi mahalle de heyecanla maç yapıyorduk. Topu bana attılar ben tam vurucaktım ki o arabanın içinden iniyordu narince ayağını yere bastı sonra sanki bir prenses gibi çıktı o an ona tutulmuştum. Sarı saçları,yeşil gözleri,ince bir beli vardı. Benim ona baktığımı fark etmişti fark ettiği an bana bakıp bir tebessüm etmişti ben o an maçı bırakmış içimden "bütün hayatım boyunca sıkılmadan bakabileceğim kişiyi buldum be"diyordum. İşte tam bu sıra da karşı rakip bana yaklaşır ve bacağıma tekmeyi yerleştirir meğersem bütün oyuncular beni bekliyolarmış en sonun da rakip sinirlenmiş ve bunu yapmış işte bacağıma vurmasıyla birlikte ben yere düştüm direk o an sırf onun gözünde güçlü gözükmek için hiç endişe etmeden ayağı kalktım. Aslında bacağım öyle acıyodu ki bırak ayağa kalmayı oturmak bile acıtıyordu. O gittikten sonra kendimi direk yere atmıştım o gün boyunca onu düşündüm hiç aklımdan çıkmadı o güzel gözleri o gülüşü hiç aklımdan çıkmadı. O günün akşamı 2 saat sonrası biz gene dışarı çıktık ama benim amacım onu görmekti bi iki el sonra da böyle oldu zaten tam saklanıcam balkondan bizi izliyo hemen iki dakika durup gitti üzülmüştüm ama bi baktım ki meğerse bizi görünce o da oynamak istemiş ve gelmişti ondan sonra o da girdi oyuna oynamaya başladık tam bu saklanmaya giderken bi cesaret patlaması oldu ve tuttum kolundan başka bi yere götürdüm baş başa kalabileceğimiz bir yere tam birşey söylücekti ki aniden "sana aşık oldum la ben" dedim ve biraz şaşırdı şaşırması geçince utamdı biraz ve o da dedi ki...