K.E-2

15 2 8
                                    

  hatırlatma

''bebeğim eğer bu odaya yakalanmadan gelmişsen seni kutlarım güzel kızım...biz kaçmış , saldırıya uğramış veya yakalanmış olabiliriz ...burayı kısa süre kullan güvenli değil , ne kadar yüksek güvenlik önlemi alsakta burayı bulabilme ihtimalleri var edd 'in senin için tasarladığı saatin sinyalini bulabilirler hemen kır ve uzaklara fırlat..jessica korkma sen çok güçlüsün sakın ağlama bebeğim baban seni korumak uğruna öldü...git ve senin gibilerini bul sen ejder kızısın meleğim dünyanın kurtuluşu sizin ellerinizde.Onları nasıl bulabileceğin konusunda endişelenme ensenizde sadece senin gibilerinin görebileceği işaretler var ve gözler .. herşey gözlerde saklı , eddle diğer 5 kişiyi bulman için bir cihaz tasarladık koluna takdığında anda devreye girer 2. odada dolabın içinde ....bu olanlar kafanı karıştırabilir ..7-8 yaşlarında sana anlattığım hikayeleri hatırla hepsi gerçekti (!) sen kızıl ejderin kanını taşıyosun bunu zamanla anlayacaksın jessica artık saklambaçtan çık ve oyunu boz ...savaşın ortasında savunmasız değilsin büyüdün ve güçlüsün kendine güven seni seviyorum meleğim ..

Annem nerde? yakalandıysa ona zarar verirlerse ? annemin dediği diğer ejderleri bulabilir miyim ki bilmiyorum yalnızım(!) başarabilirmiyim bilmiyorum sadece yorgunum dinlensem iyi olacak , sabah erken saatte yola çıkarım unutmadan diğerlerini bulmak için annem ve eddin tasarladığı cihazı taktım , tek kişilik yatağa yattım bugün olanları düşünürken uyuya kalmışım.Sabaha karşı tok ayakkabı sesleriyle uyandım ..

 noluyo ya sabah sabah ...bu seste ne diyemeden aklıma dün ki siyahiler geldi tabi ya gizli kapıyı bulmuşlar çanta ! .. çantayı alıp koşarak 3. kapıya yöneldim kapıyı açıp arkamdan kapanma sesi gelmeden tüneli koşarak geçtim tünelin sonunda  hafif aydınlık olan çıkışa doğru var gücümle koştum çıkışa vardığımda kapıyı açtım burası bar gibi yerdi dikkat çekmeden sakince yürüdüm bardan çıkınca nereye gittiğimi bilmeden koşmaya başladım en sonunda yorulup çaprazımda duran küçük cafeye girdim cam kenarında bir masaya oturdum sağ yanımda hareketlilik hissedince omuzumun üzerinden kafamı hafif çevirip kim olduğuna baktım genç garson menüyü uzatıp

'Ne alırsınız bayan? '

'hmm... ben kahvaltı tabağı ve..portakal suyu istiyorum' dedim gülümsemeye çalışarak

'peki efendim hemen getiriyorum' dedi ve gitti. Ellerimle oynamaya başladığım sırada izleniyomuş hissine kapıldım, etrafıma göz gezdirdim herkez kendi işiyle meşguldu o sırada garson kahvaltımı getirdi bende 'teşşekür' edip tabağıma yöneldim tanrım(!)çok acıkmışım tabağım 5 dakikada bittirip portakal suyunu tek dikişte içtim. Garsonu çağırıp hesabı istedim 15$ ödeyip kalkacağım sırada bileğimde ki soğuk ellerle irkildim 20 li yaşlarında esmer,yakışıklı sayılan bir adam

'Seni buralarda ilk defa görüyorum bu gece takılalım mı güzelim ' dedi itiraz istemediğini açıkça belli ediyordu

'bırak kolumu (!)' dedim kolumu çekmeye çalışırken

' Ah hadi ama nazlanma bebeğim eğlenelim işte' dedi ve daha da sıkmaya başladı

'sana kolumu bırakmanı söylemiştim yoksa yapacaklarımdan sorumlu değilim ! ' dedim tıslayarak onun yüzünde ise eğlendiğini belli eden alayla karışık bir gülümse vardı

'Hadi ya noldu dövecekmisin beni ' dedi kahkaha atarak

' Sen kaşındın ' sıkılgan  ses tonum az sonra olacakları umursamayacağımı beli eder nitelikte çıkmıştı . Kolumu tuttuğu dirseğimi karnına geçirdim kahkahası kesildi ve elleri çekerek karnına koydu gülme sırası bendeydi

' noldu dövecek misin beni' diyerek  onu taklit ettim .Sinirlenmişti cafedeki birkaç kişide yemeklerini bırakıp bize bakıyorlardı yüzlerinden az sonra olacakları merak ettikleri anlaşılıyordu ama garsonlar için aynı şeyi diyemeyeceğim burası dağılırsa toplayacak olan onlardı .

KIZIL EJDER :saklankaçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin