1/i was five and he was six/

419 48 13
                                    

Sabah yüzümdeki gıdıklanma hissinden rahatsız olarak gözlerimi araladım ve karşımda annemi gördüm, annem beni o sabahlardan birine daha uyandırıyordu. Doktora gidecektik ve yine o hapları içip iğne olacaktım.

Bunu neden yaptıklarını bilmiyordum ama hastaymışım ve bu bir tedaviymiş, daha çok küçükmüşüm ve anlayamazmışım. Oysa küçük falan değildim.

Leslie adında bir kız kardeşim vardı ve ben onun abisiydim, yani ona sahip çıkmalıydım. Bu yüzden de ben küçük değil, büyük olmalıydım. Yoksa Leslie büyüyüp başına bir şey gelince kim onun yanında olurdu? Bu yüzden ben büyüktüm ve onu hep koruyacaktım.

Ben iğnenin acısıyla yüzümü buruştururken annem de doktorumla konuşuyordu ama ne dediklerini dinlemiyordum çünkü bir keresinde dinlemiştim ve bir şey anlamamıştım. Onun yerine açık kapının ilerisindeki benim hastalığıma sahip olan insanların kendine ilaç alışını izliyordum. Bu daha ilgi çekiciydi, insanlar hakkında bir şeyler uydurup kendi kendime oyun oynamak hastanedeki en büyük eğlencemdi.

Mesela şuradaki sarı yağmurluklu teyze en çok fasülye yemeği seviyordu ve hastaydı.

Onun arkasındaki abi ise havalıydı ve güzel bir kız arkadaşı vardı, o da hastaydı.

Sıranın sonunda da bir çocuk vardı. Benim yaşlarımdaydı. Saçları benimki kadar sarı olmasa da sarıydı ve benden uzun boyluydu. O da mı hastaydı yoksa? Ama o hasta görünmüyordu. Mesela, ben çok zayıftım ve hep soluk, hastalıklı bir ten rengim vardı.

O da zayıftı ama onda kötü görünmüyordu ve soluk teni benimki gibi hastalıktı da görünmüyordu.

Doktorumun yanına gidip önlüğünü çekiştirdim. Dikkatini annemden alıp bana yönlendirdiğinde işaret parmağımla sıranın sonundaki çocuğu işaret ettim.

"O kim?" diye sordum. Doktorum bana onun annesinin de hasta olduğunu söyledi, benim hastalığımla aynıymış hastalığı.

Sıradakileri biraz daha izledim, ve onlara hikayeler uydurmaya devam ettim.

Sonunda sıkılınca ben de doktorumun yanına geri gittim. Doktorum koltuğuna oturup beni de kucağına aldı. Ne yapacağını biliyordum, bana yine elmalı şekerlerinden verecek ve iyileşeceğimi söyleyecekti. Ama ben artık küçük bir çocuk değildim, şekerleri istemiyordum. Bu yüzden şekeri bana uzattığında alt dudağımı büküp başımı olumsuz anlamda salladım.

Sonra annemin elini tuttum ve eve döndük.

Hey hey, kurguyu değiştirerek tekrar yayınlamaya karar verdim. Muhtemelen çok yavaş yazacağım çünkü eh, malum ygs ._.

Keyifli okumalar efenim

Patient | Muke AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin