- Bugün de aynısı olmuştu.Zaten hep aynısı oluyordu.Geç kalmıştı.Ama bu Arya için günlük rutine dönmüştü.Patronu ona bu sefer çok kızacaktı çünkü uyarı alalı daha 24 saat olmamıştı.Ne yani adamın onu işten kovacak hali yoktu ya verdiği maaşla o kafede ancak Arya gibileri çalışırdı. Patronu da bunu biliyordu fakat kendi kendine oluşturduğu egosunu tatmin etmek gibi sorunları olduğu için Arya'yı uyarması gerekiyordu.Sahile yakın bir yerlerde olan "MODEST KAFE" öğrencilerin takılabileceği yada şehre yeni gelen fazla para harcamak istemeyen turistlerin -tabiri caizse Arya onlara cimri diyor- gelebileceği bir yerdi. Yaz tatili olduğundan dolayı işler biraz sıkıya binmişti. Nefes nefese kalmış bir şekilde Tahta kapıdan içeri adımını atan Arya doğruca personel odasına girip önlüğünü takmaya koyulmuştu.Nigar ve Derin çoktan gelmişti ve masalara bakıyorlardı.Nigar ve Derin,Arya'nın yakın arkadaşlarıydı ve uzun zamandır beraberlerdi.Nigar biraz hareketli bir kızdı.Yerinde durmayı pek sevmezdi,aynı zamanda dans ile uğraşıyordu.Break dans onun öfkesini hareketlere dökerek dindiriyordu.Nigar orta boylarda kumral bir kızdı.Okulda'da kavgalarıyla meşhurdu.Ah tabi Arya'da onunla birlikte girerdi kavgalarına.Ama Derin her zaman onların yanında olamıyordu çünkü okulu farklıydı.Derin zaten üniversiteye hazırlanacaktı.Diğer kızların bir senesi daha vardı.Derin uzun boylu esmer bir kızdı.Sürekli işte çalışırdı.Hayat onun için çok kolay sayılmazdı çünkü ailesini küçük yaşlarda kaybetmişti.Ailesinin yerine kızları koymuştu.Birde Ege'yi.
-Arya önlüğünü takarken içeriden yükselen sesleri duydu.Yine müşterilerden birkaçı sorun çıkarmış olmalıydı.İçeri girdiğinde Nigarın Ege'lerin masasında kızla tartıştığını görmüştü.Oraya doğru ilerledi.Masaya doğru yaklaşıp eğildi ve -"Sorun nedir bayanlar?" Nigar herzaman ki tavrıyla Arya'ya bakıp gözlerini devirerek -"Simge hanım kahvesini soğuk bulmuş üstelik 3.kez sıcak kahve getirmiş olmama rağmen..." Arya şaşırtıcı bir şekilde -"Pekala 4. kahveyi de ben getirebilirim eğer bunu da beğenmezse simge hanım arkadaşlarıyle beraber başka kafeye doğru yol alabilir Nigarcım." Aynı zamanda hem sabırlı hemde gıcıklı bir konuşma yapmıştı Arya.Masada okuldaki şu popüler grup oturuyordu.Bu grup çok tuhaftı herkes onlara "Karanlığın Çocukları" diyordu.Sürekli siyah giyinip birbirlerinden başka kimseyle takılmazlardı.Kafayı felan çekiyor olmalıydılar.Birbirlerine olan bağlılığı tartışmaya bile açık değildi.Derin Ege'den bildiği kadarıyla bi ara hapise girmiştiler.Yani tehlikeliydiler aynı zamanda.Okulda kimse onlara yaklaşmak istemezdi.Zaten yaklaşamazlardı.Atlas kötü kalpliliğiyle bilinirdi.Kızları kullanıp atarmış.Kızların kulağına böyle gelmişti.Egenin derinle beraber olması kabul edilmeli ki herkesi şaşırtıyordu.Tamam Derin güzel esmer bir kızdı ama kızlar hiçbir zaman o grupla denk olmamıştı.Ama tanrının bir mucizesi işte.Birden oluveriyor.Nigar milyonlarca kez Derini uyarmıştı fakat ne zaman konuya girilse Nigar'a göre "Ben 18 yaşındayım sendromuna" giriyordu.Arya bu konuda sessiz kalma hakkını kullanıyordu çünkü egenin atlas gibi olduğunu sanmıyordu.Arya'ya göre herkes arkadaşına benzemek zorunda değildi.Örneğin Arya ve Nigar...Tamamen farklı gibiydiler fakat bu en yakın arkadaş olmalarına hiçbir aman engel olmamıştı.Olamayacaktı. Atlas,Derinin sevgilisi olan 'Ege',Çağan,İris veee Simge...Simge de o grubun kızıydı.Derin ve Ege'nin sevgili olması çok uzun bir hikayeydi.Atlas..o ortamların aranan çocuğu ve Aryanın ölümüne tiksindiği çocuktu.Gerçekten.Atlasın dışı keşke içine de yansısaymış diye düşünmeden edemiyor insan.Esmer ve uzun boylu harika bir yapıya sahipti.Gözleri masmaviydi ve her zaman gözünün önüne düşen bir perçemi vardı.Tabi ki Arya onu baştan aşağı süzmüştü.Her yerini ezbere biliyordu.Onunla ilgileniyordu fakat Atlas onunla asla ilgilenmeyecekti bu yüzden sonsuza dek iğrençlik damgasını hak ediyordu.Gerçi kızlar onları birbirlerine yakıştırmıyorlardı.Hayır kesinlikle Aryayı Atlas için fazla uygunsuz,ağırbaşlı,aklı başında,uslu,kendini bilen,her şeyi gereğinden fazla takan,duygusal,inatçı buldukları için değildi.Tek sebebi Atlasın...bilirsiniz ya işte hani...Atlas gibi olmasıydı! Nigar zaten kızların hiçbir erkek seçimini onaylamıyordu.Bu konuda gerçekten haklıydı ikisi nasıl olurda bu kadar dengesiz insanları bulabiliyorlardı? Nigara gelince,erkekler onun için fazlasıyla zaman kaybıydı bilirsiniz dersler,iş,aile,dans ,ödevler ve kızlar varken bir de erkeklere zaman ayıramazdı.
Ortamın sıcaklığı hazır yükselmişken sohbete Atlasta katılmaya karar vermiş olmalıydı ki 2 senedir yüzünee bile bakmaya zahmet etmediği kızın yüzüne ani bir hareketle baktı ve -tanrım bu gözler gerçek olmak için fazla mavi ve anlamlı- Şimdi Aryayla aynı hizada ve göz gözeydiler.Arya heyecan ve kararsızlık arasında ona bakakalmıştı."Siz ikiniz neden ortamı germeyi bırakıp işinize bakmıyorsunuz? Bizi rahatsız etmeyi bırakmanız için ne yapmalıyız? Şefinizle mi konuşmamı istersiniz yoksa dilek ve şikayet kutusuna "Garsonlarınız hadlerinden fazla müşterilerle sohbete giriyor." başlıklı not mu bırakmamızı istersiniz? Hadi kaybolun şurdan artık."
Arya ,Atlasın sözleri karşısında aptala dönmüştü evet tam anlamıyla aptala dönmüştü üstelik tek kelime bile edemeyecek durumdaydı.Derin masalarına doğru yaklaşıp -"Kızlar şef etrafta dolanıyor sohbeti bitirin." Nigar ,Arya'nın kayıtsızlığına daha fazla dayanamayacaktı.Nigar bir adım atıp Aryanın kolundan tuttuğu gibi çekti ve gözlerini simgenin gözlerine dikerek oradan uzaklaştılar.Arya hala donakalmış şekilde Nigara bakıyordu.Nigar fazlasıyla sinirlenmişti.Aryaya keskin bakışlar atıp -"Bunu öğle yemeği sırasında kesinlikle konuşacağız şimdi işimize dönelim.Onlarla Derin ilgilenebilir yüzlerine bakmayacağım bile." Arya kafasını sallayıp-" hı hı olur tamam." diyip başka masaların boşlarını toplamaya koyulmuştu.Hala sersemlik içindeydi.Neden böyle olmuştu ki gözlerine baktığı anda ruhunu birden soğukluk kaplamıştı.Gözlerini çekememişti bile .Kilitlenmiş hissetmişti.Kendine gelmesi gerekiyordu fakat yapamıyordu.Tuvalete gidip yüzünü yıkamaya karar verdi.Hızlı adımlarla tuvalete doğru ilerlerken onların konuşmalarını duymuştu.Çok fazlasını değil sadece birkaç cümleyi..
Ege,Atlasa bakıp daha yeni olan olayda neden bu kadar sert çıktığını sormayı düşünüyordu fakat bugün atlasın kendini iyi hissettiği günlerden biri olmadığını biliyordu.Ama yine de sormak istiyordu.Simgenin de tepki vermemesi herkesi şaşırtmıştı ayrıca.Atlas nargilesini dertli dertli içine çekerken -etraf dumana boğulmuştu- Simge,Ege'ye bir bakış atıp kaşıyla dışarıyı gösterdi.Ege ayağa kalkıp dışarıya yöneldi. Sİmge -"Beş dakikaya döneriz hesabı ödemiş olun biz gelene kadar." Çağan: -"Tamamdııırr."
Bahçede kimse yoktu ve güneş tam tepedeydi.Ege duvara yaslanmış bi şekilde Simgenin gelmesini bekliyordu.Simge,Ege'ye sert bir şekilde bakarak -" Daha yeni içinden Atlasa ne demeyi düşünüyordun gerçekten merak ediyorum." ,-"Ben bir şey demeyi düşünmüyordum",-"Hayır yani bana pek öyle gelmedi bir an için neden bu kadar öfkeli ve sert çıkış yaptığını soracağını felan sandım ama neyse ki bir şey düşünmüyormuşsun Egecim rahatladım.",-" Öf Simge çok konuşuyorsun bazen.",-" Sende çok düşüncesiz ve meraklı olabiliyorsun bazen." diyip gözlerini devirmişti.-"Gözlerini devirdiğinde seni daha çekici bulduğumu biliyor mudun?" diyip yarım bir gülüş atmıştı.Bu gülüş çok hainceydi.-"Peki , sen sevgilinin burada çalıştığını biliyor muydun?" demesiyle Simgenin belini olduğu gibi kavrayıp kendine çekmişti.Vücutları neredeyse bütünleşmişti.-"Peki, sen bunun benim ne kadar umrumda olduğunu biliyor muydun?",-"Ah, evet ne kadar umrunda olduğu belli oluyor." Diyip çocuğu iteklemişti.Ege simgenin dudakları için milyonlarca arabının altında ezilebilirdi fakat Simge gururlu bir kız olduğu için Derin,Egenin hayatındayken Egeyle hiçbir şey yaşayamazdı.Her ne kadar ortamın kötü kızı olarak bilinsede bu işler onun için böyleydi.-"Her neyse Atlasa bugün çok soru sormamanı öneririm en yakın arkadaşı olarak en azından onun için bunu yap olur mu? Annesi evden kaçan ve babası eve gelmeyen sen değilsin çünkü." Ege,Simgenin sert haline bayılıyordu. Bu onu daha da çekici yapıyordu.Onu çekici yapan birçok şey vardı aslında...Sarı dalgalı ve beline kadar uzanan dalgalı saçları,yeşil ve büyük gözleri,hiç aklından çıkmayan dudakları... Simge "Bana bakmayı kes, bugün ben bile kavga çıkarmıyorum farkettiysen.Aptallık yapmayı kes." ,-"Pekala bebeğim nasıl isterseenn" diyip simge önden Ege arkadan kafenin içine doğru giriş yapmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başlamak Yasak
ChickLit"-Tüm bu karanlığın içinde bir tek o parlıyordu." "-Biz karanlıktaki çocuklarız." "-Masumiyet öldü." Olduğu yerde donakalmıştı. Arkasını dönüp çekip gitmek istiyordu. Onun gibi birisi için bu çok fazlaydı. Boğazından kafasına doğru yükselen sıcaklı...