Arkadaşlar bu biraz uzun oldu biliyorum ama okumaya değer..
Sevgili Hermione;
Sana yaptığım her şey için özür dilerim. Arkadaşların Harry ve Ron'a ettiğim hakaretler için özür dilerim. Ben düşüncesiz aptalın tekiyim. Size her zaman kötü davrandım. Sen hiçbir zaman beni sevmedin. Neden sevesin ki? Sevmen için ne yaptım? Hiçbir şey..Ama bilmiyorsun Hermione. Hiçbir şey bilmiyorsun. Ben her zaman alaycı bir çocuk olarak yetiştirildim. Annem ve babam beni her zaman şımarttı. Ben dikbaşlı ve burnu havada biri olarak büyüdüm. Babamı her zaman kendime örnek aldım. Çünkü çevremde örnek alabileceğim hiç kimsem yoktu. Asosyal biri olarak büyüdüm. Kin ve nefret tüm bedenimi sarmıştı. Yetiştirilme tarzım yüzünden, beni hapsetmişti. Ufacık bir yerde bile bir açık yoktu, sevgiyi içeri alabileceğim. Benim dünyamda, sevgi yoktu.Ve Hogwarts'a başlayacağım gün, babam beni kenara çekti. Harry Potter'dan uzak durmamı, Weasleylerle arkadaş olmamı istedi. Ve bir şey daha. Muggle doğumlulardan uzak durmamı. Ne kadar zor olabilirdi ki? Sadece safkanlarla arkadaş olmak ne kadar zor olabilirdi? Babama söz verdim ve Hogwarts'a adımımı attım.Seni gördüm Hermione. Derslerde sıradan fırlayacakmışcasına parmak kaldırışın, sevgi dolu çikolata kahvesi gözler ve sımsıcak büyülü bir gülüşün vardı. Sana hiçbir zaman gelemedim, gelemezdim. Babama söz verdiğim üzere, senden uzak durdum. Sana bulanık dedim. Türlü kötülükler yaptım. Arkadaşlarınla seni ispiyonladım. Her fırsatta sizin başınızı yakmaya çalıştım. Çünkü ben kötü biriydim Hermione. Senin yanında olamayacak kadar kötü. Sevgini, arkadaşlığını tadamayacak, gülümseyişini yakından göremeyecek kadar kötü..Her zaman içimde bir yerde merhamet aradım. Ama bulamadım. Bunca sene boyunca kin bedenimi öylesine sarmıştı ki, artık kurtulamıyordum. Rotam belliydi. Kötü biri olarak büyümüştüm ve kötü biri olarak ölecektim. Bu kötülüğü sana bulaştıramazdım. Buna hakkım yoktu. Ama itiraf etmeliyim ki sana dokunmak hayatımda en çok istediğim şeydi. Kabarık, kıvırcık saçlarına dokunmak. Yanaklarının sıcaklığını hissetmek. Bunları hiçbir zaman yapamayacağımı biliyordum.Kıskanıyordum Hermione. Potter'a sataştığım zaman onu savunuşunu kıskanıyordum. Weasley'ye bakışlarını kıskanıyordum. Bakışlarındaki sıcaklığı. Gözlerindeki kahverengi ışıltıyı. Bana bakarken ise o ışık sönerdi. Sıcaklık bir anda kaybolur, yerini nefret dolu bir soğukluğa bırakırdı. Ve gözlerini gördükçe, ne kadar kötü olduğumu hatırlardım. Sana asla yaklaşmamam gerektiğini, hayatına müdahale etmemem gerektiğini. Ama sana yakın olmadan duramazdım. Ben de hiçbir zaman olmayacak hayallerimi bir kenara itip sana yakın olmaya çalıştım. Bunun için defalarca size zarar verdim. Seni ağlattım.Bana tokat attığın o gün, avuçlarındaki sıcaklığı hissetmek bile iyi gelmişti. Yanından ayrıldıktan sonra günlerce hatırlayıp gülümsemiştim. Eminim siz de ne kadar ödlek olduğumu düşünüp gülmüştünüz.Weasley, çok şanslı bir adam. Seni kazandı. Muhteşem çocuklarınız var. Her zaman gülüyorsunuz. Seni mutlu etmeyi biliyor olmalı. Benim hiçbir zaman hissedemeyeceğim bir sevgisi olmalı. Sana değer veriyor olmalı.Ben de şanslı bir adamım aslında. Astoria güzel bir kadın ve bana muhteşem bir oğul verdi. Scorpius benim hayattaki tek varisim, tek varlığım. Ve artık babamın etkisi altında olmadığım için, bizim ailemizde de sevgi var. Ama sonradan filizlenmiş bir sevgi. Asla sizinki gibi olmayacak bir sevgi.Mektubum sana ulaştığında yüzünde oluşacak şok ifadesini görebiliyorum. Bunca zaman nasıl olur da belli etmez diye düşüneceksin. Beni sevmenin imkansız olduğunu bildiğim içindi Hermione. Ve bundan pişman değilim. Hayatına bir pislik dahil etmediğim için pişman değilim. Bunu senin için yaptım.Adresimi yazmadım Hermione. Mektubumu oku ve yırt. Sakın kafanın karışmasına izin verme. Eşin ve çocuklarınla mutlu bir hayat sür. Bunları yazıp aklını karıştırdığım için üzgünüm. Ama yarın ne olacağını kimse bilmiyor. Bunları sana anlatmadan ölmek istemedim. Bil ama benim için üzülme. Her şeye rağmen, hayat devam ediyor.
Sevgilerimle.Draco Malfoy