Uzun yılların ardından Uhsan özgürlüğüne kavuşmuştu.Nedense yüzünde hiçbir gülümseme yoktu.
Cezaevine baktı,sekiz yılını burada geçirmişti.Etrafına bir göz gezdirdi ve artık özgürdü...
Derin bir nefes aldı ve dalgın adımlarla yürümeye başladı.
Takii eski, yıkık bir evin önüne kadar
Bu evin bahçesi felaketti,gelen geçen çöplerini buraya atmıştı.
Evin duvarlarınınboyaları dökülmüş,merdivenlerin yan tarafındaki korkuluklar yıkılmış,mahvolmuştu...
Yavaş adımlarla eve doğru yürümeye başladı. İç bulantıcı bahçenin yanından geçerek kapının önüne geldi.Hemen girmedi tabii önce "girsem mi?girmesem mi?" Diye düşündü bir süre karar veremedi.tüm cesaretini topladı kapıyı açmayı denedi ama kapının kulpu paslanmıştı bu nedenle açmakta zorlandı.Büyü bir zahmetsonrası kapıyı açtı.Bunu yapana kadar kan ter içinde kalmıştı.valizini kapının yanına koydu gözleri doldu,elleri ister istemez titriyordu.Etrafa sanki bu son günüymüş gibi hasretle baktı.
Duvarların kenarları ağ tutmuş,eskiden tabloların olduğu yerler tozlanmış,tahtalar yerlerinden kalkmış,ev evlikten çıkmıştı...Evin girişi salona benziyordu; odada rengi gitmiş kadife eski bir koltuk,
Onun hemen altında tozlu,yıpranmış bir halı vardı.Bunların dışında başka birşey yoktu...
Odanın sağ yanında kapısı olmayan bir oda daha vard.içeriye girdi,bu birebir çocuk odasıydı.koyu mavi duvarın yanında küçük bir yatak onun yanında el yapımı kahverengi çekmece duruyordu. Birde el yapımı dolap!
Odanın camı ise karşıdaydı yırtılmış tül perde dışardan bakıldığında içerinin gözükmesine izin veriyordu.
Yatağın üzerine oturdu,oturur oturmaz da yatağın yayları ses çıkardı.Ellerini birbirine dolayarak bekledi.Birkaç dk. Bekledikten sonra kapının yanına koyduğu valizina aldı ve geri odaya döndü.Valizin içini açtı ve özenle yerleştirdiği bir aile fotoğrafını aldı.Bu fotoğrafa baktıkça ister istemez o korkunç gün gece aklına geliyordu.Yine hatırlamaya başladı.
Bir yaz akşamıydı.Babası uhsan'ın çok istediği lunapark'a ailecek götürdü.
Babası uhsan'ı istediği oyuncaklara bindirdi,ona pamukşeker aldı.Onu gönlince eğlendirdi.Tabii bir fotoğraf çekinmeden gitmediler.
Saat bir buçuk civarındaydı.
Evin yolunu tutmaya başladılar.Babasının geliri iyi olmadığı için arabalarıda yoktu.
Buna rağmen çok mutluydular ve birbirlerine sevgiyle kenetlenmişlerdi.
ıssız, toprak bir yolda yürüyorlardı.
Bu yol birkaç aydınlatmayla anca aydınlıyordu, uhsan herzaman gelmek istediğini ısrarla anne ve babasına diretiyordu,onlar ise sabır ve sakinlikle "sen nasıl istersen."diyorlardı ve gülüyorlardı.
Eve az kalmıştı.Tam o sırada yozgat'ın piçleri onlara doğru yaklaşıyordu.
En az 5-6 kişilerdi.Bir iki tanesi sarhoş gibi yürüyordu.Uhsan o zaman küçük olduğu için birşey anlamamıştı.Ama anne ve babasının yüz ifadesini görseydi başlarına gelecekleri anlayabilirdi.
Serseriler yollarını kesti ve tam karşılarında dikildiler.en arkada sırık, kısa boylu, yüzü bembeyaz kesilmiş,heran bayılacak gibi duran çocuk uhsan'ın annesine bakıyırdu.
En öndeki çocuk (çocuk dediğim17-18civarında olan çocuklar)
Konuşmaya başladı 'R'leri uzatarak "Biladerr bana sigara lazım!" Arkasındaki arkadaşlarınıda göstererek; "Madde lazım bize!"
Uhsan'ın babası kesin ne net ses tonuyla,"yanımda hiçbirşey yok."
Bu sefer oğlan sinirlendi ve sesini yükseltmeye başladı konuşmasıyla,bakması ve hareketleriyle bir şeyin etkisinde olduğu çok iyi anlaşılıyordu.
"Sen bana yalan mı söylüyon lan?keserim ulan seni!!!"
Çocuk bağırınca uhsanın annesi onu kendine çekti ve sımsıkı sarıldı.
Babası yine aynı ses tonuyla devam etti "bakın isterseniz bi sakin olun bi bekleyin"der demez cebinden telefonunu çıkardı.
oğlan, uhsanın babasının elinden telefonu kaptı ve "canına mı susadın lan "diyip telefonu uzak bir yere attı yani istesede artık bulamazdı bu karanlıkta.Serseriler iyice sinirlenmişti kendilerine yalan söylediklerini düşünüyorlardı.O sinirle oğlan uhsan'ın babasına yumruk attı.Annesi uhsan'ı bi kenara fırlatıp kocasının yanına koştu adam yerde acıdan kıvranıyordu.Annesi hem ağlıyor hem kocasıyla ilgileniyor hemde oğlanlara saydırıyordu.Bununla da kalmayıp kocasına yumruğu sallayan adama saldırmaya başladı iyi kötü tırnaklarıyla oğlanın yüzünü tırmalamştı.Kafayı yeme durumuna gelen oğlan kadını da dövmeye başladı.Diğerleride boş kalmayıp diğer adamı yani uhsan'ın en sevdiği insan olan babasını dövüyorlardı.O kadar kaptırmışlardi ki kendilerini uhsan'ı unutmuşlardı.Bir an annesine döndü, annesinin gözlerindeki korkuyu, telaşı ve yaşları çok net görüyordu...
Yorumlarınızı bekliyorum eğer beğendiyseni başkalarına da tavsiye etmenizi istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Nefes
General FictionUzun yılların ardından uhsan özgürlüğüne kavuşmuştu. Yüzünde hiçbir gülümseme yoktu. cezaevine baktı tam sekiz buçuk yılını burada geçirmişti. etrafına bir göz gezdirdi artık ona hiçkimse bişey diyemezdi o artık özgürdü. temiz havayı yavaşça içine ç...