Ruhların Bölgesi

Kaçış

Kapı son hızla duvara çarptı ve parçalandı minik Eloiz yatağından çığlık atarak doğruldu ama gülümsüyordu kapıyı görmemişti kocaman bir karaltı üzerine eğilip onu yataktan kaldırdı gülerek ve çığlık atarak kaçmaya çalıştı küçük kız ama bu bir oyundu çokta uğraşmıyordu babası bunu hep yapardı yinede bu sefer yüzündeki maske tuhaftı ve babası gülmüyordu ..hayır ..bir sorun vardı bir şeyler yanlıştı

Mesela adam babasından daha iriydi elleri onu fazla sıkıyordu sertti ve daha sabah olmamıştı yani babası onu kahvaltıya götürüyor olamazdı sonra kapıyı gördü kapı menteşelerinden çıkmış ve ortadan ikiye ayrılmıştı Eloiz in gülüşü birden kesildi ve gerçekten çığlık atıp kaçmaya çalışmaya başladı ama hiçbir işe yaramıyordu adam çok güçlüydü bu sefer o maskenin altından babası çıkmayacak ve ona gülmeyecekti bunu anlamıştı adam onu salondan geçirip kapıya doğru yürümeye başladı evde başkaları da vardı annesi ve babası bağlanmış halde salonun ortasında yatıyordu kardeşi ortada yoktu ölmüşler miydi çok hareketsizlerdi salonun ortasındaki İran halısına kan bulaşmıştı kimin kanıydı Eloiz ağlamaya başladı bunlar kimdi evlerinde ne arıyorlardı Eloiz e ne yapacaklardı onu neden bağlamıyorlardı onu nereye götürüyorlardı küçük kız daha yüksek sesle çığlık atmaya başladı tekmelemeye çalışıyordu ama adam hiç etkilenmiyordu minik kız binlerce kez anne diye bağırdı sonra babasını çağırmaya çalıştı hiçbiri fayda etmeyince ağlaması daha da şiddetlendi adam daha fazla dayanamadı minik kızı oyuncak bebekmiş gibi boğazından tuttu ve kafasını duvara vurdu Eloiz tek bir kez daha çığlık attı ve her şey karardı

Ellie çığlık atarak yataktan doğruldu ışığı açıp etrafına bakmaya başladı oda son derece küçük ve sadeydi içinde bir yatak bir dolap küçük bir makyaj masası ve odaya eklenmiş minicik bir banyo vardı duvarlar beyazdı üzerlerinde kişisel veya değil zevk yansıtan hiçbir şey asılı değildi Ellie ellerini başının arasına aldı bunu yapmamalıyım diye inledi bunlar 10 yıl önce olmuştu o yedi yaşındayken olmuştu bu rüyayı görmemeliydi bunları hatırlamamalıydı yatağın ayak ucuna gidip perdeyi açtı içeri gün ışığı doldu sabah olmuştu sırtını duvara yasladı bir süre on yıldır hapishanesi olan odaya baktı sonunda dayanamadı ve gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştı

Kapı tıkırtıyla açıldı Ellie bakmaya gerek duymadı gelenin kim olduğunu biliyordu hizmetçi gelmişti hizmetçi Snow .Snow iri adımlarla içeri girdi belki 40 belki 50 yaşındaydı kestirmesi güçtü adam Ellie bu eve geldiğinden beri aynıydı kanca gibi bir burna ve içeri göçmüş pis gri gözlere sahipti yüzünde asla ifade bulunmazdı kısa boylu ama son derece iri yapılı bir adamdı ve elide fazlasıyla ağırdı ..

-Efendi sizi bekliyor bayan Ellie ..dedi dümdüz duygu barındırmayan bir sesle

Ellie bundan sonra olacakları biliyordu ilk üç yıl boyunca bunu yaşamıştı o gelmeyi kabul etmeyecekti Snow sakince yanına gelecek kızın tekmelerine veya çığlıklarına aldırmadan yaka paça saçlarından sürükleyerek onu odadan çıkartacaktı basamaklardan aşağı itecekti ve Ellie nin her yeri moraracaktı hatta bir kez bileğini bile kırmıştı o yüzden derin bir nefes aldı ve

-hemen geliyorum ..diye mırıldanıp yataktan kalktı banyoya gidip temizlendi aynada ki yansımaya baktı omuzlarına gelen kahve saçları vardı gözleri de saçlarıyla aynı renkteydi boyu 1.72 olmuştu annesi hep uzun boyun iyi olduğunu söylerdi annesinin dans ettirerek kazandırmayı umduğu zarif vücut şuan kaslarla örülüydü belki de hala zarifti bilemiyordu on yıldır kendi yaşında bir çocuk görmemişti şuan gençlerin arasındaki modayı bilmiyordu odaya gelip giyindi

Snow kapıda bekliyordu çıktı ve beraber kocaman evin içinde dolanmaya başladılar on yılın sonunda bile bu evin tamamını asla görmemişti asla tek başına evin içinde gezmesine izin verilmemişti Snow büyük salona girdi Ellie de peşinden girdi bundan kaçamazdı bu işkenceye dayanmak zorundaydı Efendi büyük ve şaşalı masanın başında oturuyordu bir gazetenin arkasına saklanmıştı gene lacivert bir takım giymişti aslan başlı baston yanında ki koltuğa yaslanmış duruyordu Ellie o bastonla da defalarca dayak yemişti Efendi kırklı yaşlarının sonundaydı siyah uzun saçları vardı sürekli başının arkasında sımsıkı topladığı siyah saçları yüzünden asla eksik etmediği kibar ve aşağılayıcı bir gülümsemesi vardı o gülümseme artarsa bu kaçmanız gerektiği anlamına gelirdi geniş bir çene yapısına sahipti Efendi ve ince dudaklara ..kaşları oldukça genişti ve gözleri de takımıyla aynı renkti Snow Ellie yi kolundan yakalayıp sandalyeye doğru itekledi