DOST

25 2 0
                                    

Sıcak bir haftaicinin ardından insanın ruhunu ferahlatarak esen bir esinti vardı haftasonu.Esinti,daha güneş ufuk yuvasından çıkmadan hemen önce başlamış idi.

Daha 17 yaşında olan genç Bahadır , odasının penceresini açmış ve rüzgãrın vücudunu okşayarak gezmesine izin vermişti.Mükemmel bir ferahlık ve rahatlıkla uykusunun son demlerine gelmişti genç çocuk.Göz perdelerini yavaştan yukarıya doğru çekerek uyanmıstı.Saatin kaç olduğunu merak etti ve yanıbaşındaki telefonu alıp saatin daha cok erken vakit olduğunu gördü ve şaşırdı.Çünkü bu kadar erken saatte asla uyanmazdı.Düşünmeye başladı içinden " daha çok erken geri yatsam mı " diye ama yeniden uyuyamayacağını çok iyi biliyordu ve buna göre hareket edip yüzünü uyku sersemliği ile yıkadı.Daha sonra üstünü giyinip dışarı çıkmaya karar verdi.

Dışarı çıkıp sahil kenarına doğru birşey onu çekti.Kafası sahile inene kadar bomboştu ve niye böyle birşey yaptığını kendisi dahi bilmiyordu.Denizin kulağa hoş gelen sesini duyup o tarafa doğru gitti ve kumsala oturdu.Birşeyler düşündü aklında arkadaşları daha doğrusu bir arkadaşı - dostu aklıma geldi.Dostuyla önceden yaptıkları şeyleri düşünüp yüzünde inceden bir tebessüm oluşturdu hemen sonra ileride ne yapacaklarını düşündükten sonra yüzünde endişeli bir surat oluşuverdi.Nedense ileride dostuyla ayrılacaklarını düşündü.Gerçekten de nasıl ayrılacaktı bu birbirlerinin canlarını canlarına katan iki genç.Hemen başka şeyler düşünmeye çalıştı.Başaramadı ve kumsaldan kalkıp hızlı adımlarla yürümeye başladı.Anlamsız bir şekilde sinirlendi ve kalp atışları yürüdüğünden değilde daha çok dostuyla ayrılacaklarını düşünüp durmasından dolayı öfkesinden hızlanmıştı.Koşmaya başladı ve o sabahki hoş esintinin kaybolduğunu ve aşırı şekilde terlemeye başlamıştı.Bir şekilde bu düşünceleri aklının köşesinden atıp koşmayı bırakmıştı.

Genç Bahadır evin yolunu tuttu eve vardı ve kendini hemen bir koltuğun üstüne attı.Üstünde yorgunluk var idi ama daha sonra yine suratında bir tebessüm olusturarak dostuyla beraber oldugunu düşündü ve bu düşüncenin vücudundaki yorgunluğu götürdüğünü hissetti.Soğuk bir duş alıp uykusuna devam etmeye karar verdi ama saat öğlen saatiydi.Unutmuştu dostuyla evlerinin az aşağısındaki tramway durağında buluşacaklarını.Çabucak üstünü giyip tekrardan dışarı çıktı ve koşarak tramway durağına gidiyordu.Yüzünde her zamankinden daha saçma bir tebessüm vardı ama nedeni belliydi dostunun, sevdigi, saydığı, güvendiği, tüm vaktini onla geçireceği adamın yanına gidiyordu.Sonunda varmıştı durağa onu gördü ve selamlaştılar.Ilk sözleri "hiç ayrılmayalım" oldu ikisininde çünkü çok seviyorlardı, sayıyorlardı birbirlerini.Kimsede gözükmez bir dostluk bağı vardı aralarında bu gencler nasıl ayrılabilirler ki? Iyikide dostlardı ve dost kalacaklardı...

DOSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin