KIZIL EJDER :saklankaç

iK.E 1-

TANITIM

Herşey annemin ve babamın bana 5 yaşında kısmen okumayı söktüğüm zamanlarda bana verdikleri özel derslerle başladı . O zamanlarda tam kavrayamasamda şimdi .. şimdi... anlıyorum gerçekleri . Ben aslında bi saklambaçın içindeyim hep saklanan ve daima saklanılacak olan .

ARKADAŞLAR OKURKEN GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIRSANIZ DAHA ETKİLİ OLUR

          

  BÖLÜM -1      

gece yarısı 03:23

Yerde yüzükoyun  masadaki su şişesine uzanmak için hamle yaptığımda elime aldığım darbeyle hızla geri çekmem bir oldu .Eduardo-üvey babam lakin çalışma esnasında ona baba dememi istemez aramızdaki samimiyet artarmış ve bana yakın olursa eğitimimi tamamlayamazmışım- kısaca edd yine acımasız eğitim saatleri boyunca hakkımdan iyice gelmişti .Yüzümdeki morlukların sayısı ilk güne oranla azalmaya başlamış fakat ne kadar belli etmemeye çalışsamda tüm kaslarım ağrı ve sızı içinde kalkamaz hale gelmiştim alışıktım zorlu eğitimim bununla yetinmeyip ne kadar ısrar etsemde annemi ikna edememiş ve 2 dil öğrenmek zorunda kalmıştı tanrı aşkına daha 17 yaşındayım   aslında hepsi benim suçumdu tek istediğim bir dil öğrenmek iken bir dil daha eklenmişti ki o günden beri bişey istemeden üç kere düşünürüm

Sabaha karşı dağa tırmanıyor gibi gözüken bi ağırlıkla merdivenlerin trabzanlarından tutunup kendimi yukarı çıkartırken 5 dakika dinlenip odama çıktığımda ılık duş alıp yattım . Uyandığımda öğlendi hayret annem beni bu saatte uyandırırdı üstüme hızla siyah rambo atlet, kısa tayt ve gri-yeşil nikelerimi giyip saçımı at kuyruğu yapıp aynada solgun görünen yüzümü hafif tokatlayıp kızarttıktan sonra merdivenleri ikişer üçer inip mutfağa koştum .Annem bana omlet yapmış tavayı bi kere sallayıp piştiğinden emin olunca ikinciye havaya atıp fırladığında tabağıma koydu evet annemde bu konuların ustası demeyeceğim çünkü çoğu yaptığı yemek ya yanık ya da fazla tuzlu oluyordu o yüzden en iyi yemeği omlet diye düşünürken annemin sesi ile ona doğru döndüm

 '' jessica kahvaltını bitir ve gel madam belle iki dilin sınavlarından ortalamanın üzerinde almışsın diye  sana bir hediye bıraktı salondaki masada ,bu arada bende edd' in bi ihtiyacı varmı diye bakayım'' dediğinde şaşırmıştım çünkü madam belle kimseye günahı vermez ne kadar hoş , kibar gözükürse tam zıttı bir cadıydı en ufak hatamda böyle gözlerini belertip belertip bakıp 'kafan nerde senin !'  derdi .Ne var yani ispanyolcayı italyancayla  karıştırıp söylersem kafam yerinde değildi hem okunma üslupları da benziyodu ,tamam tamam benzemiyordu sonuç olarak bana hediye bırakmış ..

''tamam anne!'' diye bağırdım hızla kahvaltımi edip salondaki masadan küçük bi kutu aldım hızla açma yerini aradım bulamayınca paketi yırttım içinden bir not bir kolye çıktı. Katlanmış olan notu açtım baya büyük bir kağıttı ama boştu hey bu kadın benimle oyun mu oynuyor !?..  çalışma saatim yaklaşınca kolyeyi takıp boş not kağıdını parke altındaki gizli bölmeye koydum ardından geri kapatıp annemin yanına indim

1 YIL SONRA 

 Artık çalışmalarım elle tutulur haldeydi edd'i yere her seferinde seremesemde kendimi savunabiliyodum edd in geçen hafta gösterdiği ters takla acayip hoşuma gitti ama sadece şimdilik hazır değildim ama atış derslerimde hedefi hiç kaçırmıyorum .Uzun uğraşlarım sonucu  okula gitmeme izin verildi artık okula gidebileceğim evde aldığım tüm o özel derslerin dışında birsürü arkadaş belki dost edinebilirim.Çok sık taşınıyoruz ve gelen eğitmenlerin hepsi kısa süreli olarak yanımda oldular onlarda olmasa asosyal olurdum herhalde bugün ise sabaha karşı çalışmalarım biter 3 saatlik dinlenmeden sonra okul . Forma yerine serbest gidiliyormuş bende her zaman ki siyahlarıma bürünürken odamın kapısı hızla açıldı ben daha ne olduğunu anlamadan annem