Yağmurla ders çalıştıktan sonra biraz dinlenmeye karar verdik.
-Yarın ki sınavdan geçmemiz şart. Bu sınav bizim için gerçekten çok önemli dedi Yağmur.
Bense sadece evet dercesine kafamı salladım.
-Neyin var Leyla? Yine moralin bozuk,dedi her halimden anlayan biricik arkadaşım.
-Ne olsun yine aynı şeyler. Yağmur biz neden mutlu olamıyoruz?
-Kendine adına konuş Leyla, sen benim yanımdayken ben çok mutluyum.
-Ya ama ne biliyim.... Dedim ve sustum. Amanın neyse ne ya hiç gitme kız daima yanımda ol mutlu olmasamda olur, dedim hafif bir gülümsemeyle.
-Hadi o zaman kalk gidiyoruz.
-Nereye Yağmur?
-Sahile. Biraz hava alalım sıkıştık kaldık burda.
Peki sen nasıl istersen dedim ve giyinmeye başladım.
Giyindikten sonra hemen dışarı attık kendimizi. Ne de olsa kaç gündür çıkmıyoruz dışarı.Sahilde uzun süre konuşmadan yürüdük. Sonra bir banka oturmaya karar verdik.
Sessizliğimiz burda da sürdü. Ama sessizliği küçük bir köpek yavrusu bozdu. İyi ki bozdu.
-Ayy ne tatlı şeysin sen böyle ya. Nerden geldin sen. Oyy yerim seni ben..Sahibin kim bakim senin tatlı şey seni? diyerek başını okşadım küçük köpeğin.
Sanırım o da beni sevmişti. Ama kimindi bu köpek? Yoksa kaybolmuşmuydu?
Diye düşünürken bir ses işittim.
-Boncuk nerdesin oğlum? diye.
Arkama doğru baktım sanki bütün dünya durmuştu. Ne oluyor böyle. Gözlerimi alamıyorudum. Adeta büyülenmiş gibiydim. Daha önce hiç böyle bişey olmamıştı hem bu da kim böyle. Hiç görmemiştim ben bu çocuğu.
-Heh sonunda buldum seni, diyerek aldı kucağına küçük köpeği.
Bense hala gözlerinin içine bakıyordum.
-Rahatsız etmemiştir inşallah, dedi. Hayır dercesine kafamı salladım. Sonra görüşmek üzere diyip uzaklaşmaya başladı. Leylaaa kendine gel. Niye çocuğun arkasından bakıyorsun? Ne oluyor sana böyle? diye bir sürü soru vardı aklımda.