DOLUNAYIN ANLATIMINDAN
Pencereden giren soğuk,beni mutlu etmek istercesine sadece iki parça kıyafet olan bedenime çarptı. Seviyordum soğuğu saklamaya çalıştığım ve unutmak için yırtındığım geçmişime perde çekiyordu sanki.Güzeldi bu his, tenine çarpan soğuğun kalbine ulaşması ve kalbinide buz kütlesine çevirmesi.Daha çok örtüyordu geçmişimi.
Benim istediğimde buydu zaten; geçmişimden kurtulmak.Her insan isterdi geçmişini örtmek ve geriye dönmemek.İnsanların çoğu beceremezdi ama,benimde beceremediğim gibi.
Patlıcan moru yatak örtüm,saten olduğundan soğuktu.
Yorgundum,karnımdaki morluklar sızlayarak,ben burdayım dercesine çığılık atıyorlardı.Üzerimdeki iki parça çamaşır satenle buluşup mest ediyordu beni.
Gece 2'de gelmiştim eve üzerimi değiştirmeye bile mecalim yoktu.Ter kokan kıyafetlerimi zor atmıştım üzerimden.Ya fazla üşengeçtim yada gerçekten yorgun.3 kişiyle dövüşmüştüm ve yorgun olmaktada haklıydım.
Kaçıncı olduğunu saymayı bıraktığım alarmın sesine lanetler okumaya başladım.
Soğuk satenden,çıplak vücudumu kaydırarak ayaklarımı soğuk zeminle buluşturdum.Pencereye doğru ilerlemeye başladım.
Odada sadece, siyah parkeye basınç uygulayan ayaklarımın sesi vardı.Siyahı seviyordum,soğukla beraber benim, bizim için yaratılmışlardı sanki.
Yere kadar uzanan cam, balkon kapısını kapatıp siyah perdeleri çektiğim gibi kendimi banyoya attım.Bu kokuya daha fazla dayanabileceğimi zanetmiyorum.Çok fazla ter kokuyodum.
Üzerimdeki iç çamaşırlarından kurtulup duş kabinine girdim.
Canlanmaya ihtiyacım vardı,ölü gibiydim.Amerikan filmlerindeki zombilerden birtanesini çok rahat oynardım, ama en seksi olanını.
Soğuk suyun verdiği hisle başta ürpersemde fazla geçmeden alışmıştım.Ölü bedenimi canlandırmak adına okyanus kokulu duş jelimle bütün vücuduma masaj yapmaya başladım.Okyanus kokulu şampuğanımıda saçlarıma akıttım.Okyanus kokusu beni canlandırıyordu, uykum olduğunda yada kendimi fazla bitkin hissettiğimde erkeklerin kullandığı okyanus kokulu jellerden kullanırdım.Sinirli olduğumda ise bağdem yağı.Bağdem yağı ise beni fazlaca sakinleştirirdi, o sinirli kaplan gider ve yerine uysal bir kedi gelirdi.İnsanın zayıf noktalarından bir tanesinin koku olması çok kötüydü.Düşününce gerçekten saçma geliyordu, maç esnasında karşındakine duyduğun sinir, öfke, hırs o an duyduğun koku yüzünden uçup gidiyordu, haksızlık değil miydi bu?
Saatlerce kalacağım banyoda sadece 20 dakika kalmıştım.Bu benim için rekor sayılırdı.
Kıyafet odama girip beyaz, kenarları mor şeritli havlumu vücudumdan kaydırıp siyah iç çamaşırlarımı giydim.Siyah yırtık pantolonumu ve siyah tişörtümü giyip odanın diğer tarafına ilerlemeye başladım.Ayakkabı dolabından aldığım siyah postalları da ayağıma geçirdim.Deri ceketlerimden birini alıp giysi odasından çıktım.
Gelişi güzel attığım çantamıda alarak odadan çıktım.Odam koridorun en sonundaydı.
Çantamın fermuarını açarak karıştırmaya başladı.%30 şarjı kalmış telefonum, cüzdanım ve birkaç ıvır zıvır vardı.Çantamın fermuarını tekrar çekerek merdivenlerden inmeye başladım.Siyah parkenin kapladığı merdivenden çıkan ses boş evi doldururken, deri ceketimin fermuarının, çantamın metal kısmına çarptığı seste buna eşlik ediyordu.
Merdivenlerden inince sağ tarafta salon, sol tarafta mutfak ve merdivenin yanındaki büyük koridorda bulunan odalar vardı.
Mutfağı salona bağlayan mor bangonun üzerindeki kaskımıda alarak evden çıktım.
Evin yanındaki, evin mor duvarlarına tezatlık oluşturan gri garaj kapısına ilerlemeye başladım.Ev kapısından garaj kapısına kadar döşenmiş taşlara basarak kapıya ulaştığımda vakit kaybetmeden garaj kapısının yanında ki,kapıyı açan tuşlarda parmaklarımı gezdirdim.Kapının sürgülerine uyguladığı sesle açılmasıyla vakit kaybetmeden motorlarıma ilerlerdim.
Hayatımda yerleştiği yerden çıkamayacak bir diğer şey motorlardı.Nedenini detaylıca bilmediğim, ama son model araba yerine çok rahatlıklar -son model olmasada-bir motoru tercih edebilirdim.
Kapıya en fazla -benim adımlarımla- 8 adım uzaktaki dolaptan kapıya en yakın olan ve en fazla kullandıklarımdan ilk üçe giren, siyah, mat motorumun yanına gittim.Daha giymediğim deri ceketimi giymek için kaskımı ve çantamı motorun üzerine bırakıp ceketimi giydim.Kaskımı da kafama geçirip çantamı aldığım gibi motoruma atladım.Garajdan çıkıp kapıyı tekrar kilitledikten sonra yavaş yavaş bakçe kapısına ilerledim, bahçe kapısını açmak içinde parmaklarımı hızla tuşlarda gezdirip kapının iki yana açılmasını bekledim.Kapıdan çıkıp tekrar tuşlara basmaya başladım.Çantamdan uzaktan kumandayı çıkarmaya üşendiğim için on karakterli şifreyi girmekle uğraşıyordum.
Kapı tekrar kapanmaya başladığında bende motoruma son kuvvet yüklenip hızlı bir kalkışla evin önünden uzaklaştım.Motor kullanırken hız yapmadıktan sonra motor kullanmanın anlamı neydi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH KUĞU (Masum olmayan serisi 1)
Mystery / ThrillerHiçliğin ortasında buz tutmuş 4 kalp.Geçmişte yaşadığı sorunların getirdiği 4 hayat ve 4 imkansız aşk. Bilmiyorum belki farklıydı onların hikayesi.İfadesiz ve boş bakışların kol gezdiği yaşamda kalplerinde kalan son masumluğuda kendi elleriyle öldür...