Önümdeki kocaman yetimhaneye baktım.Aslında o kadar kötü durmuyor kimi kandırıyorum bu ,yer o kadar korkunç ki kamp ateşi yakıp anlattığımız hikayelerdeki deliler hastanesine benziyor.Daha fazla düşünmeden siyah kocaman bavullarımı çekiştirdim.Yetim hanenin dış cephesi gri ve siyahtan oluşuyodu sanki insanları daha da korkutmak için yapılmış gibi.Önümde iki koca kapı vardı yanında ise kırmızı bir kutu,kutunun yanına yaklaştım ve içindeki haritaya benzer kağıt parçasını aldım.Gıcırtılı kapıyı açtım içerisi dışarıdan daha da ürkünçtü ama en azından iki üç kişi vardı.Elimdeki haritaya baktım ve müdürün odasını aramaya başladım,müdürün odası giriş katındaydı sola döndüm ve içeride müdür odasını gördüm.Müdürün odasını tıklatıp ''Gir'' komutunu bekledim.Ama ne yazık ki ne komutu alabildim nede bana yardım eden birini görebildim. Daha odamın nerede olduğunu bilmiyordum elimde bir harita vardı ve odamı göstermiyordu herşey garipti burda. Bi anda arkamdan bir kız "Müdüre mi baktın?" sorusunu sordu yavaşça arkamı dönüp "Evet kendisi nerede?" dedim. Kız cevap vermeden gitti . Burası yetimhanemiydi ? Deliler hastanesi mi? Neden herkez garip? Bu soruları soruyordum ama bi yanıt bulamıyordum. Bu yüzden önümdeki kolidora bakıp yola devam etmeye karar verdim . Daha nereye gideceğimi bile bilmiyorum ne saçma ama. En sonunda kapısı açık bir oda gördüm oda tek kişilikti acaba birileri kalıyormuydu? bomboş bir oda temiz çarşaflar ve bir yatak biraz oturup beklememmi gerekiyordu? kendime sorduğum sorulardan çok sıkıldım, yatağa oturup bekledim ayak sesleri sanki bana doğru geliyordu , İçeri bir kadın girdi sert yüzlü disiplinli bir kadın, disiplinli olduğu giydiği kıyafetlerden ve yüzünden anlaşılıyor. Bana bakıp " Demek odanı buldun " dedi. Bende iki üç saniye daha ona bakıp "Şey ee siz odanızda yoktunuz bende..." Dediğim an sözümü kesip "Eşyalarını yerleştirip Bahçeye çııkabilrsin" dedi. Ben bişey diyemeden odadan çıktı insan bi dinler. Neyse onu kafama takamam. Annem öldü ve babam bana bakamayacağını söyleyip beni bu lanet olası yere bırakmıştı ondan nefret edemezdim. belki öyle düşünebilrdim ama edemezdim. beni ziyaret edeceğini söylemişti ama bunu istediğime emin değildim. Eşyalarımı yerleştirip bahçeye çıktım pek fazla kimse yoktu. Kızların konuşup gülmelerini duyabiliyordum. Neşeli gibilerdi ama öyle olmadıklarını biliyorum çünkü öyle olsa burda olmazlardı. Biraz bekledim belki biri gelir ve benle konuşur diye ama ne gelen vardı ne de giden anlaşılan kimsede gelmeyecekti.Bahçede ki bankların birine oturup kızları izlenmeye başladınnm.Hayır lezbiyen değilim sadece buradaki erkekler fazla ilgi çekici değiller daha fazla bu iğrenç yerde kalanmazdım.Babam gelir gelmez buradan çıkmak için her şeyi yaparım.Her şeyi.Ayağa kalkıp yuruklarımı sıktım.Buraya nasıl dayanacaktım.Daha fazla sinirlerimi germek istemiyorum.Bahçeden yavaş adımlarla çıktım.Bu lanet olası nasıl bir yerdi böyle sanki her saniye inmsanlar intihar ediyomuş gibi hissediyorum.Koridorda hızlıca ilerledim.Odamnı bulup soluk beyaz renginde ki çarşafı kadırıp buz gibi soğuk olan yatağa yattım.İçim ürperdi.Gözümü kapayıp tüm bunların bitmesini istiyordum.Gözlerimi kapattım bunun korkutucu bir kabus olduğunu fısıldayıp durdum.Ama karanlığın güvende hissettiren kollarına kendimi bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahlı kız
Teen FictionBir yetim hane Bir avuç dolusu yalnızlık Küçücük bir umut tanesi Ve bir dost