SOĞUK DENİZ

TANITIM

Hayat insana kaç şans tanır?
"Hayatı bilmem ama ben ikinci şansı tanımam."dediğinizi duyar gibiyim. Umarım yaşantınız size bunun doğru olmadığını öğretmez. Bana öğrettiği gibi!
Peki kaçını fark ederde kullanırız?
Kaçı avucumuzdan su misali akar giderde farkına varmayız?

Kalbimi doldurduğum adamın artık iki kişilik bir hayatı vardı. O artık iki kişi için sabahları uyanıyordu. İki kişi için yaşıyor, nefes alıyordu... Bana büyük bir bencillikle "Tekrar" dedi. Her şeye rağmen bu saf ruhum, mantığının aksine hayatımda iki kişilik yer açmayı başarmıştı ve her şeye rağmen mantığımla birlikte, kucağında taşıdığı çocukla ikinci şansı tanıdığı adamın yine her şeyi batırışını izlemişti!

Bizde böyle işte...

İnsanlar buna alışır ve hata üstüne hata yapar! Ağızlarına doladıkları "Bu son..." adlı masala inanırsınız. Devamı niteliği taşıyan "Her şey bu defa farklı olacak." gelir ardından.

'İnanmam.' demenizinde bir mantığı yok şuan. İnsan aşık olunca gözü kapalı inanıyor herşeye çünkü mantığı artık kendisiyle birlikte olmuyor o sıra.
Yinede buna değer mi dersiniz? Canınızdan çok sevdiğiniz adam ve bir çocuk için herkesi karşınıza alıp, o adamın hatalarına ortak olmaya değer mi?

O adamın hataları benim hayatım!
Ve siz hayatıma hoşgeldiniz!

Yepyeni bir fikir... Yepyeni duygular... Yepyeni başlangıçlar...

İki ay boyunca öğrendiğim bir şey varsa oda hayallerimize tutunmamız gerektiği! İnanın bana hayat bizi büyük tesadüflerle sınıyor.

Medyamızda benim için çok büyük anlamlar taşıyan bir şarkı var.
-Murat Dalkılıç: Kırk yılda bir gibisin!

İyi okumalar!