BLOODY FAMILY

New Allies

2 gün sonra

Freya
Rebekah öldükten sonra Andrew ve adamları hemen oradan uzaklaşmışlardı. Hepimiz intikam istiyorduk. Fakat bugün değil. Çünkü bugün normalde bu ailenin yapmadığı bir şey yapacağız; cenaze töreni. Hayley, Jackson, Cami, Marcel... Herkes gelmişti. Marcel şüphesiz en acı çekenlerdendi. Göz yaşları bir saniye bile durmuyordu. kilise bize ait gibi bir şeydi. 3 yıldır kapalıymış. Gizlice girdik ve bir tabut bulduk. Sırayla boş olan tabuta çiçek bıraktık. Ve oturduk. Sonra Elijah onu anmak için konuşma yapmaya başladı. Aslında Klaus yapacaktı fakat çok güçsüz düşmüştü. Aslında çaresizdi...

"Rebekah... O bizden farklıydı. Aileyi her zaman bir arada tutmaya çalıştı. Daha önemlisi bizim gibi canavarları sevdi. Gülümsemesi... her şeyi güzelleştirirdi. İnsan Olmak istedi, kısa süreliğine dileği kabul oldu... Fakat sonra tekrar kendi bedenine döndü. Keşke her istediği olsaydı. Küçükken melek gibiydi... Masumdu. Onun yerini hiçbir şey dolduramaz ve dolduramayacakta... Umarım huzur içindedir..."dedi. Herkes ağlıyordu. Yüreksiz dediğimiz Klaus bile...
************************************

1 hafta sonra

"Andrew, yeniden New Orleans'ta. Çok güçlüler. Marcel, tanıdığın bütün vampirleri buraya getir; Freya, sende cadıları getir ve Hayley, Jackson ile beraber sürünüzü buraya getirin."dedi Klaus. Herkes hızlıca olduğu yerden kalktı ve dağıldı.

Cadı meclisine gittim. "Şehri kurtarmak için yardımınıza ihtiyacımız var."dedim. Angela adlı bir cadı "Bizim Kraliçemizi kilit altında tutup bir de bizden yardım mı istiyorsunuz?"dedi. "Davina bizi öldürmeye çalıştı."dedim. "Bir şartla yardım ederiz. New Orleans'ı terk edeceksiniz."dedi.
************************************

"Ne?! Asla olmaz. New Orleans bizim evimiz!"dedi Klaus. "Tek çaremiz bu, Klaus. Andrew'in elinde Ak Meşe kazığı var."dedi Marcel. "Haklı, eğer onu durdurmak istiyorsak cadılara ihtiyacımız var."dedi Hayley. Klaus "Ah! Tamam."dedi ve odadan çıktı.

1 hafta sonra

Jackson

"Barry, daha hızlı olmak zorundasın."dedim. "Jackson, daha ne kadar hızlı olabilirim?"dedi alaycı bir ses tonuyla. "Dalga geçme. Arkadaşlarımı... Daha doğrusu ailemden birini daha kaybedemem."dedim. "Jack! Ne yapıyorsunuz?"diye seslendi Hayley. "Daha sonra devam ederiz eğitime."dedim ve Barry'nin omzuna dokundum. Sonra gülerek Hayley'in yanına gittim ve yanağına öpücük kondurdum. "Barry'e bir şeyler gösteriyordum. Biliyorsun sürünün en zayıf halkası o."dedim. "Evet. Jack, ben endişeliyim."dedi. "Ne oldu? Hope iyi, değil mi?"dedim. "İyi fakat biz bir savaşa giriyoruz ve ölebiliriz. Hope annesiz ve babasız kalırsa, bir ailesi olmazsa ne olur? Ya da belki Hope ölür."derken göz yaşları yanağından süzülmeye başladı. Yüzünü avuçlarımın arasına aldım ve "Hope'a veya sana hiçbir şey olmayacak. Söz veriyorum."dedim. "Rebekah benim bu ailede güvendiğim tek insandı. Eğer ben ölürsem Rebekah Hope'a iyi bakardı. Fakat eğer şimdi ölürsem ona kimse iyi bakamaz."dedi.
************************************

Finn

Elijah, Kol ve ben konuşuyorduk. Elijah "Klaus'un kötü şeyler yapmasından korkuyorum."dedi. "Rebekah'ın ölümü onu mahvetti. kızını ve ailesini kurtarmak için yapabilir."dedim. "Fakat ne yapabilir?" Dedi Kol.
************************************

Klaus

Ailemi korumam lazımdı. Yapmaman gereken şeyleri yapabilmem lazımdı...
Evin bodrumuna indim ve tabutun kapısını açtım. "Selam Klaus."dedi ve güldü "Davina, yardımına ihtiyacım var."dedim.

Not: Yeni bölümü çok geç yayınladım çünkü tatildeydim. Özür dilerim :) Umarım beğenirsiniz.