Zaman,sürekli hareket eden akıntı gibi,
Bütün oğullarını uzaklaştırıp götürür;
Uçarlar,unuturlar,tıpkı
Açılan günde ölen rüyalar gibi.
-BİR MEKTUP,VAMPİR WİLLİAM'DAN-
Adım William Cuyler Thorne.Bir asker,bir alim,bir serseri ve bir kadın avcısı oldum.Ama olduğum birçok şey arasında en önemlisi, sanırım,tereddüt etmeden insanları öldüren bir katil olmamdı.Bir avcı.
Ah,kadınlardan da payıma düşeni aldım;öfkede ve acımada, açlıkta veya huysuzlukta.Daha temel ihtiyaçlara yönelmeden önce, dünya üzerindeki en güzel cariyelerin dudaklarını öptüm.Ama damarlarımda soğuk bir şekilde akan vahşi kökenimin mavi kanı,sıcaklık ve yaşam için seslendi;hayatta kalmak için.
Ben bir kan içiciyim.
Bey yüz yıldır dünya üzerinde yürüyorum;beş on yıl eksik ya da fazla olabilir.O yılların iki yüzünde atamla avlandım;kalbine kazık saplanmasını hak eden dejenere bir vahşiydi o.
İnsan olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlıyorum ama üzerinden o kadar uzun zaman geçti ki dipsiz bir mezara uzatılan ipin umutsuzca çekilişi gibi ölümlü acının titreşimini hissediyorum.Ve bu zorlu çekiş artık beni duraksatmıyor. Ben ölümsüzüm;kutsanmış ve lanetli.
Hortlak yaşamının başlangıcında bir asker olarak beslendim ve o zamandan beri sayısız insanın felaketine tanık oldum.Kan şehvetimi gece yaşayan biriyim ve Romalı savaş köpeklerininki gibi etleri parçalayan dişlerim,savaş alanının tepesinde daireler çizen akbabalarınki gibi keskin pençelerim var.En zayıfları öldürüyor,ölenler arasında yaşam buluyor,insanın aptalca fetih arayışından doğan yıkımla besleniyorum.
İngilizler ve Fransızlar, yaklaşık iki asırdır gülünç çekişmeleri sayesinde karnımı doyurdular;ancak sonra gözümü Amerika'ya ve bir ülkeyi başkalarının elinden almaya çalışan insanların kanlı devrimine diktim.Yarı İskoç ve Yarı İngiliz biri olarak,asi Yeni Dünyalı komşularımın verdiği isimle ''Kırmızı Ceketlileri'' seçmeliydim.Ama devrimcilerin kanının daha tatlı,daha canlı ve daha güçlendirici olduğunu farkettim.Hayır, bir intikamcı ya da adalet getirici değilim.Olmak üzere yaratıldığım gibi sadist bir katil de değilim.Sadece,kararmış savaş alanında son uykularına dalmadan önce askerlerin gördüğü son hayali yüzüm.
1778 yılının kışında,bir çiçek gibi solmakta olan Savannah şehrine geldim.Yanımda hatırı sayılır miktarda altın taşıyordum ve yeni seçilmiş İngiliz soyadım beni destekliyordu;Thorne.İngilizler o yılın başlarında şehri ele geçirmişti ve onlarla çatışmak için herhangi bir nedenim yoktu.Etrafta yeterince kan dökülüyordu.Savannah civarında kalmamın birçok nedeni vardı ve bunlara başka savaşlarda dahildi fakat nedenlerimi açıklamak için herhangi bir ihtiyaç duymuyorum.Sadece şehrin ve karanlık ortamının bana uyduğunu söylemekle yetineyim.Kışın da bana uyduğu gibiç
Bu güney bölgelerinde yaz öyle bir sıcakla gelir ki ölümlü yürekler bile kan şehvetiyle dolar.İnsan doğası olduğu gibidir ve bu ortamda dökülen kanlarda sürekli bir kaynak buluyordum.Tutkular yükselir ve insanlar ölür.''Kızıl kanlı Amerikalılar'' teriminin kullanılmasının bir nedeni vardır ve onların öfkesini,akıntıda bir damla kanın izini süren köpekbalığı gibi izleyebiliyordum.
Bu yüzden,bir savaş köpeği gibi gezgin bir yaşam sürmekten vazgeçerek,denize yakın olan bu şehre yerleştim.Köpekbalıkları ve ben kardeşiz.Onlarda hiçbir şeyden korkmaz ve ölüme terk edilenleri izleyen sessiz leş yiyiciler gibi karanlık sularda dolaşarak,umutsuzluk şokunun kendilerini cinayete çekmesini beklerler.Bir beyfendi gibi yaşıyor,sosyal devletlere katılıyor,puro içiyor ve özel kumarhanelerde veya seçkin genelevlerde içki alemlerine katılıyorum.Kaderimi gerçekleştirmek için karanlık sokaklarda yürüyorum.
Bu şehir,sahip olmak istediğim her şeyi bana sunuyor.Gerçek evim Houghton Meydanı'ndaki bir semt.Bütün semt ,nehir kıyısında uzanan işlerle birlikte bana ait.İş girişimlerini,zihnimi oyalamamın en zevkli yollarından biri olarak görüyorum ve bu süreçte nehir kıyısı Savannah limanı yakınlarında ki özel bir iskeleye ulaşım imkanı sağlıyor.
Canavarlar bile arada tatile çıkar.
Boş zaman geçirmek için başka neler yaptığım ve güvendiğim az sayıdaki kişiler hakkında bir şeyler bilmek istiyebilirsiniz.Burada bu tür şeylerden bahsetmek istemiyorum.
Güneş yükseldiğinde ve sıcaklığını yaymaya başladığında nerede uyuduğumu ya da gerçek adımı açıklamaya hiç niyetim yok.Sırlarım bana ait;tıpkı hain,karanlık yüreğime konan ödül gibi.Bu satırlar ,sadece sizi bazen yanınızda yürüyen diğer varlıklarla ilgili uyarmak için yazıldı.Hayal bile edemeyeceğiniz ya da yorumlayamayacağınız varlıklar.Yabancılara karşı dikkatli olun.