Hayırlısı olsun !

64 2 0
                                    

Asi'den

Bizim komşunun sözleri hala kulaklarımda yankılanıyordu.

"Komşular sizden pek hoşlanmıyor Asi hanım. Ve evinize sizin verdiğiniz kiranın iki katını verecek bir alıcı var. Kusura bakmayın ama sizi ve arkadaşınızı evden çıkarmak zorundayız."

Kisiri bikmiyin sizi ivdin çikirmik zirindiyiz.. Paragöz adam ! Sanki sizin evinize kaldık. O değil de iki günde nasıl ev bulacağız biz.. Kaldı ki henüz bu durumdan Defne'ye de bahsetmedim.. Çok üzülecek yaa. Burda iyi kötü bir düzen tutturmuştuk hiç değilse.. Neyse bir şekilde söylemek zorundayım. Yürürken aradım. Çalıyor... Çalıyor...

"Efendim ?"

"Defne naber ?"

"İyilik senden ?"

"İyidir yaa ne yapıyorsun ?"

"Hiç. Alışveriş falan. Sen ?"

"Dolaşıyorum."

"Hiç şaşırmadım."

"Neyse, ya seninle birşey konuşmam lazım."

"Tamam, konuşalım."

"Telefonda olmaz."

"Ne oluyor kızım çatlatmasana insanı, ne olduysa söyle..!"

"Tamam nerdesin? Yanına geliyorum."

"....... alışveriş merkezinde."

"Tamam. Orda görüşürüz. "

"Görüşürüz."

Defne'den

Off ne oldu ki şimdi yaa. Sesi telefonda kötü geliyordu. Kesin biri canını sıktı. Merakta kaldım. Alışveriş hevesi falan da kalmadı ki.. Ayaklarımla ritim tutup cafede bekliyorum. Telefon çalıyor..

"Alo ?"

"Nerdesin Defne ?"

".... cafede."

"Tamamdır. Geliyorum."

5 dakika sonra tam karşımda gördüm, el salladı. Gülerek yanıma geldi ama birşeyler olmuştu, belliydi. İşte Asi böyleydi. Güzel bir kızdı, en güzel özelliği de gözleriydi. Hem sever hem de nefret ederdi gözlerinden. Neden mi ? Çünkü; gülünce gözlerinin içine kadar gülerdi ve çok güzel gözükürdü. Ama aynı zamanda üzüntüsünü de saklayamazdı. Ne kadar gülerse gülsün, eğer mutsuzsa belli ederdi. Gözlerine bir hüzün çökerdi. Şimdi tam olarak böyle gözüküyordu. Merakla anlatacaklarını beklemeye koyuldum.

Asi'den

Sözümü bitirdiğimde Defne'de en az benim kadar şaşkındı.

"Kızım inanamıyorum yaa, nasıl bizi evden çıkarır ?"

"Ne bileyim yaa, neymiş komşuları bizden -daha doğrusu benden- rahatsız oluyorlarmış. "

"Ne yapmışız da rahatsız oluyorlar ki ?"

"Hepsi benim yüzümden işte, kusura bakma ya sen de benim yüzümden evinden oldun."

"Saçmalama dostum, anca beraber kanca beraber.!"

"Cansın sen can ! Eee ne yapacağız şimdi ?"

"Güzel, kullanışlı ve ucuz bir ev bakacağız tabii ki. Ben soruştururum merak etme sen. Bu arada biz kirayı eksiksiz ödedik. Bir iki komşu yüzünden mi atıyor bizi evden ?"

"Yok ya neymiş, başka biri talip olmuş eve de bizim verdiğimizin iki katını verecekmiş. "

"Hay Allah'ım yaa ! Adama bak sanki mezara parayla girecek.. Tövbe tövbe yaa !"

"Öyle işte."

"Neyse tamam ben bir soruşturayım arkadaşlara, bir iki saate ararım seni."

"Tamam canım görüşürüz. "

"Görüşürüz. "

1 saat sonra

Telefon çalıyor...

"Alo ?"

Ve bilindik neşeli ses... Gülümsedim.

"Ev işini hallettim !"

"Hadi yaa ! Süper bir haber bu ! Nasıl hallettin ?"

"Hallettim işte boşver. "

"Süpersin yaa."

"Biliyorum."

"Havanı yesinler. "

"Neyse, yarın görüşmeye gidiyoruz, inşallah iyi geçer de ertesi güne taşınırız. "

"Umarım."
Hayırlısı olsun. Bakalım neler olacaktı ?

(Multimedia : Defne )

ßu ~ S£N ~ DeĞiLSiNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin